Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.”...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, verilen ilk karar ile ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle ilgili adresin borçlu şirketin ticaret sicil adresi olup olmadığı hususunda Adana ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta tebliğ edilen adresin davacı borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı tescilli adresi olduğunun bildirildiği anlaşılmakla şikayetçi adına çıkartılan tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafça gecikmiş itiraz şikayeti yönünden delil bildirilmediğinden gecikmiş itiraz şikayetinin de bu nedenle yerinde görülmediği, davacı borçlunun kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borca, fer'ilerine itirazı ile mükerrerliğe itiraza ilişkin itirazını 5 günlük yasal süre içerisinde yapması gerektiği halde 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 28/12/2018 tarihinde borca, fer'ilerine itirazı ile mükerrerlik itirazında bulunduğu belirtilerek Şikayetçinin usulsüz tebligatın iptali, gecikmiş itiraz ve memur muamelesinin iptaline ilişkin...

    Mahkeme kararında, şikayetçi aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, 27/02/2023 tarihinde takipten haberdar olunduğunun şikayetçi tarafından beyan edildiği, usulsüz tebligatta şikayetin süresinde yapılmadığı, gecikmiş itiraza ilişkin neden ve delil sunulmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Gecikmiş itiraz yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde öncelikle tebligatın usulüne uygun olup olmadığı incelenmelidir. Zira gecikmiş itiraz hükümleri usulüne uygun yapılan tebligatlar için uygulanabilir. Tebligat usulsüz ise başvuru şikayet olarak nitelendirilmelidir. Somut olayda şikayet edene yapılan tebligatlar aşağıda açıklanacağı üzere usulsüz olup başvuru gecikmiş itiraz olarak değil şikayet olarak nitelendirilmiştir (HMK 33.madde)....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde gecikmiş itirazın usul ve esaslarını anlattığını, gecikmiş itirazın söz konusu olabilmesi için borçluya tebligatın yapılmış olması yani tebligattan haberdar olması ancak borçluya isnat edilemeyen bir sebepten dolayı itiraz edememiş olması gerektiğini, davacı adresten taşındığını, ve bu sebeple tebligattan haberi olmadığını, daha sonrasında öğrendiğini ileri sürdüğünü, adresten taşınmış olmanın davacının itiraz etmesini engelleyen bir sebep olmadığını, davacının beyanlarından söz konusu tebligattan haberdar olduğunun anlaşılamadığını, davacının bahsi geçen olayda gecikmiş itiraz yoluna başvurma hakkının bulunmadığını, borçlunun bilinen en son adresine yapılan tebligatın iade olduğunu, sonraki tebligatın TK....

    yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf talebinin reddine, alacaklının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, borca gecikmiş itiraz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. 2.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre; istinaf yoluna başvuru süresi, tefhim veya tebliğden itibaren on gündür....

      YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Soma İcra Dairesinin 2017/483 Esas sayılı icra dosyasının müvekkil şirkete temlik edildiğini, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlunun yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, icra takibine konu edilen borcun sabit olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, gecikmiş itiraz talebinin reddine, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle, borcu ödeyememesinin irade ve kastının dışında oluştuğunu, tebliğ sonrası itirazına gecikmeye sebep olan ve itirazı delillendirecek belgelere erişiminin gizlilik kararı sebebiyle olduğunu, oluşan durumların sonucunun sorumluluk oluşturmadığını belirterek, kararın bozularak karar verilmesini istemiştir....

      GEREKÇE: Üç adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu (keşideci) vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunularak sair itiraz ve şikayetler ileri sürülmüş olup ilk derece mahkemesince ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği belirtilerek şikayetçinin usulsüz tebligatın iptali, gecikmiş itiraz ve memur muamelesinin iptaline ilişkin açmış olduğu davanın reddine,Borca, fer'ilerine itirazı ile mükerrerlik itirazının süre yönünden reddine,Tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir....

      dilekçesi verdiği, müvekkilin telefonunu tamir ettirdiği ve bu hususta faturayı dosyaya sunduğunu, müvekkilinin haklı nedenle borca itiraz süresini kaçırmış olduğundan gecikmiş itirazının kabulü gerektiğini, teknik mücbir sebep varken bilirkişi incelemesi yapılmadan doğrudan tebligatın ulaştığının varsayıldığını, varsayıma dayalı bu kararın eksik ve hatalı olduğunu bu sebeplerle yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla yapılan takipte; borçlu ödeme emri tebliği tarihinde il dışında bulunduğunu ve usulüne uygun olmayan tebliğden 16.09.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itiraz olarak nitelendirdiği isteminin kabulünü ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2019 NUMARASI : 2019/323 ESAS, 2019/544 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2019/724 esas sayılı dosyası ile hakkında takip başlatıldığını, takip ile ilgili tebligatın işyerine yapıldığı tarihlerde İstanbul dışında bulunması nedeni ile geç tebellüğ aldığını ileri sürerek gecikmiş itirazı talebinin kabulünü talep etmiş, duruşmada ki beyanında ise babaannesinin vefat ettiğini bildirerek buna ilişkin belgeler sunulmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu