"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İbraz olunan doktor raporu içeriğine, gecikmiş itiraza mazeret teşkil eden rahatsızlığın itiraz edilmesini engeller nitelikte bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu...
DAVA TÜRÜ : İcra takibine Gecikmiş itiraz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 21.12.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilamsız takipten kaynaklanan şikayete ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre; her ne kadar Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davalı tarafın istinaf talebine konu 26/10/2022 tarihli gerekçeli kararda, hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de gecikmiş itiraz hakkında karar verilmiş ise de; İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek, borçlunun itiraz ve şikayetleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken tebligatın usulüne uygun olduğu kabul ederek gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2021 NUMARASI : 2021/325 ESAS, 2021/403 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle, alacaklı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, dosyadaki dekontlar ve alacağa dayanan belgelerin borç belgesi olmadığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, borca itirazın usulden reddine karar verilmiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı/borçlu Dava Dilekçesinde Özetle; Ödeme emrinin tebliğ tarihinde tatilde bulunduğunu, şehir dışında bulunması nedeniyle itirazın Marmara Adası İcra müdürlüğüne yaptığı halde itiraz süresinin bir gün geçtiğini ve takibe devam edildiğini, takibin mesnetsiz olduğundan yetkiye, borca, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulması ve iptalini talep etmiştir. Davalı/alacaklı Vekili Cevap Delikçesinde Özetle; Davacı borçlunun dava dilekçesinde HMK 119. Maddesindeki unsuların eksik olduğunu, davacının şehir dışında yahut tatilde olmasının itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağını, Marmara adası icra müdürlüğü aracılığıyla yapılan itirazın süresinde bulunmadığını, davacının usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itirazının bulunmadığını, gecikmiş itirazı bulunmuş olsa dahi süreyi kaçırdığını, davacının borçlarını ödemediğini, Anadolu icra müdürlüğünün yetkili olduğunu beyan etmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü sebebiyle ödeme emrinin iptali gibi bir talebin olmadığını, mahkemenin taleple bağlı olduğunu, gecikmiş itiraz talebi nedeniyle ödeme emrinin usule uygun olduğunun kabul edilmiş olduğunu, bunun yanında tebligatın usule uygun olduğunu, ayrıca mahkemece davacının öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihin tebliğ tarihi sayılmasına gerekçe olarak dosyada aksini gösterir başkaca delil olmadığı belirtilmiş ise de taraflarına bu hususta delil sunma hakkı verilmediğini, davanın kısmen kabul edilmesi sebebiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve borca itirazın esastan reddi sebebiyle davacının tazminata mahkum edilmesi gerektiğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda ödeme emrinin borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde ve halen yurtdışında olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürdüğüne göre başvurunun bu hali ile İİK'nun 65. maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olduğu, İİK.nun 65/2. maddesi uyarınca yapılan itirazın borçlunun yurtdışından döndüğü 18/03/2019 tarihinden itibaren 3 gün içerisinde bildirmesi gerektiği, itirazın 02/04/2019 tarihinde yapıldığı için süresinde olmadığı, davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itiraz olarak kabul edilse de süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, yapılan haczin hukuka aykırı olmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2020/408 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2020/11526 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibine başlanıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanunu ve ilgili yasal düzenlemelere açıkça aykırı olarak müvekkilinin hasta olduğu ve evde olmadığı süreçte, müvekkilinin okuma yazma bilmeyen eşi Kınalı Akın'a usule aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz şekilde yapılan tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/09/2020 olarak düzeltilmesini, gecikmiş itirazlarının kabul edilmesi ile takibe konu evraka, takibe konu alacağa, işlemiş ve işleyecek faize ve borca itirazları...
nün ...E sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, Davalının 29 Aralık 2014 tarihinde ... 29. İcra Müdürlüğüne sunulmak üzere... İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçede; bu tesisatın kendine ait olduğunu ve kirada değil boş olduğunu, yüklü miktarda elektrik bedeli geldiği ile ilgili itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....