Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 26.660,40 TL kaçak elektrik bedeli, 355,47 TL gecikmiş gün faizi, 63,98 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 27.079,85 TL'nin tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c) Asliye Ticaret Mahkemesinin görevini düzenleyen 6102 sayılı TTK.'...

    Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, kaçak elektrik kullanımının tutanaklar ile sabit olduğunu, davalı borçlunun mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olduğunu, kaçak elektrik kullanım hususunun tutanaklar ile sabit olduğundan bahisle, davalı/borçlu tarafından ileri sürülen borca itirazın yerinde olmadığını, alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatı taleplerinin karşılanmasının gerektiğini, davalının takibe itiraz etmekle takibin durmasına neden olduğunu, icra inkar tazminatının takibe haksız yere itiraz edilmesine ve alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olunmasının hukuki yaptırımı olduğunu, işbu davanın HMK m.166 gereği ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ......

      Dava dilekçesinde belirtildiği üzere İİK'nın 65.maddesi kapsamında gecikmiş itiraz yönünden yapılan incelemede de, borçlunun itirazına engel bir durum bulunmadığı gibi engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içerisinde yapılan bir itiraz olmadığı anlaşıldığından gecikmiş itirazın da uygulanma alanı bulunmadığı görüldüğünden takibin kesinleşmesi sebebiyle borçlunun mal varlığına haciz konulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Marmaris İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda Davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulü ile davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin davacının öğrenme tarihi olan 14.09.2020 olarak düzeltilmesine, Davacı her ne kadar gecikmiş itirazda bulunmuş ise de gecikmiş itirazın şartları oluşmadığından reddine, Davacının borca ilişkin yapmış olduğu itirazın İcra Müdürlüğüne yapması gerektiğinden bahisle borca itirazın reddine karar verilmiştir....

      İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2426 KARAR NO : 2022/622 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERDEMLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2020/85 ESAS 2020/277 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/11/2020 tarih 2020/85 esas 2020/277 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erdemli İcra Dairesinin 2020/879 esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, müvekkiline yapılan ilk tebligatın 19/06/2020 tarihinde üzerinde ''Mernis'' ibaresi yer alan bir tebligat zarfıyla gönderildiğini ve ''Adres yetersiz'' ibaresi ile tebligatın iade edildiğini, ardından ''Mernis'' şerhi olmadan müvekkiline tekrar tebligat çıkarıldığını ve şerh olmamasına rağmen tebligatın...

        yetkiye, borca, takibe, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibin durdurulmasını talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda ödeme emrinin borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde ve halen yurtdışında olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürdüğüne göre başvurunun bu hali ile İİK'nun 65. maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olduğu, İİK.nun 65/2. maddesi uyarınca yapılan itirazın borçlunun yurtdışından döndüğü 18/03/2019 tarihinden itibaren 3 gün içerisinde bildirmesi gerektiği, itirazın 02/04/2019 tarihinde yapıldığı için süresinde olmadığı, davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itiraz olarak kabul edilse de süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, yapılan haczin hukuka aykırı olmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....

        tarihli ödeme emrinin incelenmesi ve usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesinin gerektiğini, usule aykırı ise gecikmiş itiraz gereğince yetki itirazının irdelenmesi gerektiğini, yetkisiz icranın yaptığı tüm işlemlerin geçersiz olduğunu, bu nedenle Mahkemenin dosyada olmayan bir tebligatın dosyaya vekalet koyan vekiller tarafından görülmesinin ve bilinmesinin mümkün olmadığından bahisle gecikmiş itirazın süresinde olmadığına karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca dosyadan sonradan ödeme emri çıkarılmasının da ilk tebligata itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağını beyanla Mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacının gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti kapsamındaki dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde davacı asile belirtilen adresine TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın iade edilmesi ile TK 21/2 mernis şerhli tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat mazbatasında mernis şerhi ibaresi mevcut olduğundan tebliğde bir usulsüzlük yoktur. Gecikmiş itiraz şartları kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. Somut olayda gecikmiş itirazın şartlarını oluşturacak herhangi bir durum mevcut olmadığından davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu