WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/845 Esas KARAR NO : 2022/954 DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 26/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022 Uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla; 30/11/2021 tarih ve 31675 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı gereğince 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan kaynaklanan (142. maddesi hariç) uyuşmazlıklara 15/12/2021 tarihinde itibaren Ankara 6. 7. ve 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinden 28.12.2021 tarihinde açılan ve mahkememize tevzi edilen dosyanın Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dava dosyasının Ankara 6. 7. ve 8....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      in aldığı çek yapraklarını iade etmemesi ve her bir çek yaprağı için bankanın güvencesinde kalan miktarın bankaya depo edilmesi gerektiği gerekçesi ile ipoteği kaldırmadığını, ipoteğin kaldırılması için çekilen 26.03.2010 tarihli ihtarada risklerin devam ettiği hususunun cevaben bildirildiğini davalı bankanın müvekkilinden hiç bir hak ve alacağının kalmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre borçlu dava dışı ... Plastik ve Madeni Gereçler İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin dava tarihi itibariyle davalı bankaya Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunmadığı, iade edilmeyen çek karinesinden dolayı taşınmazın yeni maliki olan davacının sorumlu olmayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırlmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğünün ...E.sayılı icra dosyası kapsamı gözetildiğinde aynı alacağın bu takip yolu ile dahi talep edilip edilmediği, özellikle takip dayanağı borç genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan davalı borçlunun borcunun ipotekle teminat altına alınıp alınmadığı, ipotek bedelinin borç miktarından fazla olup olmadığı, davacı alacaklı aynı alacak nedeniyle davalı ve asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp yapmadığı, davaya konu takipten daha önce bu takibin başlatılıp başlatılmadığı, takip tarihi itibari ile ipotek miktarının alacağı karşılayıp karşılamadığı, İİK m. 45 maddesine göre ipotekle teminat altına alınmış bir alacağın olup olmadığı, var ise alacağın borçlusu hakkında ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceğinden, ipoteğin tutarı borcu ödemeye yetmemesi durumunda alacaklının kalan tutar için haciz yoluyla takip yapabileceği dikkate alındığında, takip tarihi itibarıyla mevcut...

          Bölge Adliye Mahkemesince, muvakkat rehin açığı belgesinde dava dışı asıl borçlu ve ipotek maliklerinin isimleri yer almaktaysa da davalı kefillerin isimlerinin yer almadığı, icra takip talebinde dava dışı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temlikini de içeren ipotek temlik sözleşmesine ve genel kredi sözleşmesine dayanılmadığı, takip talebinde muvakkat rehin açığı belgesinin düzenlendiği icra takip dosyasının bildirilmiş olmasının o takip dosyasındaki dayanak belgeye de dayanıldığı sonucunu doğurmayacağı, mahkemece davalıların muvakkat rehin açığı belgesindeki borçtan sorumlu tutulamayacakları gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            SAVUNMA : Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ... ve müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davacı ... kefaletname imzalayarak müteselsil kefil olduğunu, kredi kullandırılırken teminat olarak davacı kefil adına kayıtlı ... parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı ...'ün kullanmış olduğu kredilerin geri ödemeleri yapılmadığından ihtarname keşide edildiğini, borçluların ödeme yapmamaları üzerine Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü ......

              ın kredi borçları tamamen ödeninceye kadar kefalet sözleşmesi kapsamında davacının sorumluluğunun devam edeceği, davacının dava dışı üçüncü şahıs ...'ın genel kredi sözleşmesinden doğacak olan borçlarına ilişkin yapmış olduğu kefalet sözleşmesinin daha eski tarihli olmak ile birlikte daha yeni tarihli ipotek resmi senedinde de bu genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı kefalet sözleşmesine açıkça atıf yapılmadığı, bu sözleşmeden doğacak kefalet borcunun ipotek kapsamında sayılmasının teminat hukukuna hakim olan ''belirlilik prensibine'' açıkça aykırılık oluşturacağı, bu bağlamda davacının rehin sözleşmesi yapılırken göz önüne aldığı borcun sona ermesiyle ipoteğin fekki şartlarının da gerçekleştiği, davalının eyleminde davacının kişilik haklarına saldırı niteliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine, ipoteğin fekkine karar verilmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ...’nun davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle karşılığında adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirildiğini, daha sonra üzerindeki bu kayıt ile taşınmazın müvekkiline satın alındığını ve konut kredisine konu son taksitinde müvekkilince davalı bankaya ödendiği halde bankanın bu kez ipotek veren ...’nun kredi kartı sözleşmesinden doğan borcunu gerekçe göstererek ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla müvekkili ve ipotek veren aleyhine takip yaptığını oysa ipoteğe konu borç ilişkisinin sonlandığını ve müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...’nun konut kredisi dışında ayrıca akdettiği kredi kartı sözleşmesinden dolayı da müvekkili bankaya borçlu olduğunu ve böylece ipotek verdiği taşınmazın teminat vasfının sürdüğünü bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

                  Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17 Hukuk Dairesi 2020/613 Esas, 2022/441 Karar sayılı ve 03/03/2022 tarihli ilamı doğrultusunda, dava konusu uyuşmazlığın Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında konulan ipotek işlemine dayalı ipoteğin kaldırılması talebine yönelik olduğu, uyuşmazlıkta temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından, sözleşme ticari nitelikte olup, TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiştir....

                  -K A R A R- Dava, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili, kefilin borcunun kredi tutarı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin bankaya olan borcunun gayrimenkul rehni ile teminat altına alındığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu