Uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; iptali istenen genel kurul kararlarında yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı, bakanlık temsilcisinin raporu ile genel kurul tutanağının içeriklerinin uyuştuğu gerekçesiyle, davanın reddine, birleşen dava kesinleştiğinden bu dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 23.03.2015 tarih ve 2014/8685 E., 2015/1885 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davacı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
usulden reddine karar verdiği, kararın kesinleştiği, kar payı isteme hakkının, ancak genel kurulun bu yönde karar vermesine bağlı olduğu, genel kurul kararının iptali hususunda tahkim yoluna başvurulamayacağı, hakem kararında davalının talebinin, genel kurul kararının iptalini gerektiren kar payı istemine ilişkin olup, şirketin ana sözleşmesinde yer alan tahkim şartının bu tür uyuşmazlık açısından geçersiz olduğu, 6100 sayılı HMK' nın 439/2-a maddesi uyarınca uyuşmazlığın tahkime elverişli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, hakem kararının iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 31.05.2012 gün ve 2012/2051 Esas 2012/3857 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı, ortağı olduğu davalı kooperatifin 28.06.2011 tarihli genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun yapılmadığını, toplantıya kooperatife ortak olmayan kişilerin katıldığını, toplantı ve karar yeter sayılarının oluşmadığını, bilançonun gerçeği yansıtmadığını, şartları oluşmadan tasfiye kararı alındığını, alınan kararların yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesinin 05.06.2007 tarih ve 2007/12816 E., 2009/2430 K. sayılı ilamıyla davacının yönetim kurulu ihraç kararına karşı yapmış olduğu itirazın genel kurulda görüşülmemesinin ihracın kesinleştiği anlamına gelmeyeceği ihraç kararının askıda kaldığı ve davacının ortaklık sıfatının devam ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; kooperatifin 1995 yılında yapılan genel kurulunda tasfiye kararı aldığı, ancak daha sonra 2002 yılında yapılan genel kurul ile tasfiye kararından dönüldüğü, bu nedenle genel kurul toplantılarının yapılabilmesi için ortak sayısının 1/4 ünün katılımının şart olduğu, davaya konu 29/06/2003, 29/06/2010 ve birleşen davada 30/06/2013 tarihli genel kurul toplantılarında 1/4 ortağın katılımının sağlanamadığı, böylece dava konusu yapılan genel kurul toplantılarında yasal nisabın sağlanamaması nedeniyle genel kurul toplantılarında mutlak butlan ile batıl olduğuna gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ....09.2012 gün ve 2012/3812 Esas, 2012/5337 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, ........2011 tarihli genel kurul toplantısında davalı kooperatifin anasözleşmesinde belirlenen kuruluş gayesini henüz tüm ortaklar yönünden gerçekleştirmeden tasfiyesi yönünde karar alındığını, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin ....09.2012 günlü, 2012/3812 E., 2012/5337 K. ilamı ile bozulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 29.06.2013 tarihli 2012 yılı Olağan Genel Kurul gündeminde bulunmayan ve yasada belirtilen usule uygun olarak toplantı gündemine alınmayan Kooperatifin 29.06.2013 tarihli 2012 yılı Genel Kurul Kararının 15. maddesinin son cümlesinde yer alan ''2011 yılı Genel Kurulunda oluşturulan hesap tetkik komisyonunun misyonunu yerine getirdiğinden dolayı kaldırılması'' bölümünün butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile 29.06.2013 tarihli 2012 yılı Genel Kurul toplantısı 15 no.lu kararının son cümlesinde yer alan ''2011 yılı Genel Kurulunda oluşturulan hesap tetkik komisyonunun misyonunu yerine getirdiğinden dolayı kaldırılması'' bölümünün butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, TTK m.445'te düzenlenen 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği, ayrıca genel kurul kararlarının iptalini kimlerin isteyebileceği TTK m.446'da düzenlenmiş olduğu, iptali istenen genel kurul kararının alındığı tarihte davacının pay sahibi olmadığı ve bu nedenle bu genel kurul kararının iptalini isteme hak ve yetkisinin bulunmadığı, tüm bu gerekçeler ile davacı şirketin dahili T4 Şirketi ile birleşmesine ilişkin davacı şirket genel kurul kararının iptalinin şartları oluşmadığından bu hususa ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Yönetim kurulu kararlarına karşı -niteliği gereği- öncelikle kat malikleri kuruluna başvurularak bu kurulca gerekli değerlendirmenin yapılıp sonuçlandırılmasından sonra verilecek olan bu genel kurul kararı hakkında mahkemeye başvurabileceği gerekçesiyle davanının reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu değerlendirilerek yazılı gerekçeyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Genel kurul kararının iptali davası açılabilmesi için genel kurul toplantısına katılıp, iptali istenen genel kurul kararına muhalefetin tutanağa geçirilmesi gerekir bu bakımdan davada ki aktif dava ehliyeti tartışılmadan bu davacı yönünden davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.'' Yine -------Mahkemece alınan kararların iptali istemi incelenirken iptal davalarında dava şartı olan 6102 Sayılı Kanunun 446/1-a maddesinde düzenlenen toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy vermesi ve muhalefetin tutanağa geçirtilmiş olması koşulunun öncelikle incelenerek, iptal isteminin dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerekirken işin esasına girilerek-------iddiaların ispatlanamadığından talebin reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru bulunan kararın açıklanan değişik gerekçeyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.''...
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri ileri sürmüş, genel kurul toplantısında alınan kararların dürüstlük, eşit işlem ilkelerine aykırı olduğunu, kar payının vazgeçilmez hak niteliğinin bulunması nedeniyle muhalif kalarak tutanağa yazılmasa dahi iptal davası açabileceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının genel kurul kararına yönelik geçerli muhalefetinin bulunup bulunmadığı, genel kurul kararının iptalinin gerekip gerekmediği hususundadır. 2. İlgili Hukuk 6102 sayılı Kanun’un 446 ncı maddesi. 3. Değerlendirme 1....