İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket yönetim kurulu başkanının kurduğu tek kişilik şirket ile davalı şirket arasında genel kurul izni olmaksızın ticaret yapması, bu ticarete ilişkin bilgi verilmemesi üzerine davalı şirkete gönderilen ihtarname ile yasal süre içinde genel kurul toplantısının belirttikleri gündem ile yapılmasının istendiğini, davalının ise genel kurulun süresinde yapılacağını bildirerek gündeme madde eklenmesi taleplerini reddettiğini, taahhüt edilen sürede genel kurulun yapılmadığını, müvekkilleri tarafından genel kurul toplantısına çağrıya iznine ilişkin dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda belirlenen gündem ve genel kurulun yapılmasına, genel kurulu düzenlemek üzere kayyım tayinine karar verildiğini, davalının duruşma tarihinden önce alelacele genel kurul toplantısını yapma kararı aldığını, genel kurul sonrası işbu dava açılarak davacı azınlığa geçen genel kurul düzenleme yetkisinin gasp edildiği...
maddesi gereğince olağan genel kurul toplantısının her yılın ilk ... ayı içinde yapılmasının zorunlu olduğu, buna göre 2007 yılı içerisinde yapılacak genel kurulun en geç ....06.2007 tarihinde yapılması gerektiği, davacı alacağının 01.08.2007 tarihinde muaccel olduğu, davacının 03.04.2008 tarihli genel kurul toplantısında alınan ayrılan üyelere yapılacak ödemenin ertelenmesine dair kararın iptali istemi yönünden aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ....945,00 TL alacağın 01.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı tarafın aktif dava ehliyeti olmadığından genel kurul kararının iptaline ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 20.06.2009 tarihli genel kurul toplantı tutanağının yedinci maddesinde davacıların üyelik vasıflarını kaybettiklerie ve haklarına düşen 4.305,00'şer TL karşılığı ayrı ayrı 1.930 euronun Ünye İş Bankasında adlarına depo edildiğine ilişkin kararın, davacılar tarafından açılan ihraç kararının iptali davalarının kabul edildiği, ihraç kararının iptali davaları derdest iken alındığı, anılan genel kurul kararının Kooperatifler Kanununun 16. maddesinde yer alan "... Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder."...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; arsa alımına ilişkin olan 2013 tarihli genel kurul kararının davacıya tebliğ edildiğini, davacının borcunu 14 taksit halinde ödemesi gerektiğini, davacının 25.05.2013 tarihli genel kurula bizzat katıldığını, davacının borcunu ödememesi üzerine kendisinin ihraç edildiğini, yapılan işlemin ana sözleşmeye ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili; sözlü itirazları ve muhalefet şerhi talebinin yerine getirilmesinin engellendiği, tarafsız olmayan bilirkişi raporuna istinaden karar verildiği ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53 üncü maddesi ile Anasözleşme'nin 38 inci maddesi. 3....
Davacı tarafça, davalı kooperatif yönetim kurulunca bu hususta alınmış bir genel kurul kararı bulunmaksızın 05.02.2006 tarihinde kooperatif arsasının satın alınmasına karar verilmiş, sonrasında 06.02.2006 tarihli genel kurulda arsa ve taşınmaz satın almaya ilişkin yönetim kuruluna icazet anlamında karar alınmış ise de, toplantı nisabına uyulmaması sebebiyle bu genel kurul kararının batıl olduğu ileri sürülerek, kooperatif arsasının genel kurul kararı olmaksızın usulsüz alındığının tespiti istenmiştir. Davacının istemi, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olmayıp, kooperatif arsasının satın alımına ilişkin 05.02.2006 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine yöneliktir. Her ne kadar sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince kural olarak sözleşmenin iptalini ancak sözleşmenin tarafları isteyebilir ise de, sözleşmenin batıl olması durumunda ilgili kişiler bunun tespitini isteyebilirler....
genel kurulların varlığından ve hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceğini, mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olduklarını, müvekkilinin üyelik haklarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak alınan genel kurul kararlarının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur....
Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 20.04.2015 gün ve 2015/2997 Esas, 2015/2698 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....
Dava, davalı kooperatif olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. İptali talep edilen ve istinafa konu genel kurul kararları, davalı kooperatifin 21/05/2017 tarihli olağan genel kurulda toplantısında alınan 6-10-11-13 nolu gündem maddelerine ilişkin kararlarlardır. Dosyanın incelenmesinde, davacılar vekilince davacıların her biri tarafından kendileri hakkındaki genel kurul kararının iptali istenildiği halde dava açılırken tek başvuru harcı ile maktu harç yatırıldığı, diğer davacılar için harç yatırıldığına dair dosyada delil ya da belgeye rastlanamadığı anlaşılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 19/04/2012 tarih 2011/4841 Esas 2012/2972 Karar, 14/11/2019 tarih 2016/7539 Esas 2019/4737 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği gibi genel kurul kararı aleyhine açılan her bir davanın birbirinden bağımsız olduğu, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davacının dava dilekçesinin ayrı ayrı harçlandırılması gerektiği ifade edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından 01.04.2022 tarihli erteleme genel kurul toplantısında alınan kararlardan; 5, 6, 8 nolu genel kurul kararları ile ilgili yürütülmenin durdurulmasına karar verildiğini, söz konusu kararla ilgili istinaf başvurusu yapıldığını ve bu açıdan dosya halen istinaf incelemesinde bulunduğunu, genel kurul kararının iptali davalarında teminat gösterilmesine ilişkin düzenlemenin TTK.m.448/3 hükmü ile düzenlendiğini, burada esas alınması gereken kıstasın, genel kurul kararının iptali için açılan davada, şirketin görmesi muhtemel zararların önüne geçilmesi, şirket paydaşlarının temelsiz olarak ve sırf şirkete zarar vermek veya belirli amaçlarla şirketi zor duruma düşürmek amacıyla dava açmalarının önüne geçilmesi olduğunu, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle, 01.04.2022 tarihli erteleme genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı/iptali istemi ile dava açıldığını...