Hukuk Genel Kurulu 2007/13-277 E., 2007/273 K. Hukuk Genel Kurulu 2007/13-277 E., 2007/273 K.GEÇERSİZ SATIŞ SÖZLEŞMESİMENFİ TESPİTSENEDİN İPTALİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "menfi tespit, senet iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2005 gün ve 2004/412 E. 2005/345 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 10.7.2006 gün ve 2006/8941 E. 11359 K. sayılı ilamı ile, (....Davacı, dava dışı Hüseyin Ü...'...
BİRLEŞTİRİLEN SENEDİN İPTALİDEVİR SÖZLEŞMESİMENFİ TESPİT DAVASI 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 559 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki birleştirilen senet iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı H.T. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacının sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava dışı A.A.'...
Davacı dava dilekçesinde öncelikle takip konusu borcun hangi Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak tahsis edildiğinin tespit edilmesini,talep olarak ise davalı banka ile asıl borçlular arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesine kefaletin geçersizliğinin tespit edilmesini ,son olarak da sonraki tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri varken önceki tarihli Genel Kredi sözleşmesine dayalı kredi tahsis edilmiş ise bu tahsisin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunun tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. Görüldüğü üzere davacının davası tespit davası niteliğinde bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3164 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu borcun hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığının belli olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yeni tarihli genel kredi sözleşmesi varken eski tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırılmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ileri sürerek takip konusu borcun hangi genel kredi sözleşmesine dayalı olarak tahsis edildiğinin tespit edilmesini, davacıların 23.05.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine kefaletinin geçersizliğinin tespit edilmesini ve sonraki tarihli genel kredi sözleşmesi varken önceki tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı kredi tahsis edilmiş ise bu tahsisin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunun tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu Hasdoç Yedek Parça Tic. Ltd....
Bankası ile 22.2.2007 tarihinde imzalanmış genel kredi sözleşmesi ibraz edilmiş olup, davacı ... vekili tarafından bu icra takibine yönelik olarak menfi tespit davası açılmıştır. Takip konusu sözleşmede davacının imzasının bulunmaması nedeniyle menfi tespit davasının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de davalı-birleşen dosyada davacı banka tarafından, birleşen ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/964 E, sayılı dosyasında davacı-birleşen davada davalı ...’ün kefalet imzasını taşıyan 23.3.2006 tarihli ... ile imzalanmış genel kredi sözleşmesine dayanarak ...’e karşı alacak davası açmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı-birleşen davada davacının ... ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden ...’den bir alacağının bulunup bulunmadığı araştırılıp, konusunda uzman bilirkişiden bu hususta denetime elverişli rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı şirket, şirket yetkilisi olan dava dışı üçüncü şahsın imza yetkisi sona ermesine rağmen davalı bankadan kredi kartı olarak bankaya borçlandığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava konusu kredi kartı davacı şirket ile davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine istinaden verilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir....
Davalı vekili; müvekkilinin tacir olması nedeniyle ücret istemeye hakkı olduğunu, davacının genel kredi sözleşmesi ile kredi tespit ücreti ve erken ödeme komisyonu ödemeyi kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacıların dava tarihi itibarıyla imzalarının bulunduğu 12/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edilmiştir. Davacı yan aşamalarda imzalarının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ise de, borcun ödendiğine ilişkin yazılı bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi, bilirkişi raporu ile de borcun ödenmediği tespit edilmiştir. Davacı yanın diğer bir iddiası borcun davalı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen, kendilerinin kefaletinin bulunmadığı yeni bir kredi sözleşmesinin bulunduğu, borcun da yeni sözleşmeden kaynaklandığına yöneliktir. İstinaf dilekçesinde yeni kredi sözleşme tarihi 31/08/2015 olarak bildirilmiştir....
Ltd Şti ile davalı banka arasında imzalanan ikinci genel kredi sözleşmesinde ve bonoda davacının kefil olarak imzasının bulunmaması nedeniyle ikinci kredi sözleşmesinde davacı tarafından ödenen taksit miktarları toplamı olan 97.992,15.-TL’nin avans faizi ile birlikten davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 19/03/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalıya 58.795,51 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı banka tarafından davacıdan istenen 156.868,74.-TL kredi borcu ve 400.000.-TL’lık teminat bonosundan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece, davacının bonodan dolayı menfi tespit talebinin kabulüne, krediden dolayı da borçlu olmadığının tespiti ile bu kredi borcu nedeniyle davalı bankaya ödenen 97.992,15....
yaptırılan grafolog bilirkişi incelemesine göre, takibe konu edilen 29.11.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imzanın davacıya ait olduğu, 31.03.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imzanın ise davacıya ait olmadığı tespit edilmiş, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise alacağın hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda bir inceleme yapılmamıştır....