Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/08/2020 NUMARASI : 2019/417 ESAS, 2020/371 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3....

olduğunu ve bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu, tebligat usule uygun yapılmadığından gecikmiş itiraz sebebi var sayıldığını, yapılacak tebligatta muhatabın resmi mercilere bildirdiği adresinden mesul olduğunu, itirazların süresinde icra dairesine sunulduğunu belirterek gecikmiş itirazın kabulü ile icra itirazlarının reddine dair 21/10/2021 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından kira bedeli alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun mernis adresine gönderilen tebligatın bila ikmal iadesi üzerine, mernis adresine mernis şerhli olarak yeniden ödeme emrinin gönderildiği, ödeme emrinin 08/02/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde, tebligat tarihi olan 08/02/2021 tarihinde yurt dışında olduğunu beyan ettiği, dosya içerisindeki belgelerden davacı borçlunun 23/06/2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 29/09/2021 tarihinde ise çıkış yaptığı anlaşılmakla davacı borçlunun gecikmiş itirazlarını ve dayanaklarının mahkemece incelenmeksizin süreden reddine karar verilmesinin yerinde değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 1....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz niteliğindedir. Yargıtay'ın müstakar içtihatlarına göre, gecikmiş itiraz şikayetlerinde, davacı tarafından ileri sürülmemiş olsa dahi tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmış olup olmadığı öncelikli olarak incelenmelidir....

Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur....'' düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde kapsamında gecikmiş itiraz kurumunun uygulanabilmesi için borçluya usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması ve borçlunun bir mani sebebiyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir....

- K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı borçlu aleyhine yürüttüğü icra takibi sırasında müvekkiline gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, haciz ihbarnamelerine gecikmiş itirazda bulunduğunu, 3. haciz ihbarnamesinin de tebliğ edildiğini belirterek müvekkilinin takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gecikmiş itirazın İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiğini, 1. haciz ihbarnamesine yapılan itiraz süresinde kabul edilerek 2. haciz ihbarnamesinin geçersiz sayıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gecikmiş itiraz talebinin mahkemece değerlendirilmemesinin hak kaybına neden olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2021/1405 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklı tarafından 172.760,26 TL miktarlı alacağın tahsili için şikayetçi borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür. Şikayetçinin bildirdiği istinaf sebebinin incelenmesinde; İİK'nun 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....

    itiraz nedeni olmadığını da gerekçelendirmediğini, yerel mahkeme gecikmiş itirazı usule ve yasaya aykırı bir şekilde reddettiğinden, diğer itirazları incelemediğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. İİK'nun 65. Maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunabilmek için; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle itiraz edememesi gerekir. HMK'nın 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir....

    UYAP Entegrasyonu