Buna göre ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararının bulunmasına ve davanın da genel kurul kararından önce açılmış olmasına göre, artık davanın yönetim kurulu kararının iptali davası olarak görülmesi mümkün olmadığından, yönetim kurulunun ihraç kararını 06.06.2010 tarihli genel kurulda onaylayan kararın iptali davası olarak bakılması ve yönetim kurulunun ihracına dayanak ihtarnamelerin değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekir. Dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Mahkemece de bu ihtarnameler değerlendirilerek sonuca gidildiğine göre davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alındığının ve sonuçlandırıldığının, genel kurul kararının iptali isteminin reddedildiğinin kabulü gerekir....
Davacı tarafça genel kurulun hayali üyeler ile yapıldığı, denetim kurulunun usulsüz oluşturulduğu, kooperatif başkanının zimmet suçundan dolayı yargılandığı, bilançonun hayali bir bilanço olduğu iddiası ile dava açılmış, alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlığın denetçiler ile yönetim kurulu üyeleri arasında akrabalık bağı olup olmadığı noktasında toplandığı, 2011/01 nolu tebliğe göre denetçilerin yönetim kurulu üyeleri ile akraba olamayacağının öngörüldüğünü, denetim kurulu asıl üyeliğine seçilen üyelerin "damat" olduklarının tespiti halinde genel kurul kararının iptalinin gerektirecek bir durum olmadığı, her iki denetçinin "damat" olduğunun tespiti durumunda denetçi asil üye seçiminin maddesinin iptali gerekeceği, yedek üyelerin görevine devam edebileceği, bir denetçinin akraba olduğunun tespiti halinde o üyenin üyeliğinin iptal edilerek yerine yedek üye gelebileceği kanaati bildirilmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile 30/11/2019 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir...
Davacının istemi genel kurul kararında verilen yetkiye dayalı olarak alınan yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 33. maddesinin birinci fıkrasında kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayanların mahkemeye başvurarak hakimin müdahalesini isteyebileceği hükme bağlanmış olup, yönetim kurulunca alınan kararların iptali için doğrudan mahkemeye başvurulacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir....
Maddesi gereği yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya davet edebileceği ancak somut olayda, 05/03/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yönetim kurulunun , genel kurulu toplantıya çağrı kararının bütün üyelerin oy birliği ile alındığına dair ilan yapıldığı, davalı şirket tarafından ilana esas yönetim kurulu kararının dosyaya ibraz edilemediği, davacıların da ilana esas kararın alınmasına ilişkin toplantıya katılmadıklarını beyan etmeleri karşısında yönetim kurulu tarafından genel kurulu toplantıya çağıran bir karar alınmamış olduğunun anlaşıldığı bu sebeple genel kurulu toplantıya çağrı kararının ve yetkili olmayan kimselerce yapılan çağrıya istinaden gerçekleştirilen 23/03/2020 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğu, davacılardan %16,67 pay sahibi ... ın genel kurul toplantısına katılmamış olduğu nazara alınarak 23/03/2020 tarihli genel kurulun TTK 416....
söylenebileceği, davalının davacı pay sahibinin kendisinin de yönetim kurulu üyesi olduğu ve ücret aldığı dönemlere ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, dava açmadığını: ancak kendisi dışında pay sahipleri yönetim kurulu üyesi olup ücret aldığında dava açtığını ve bunun çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceğini savunduğu, bir genel kurul kararının iptalinin ancak bir dava yoluyla ileri sürülebileceği, iptal davası ile genel kurulda alınan tüm kararların iptali talep edilebileceği gibi bir ya da birkaç kararın da iptali talep edilebileceği, bu anlamda her genel kurul kararının birbirinden bağımsız olduğu, davacının daha önceki yıllarda genel kurul kararlarına muhalif kalmamış olmasının dava konusu genel kurul kararı için sahip olduğu iptal davası açma hakkını ortadan kaldırmayacağı, nitekim dava konusu şirketin 2013 yılına ait genel kurul toplantısında yönetim kuruluna ödenecek ücretlere ilişkin aldığı kararın iptaline ilişkin yerel mahkemece verilen red kararının...
çağrılarını yapan yönetim kurulu organında bizzat kendisinin isminin de bulunması gerektiğini, Dava konusu genel kurul kararlarından oyçokluğu ile kabul edilen 2016-2017-2018-2019-2020 yılına ilişkin yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun onaylandığı 2 nolu kararın iptali gerektiğini, faaliyet raporunun usulüne uygun olarak hazırlanmadığını, Yönetim kurulu üyelerinin 2016-2017-2018-2019-2020 yılı faaliyetlerine dayalı ibra edilmesine yönelik 4 numaralı kararın iptali gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilebilmesi için genel kurul gündemine taşınan ibra oylaması yapılan kişinin, o şirkette yönetim kurulu üye sıfatını taşıması gerektiğini, müvekkilinin yönetim kurulu üye olma iradesi bulunmadan seçildiği .......... tarihli genel kurul kararı çerçevesinde, kendisinin bu sıfatı taşıdığının var olduğunu söylemenin ve dava konusu edilen genel kurulda............ için ibra oylaması yapmanın usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu yöndeki muhalefet şerhi tutanağa geçirilmişse de diğer...
Dava, şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 10.12.2013 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Şirket'in beş yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK'nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda üç üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının usulüne uygun olduğu kabul edilmiş ise de, yönetim kurulu başkanı olan ... ve üye ...’in toplantıda hazır bulunmadığı, diğer üç üye toplantıda hazır olmakla birlikte, yönetim kurulu başkanının ve üye ...’in bu toplantıdan haberdar edildiğine dair bir delil bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/535 Esas KARAR NO:2022/712 DAVA:Genel Kurul Kararının İptali (Anonim Şirket Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ:21/09/2021 KARAR TARİHİ:26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Anonim Şirket Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ...nin 07/04/2021 tarihinde yapılan 2020 mali yılı Olağan Genel Kurulunda, azınlık pay sahipleri sıfatıyla müvekkillerinin vekillerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 420'nci maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunması üzerine ertelendiğini, toplantının ertelenmesine itiraz edilen konuların açıklığa kavuşturulması amacıyla müvekkilleri vekillerince şirket yönetimine bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında ... 6. Noterliğinin 08/06/2021 tarih ve ... yevmiye no.lu ve ve ... 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yönetim Kurulu Üyeliğinden İhraca İlişkin Yönetim Kurulu Kararının İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının dernek yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmasına dair 28.04.2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. (TMK.73) Derneğin üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hallerinde son kararı verir. (TMK.80/1) Ancak dernek genel kurul kararlarının iptali istenebilir....
Dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibraları ayrı ayrı oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacılar ibra edilmemiştir. Davacıların, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Somut olayda ise, 10.03.2012 tarihinde talebe konu karar alınmış, eldeki dava ise 04.04.2012 tarihinde alınmıştır....