Örnek 10 ödeme emri borçluya 07/07/2010 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu tebligatın ikamet etmediği adrese yapıldığını takipten 03/05/2012 tarihinde yani yurtdışında olduğu tarihte muttali olduğunu Türkiye 'ye giriş tarihi olan 20/05/2013 tarihinden sonra 3 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuştur. Mahkeme her ne kadar öğrenme tarihinden sonra sürenin geçtiğini belirtmiş ise de hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda, itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Borçlu tarafından 16/09/2019 tarihinde yetki itirazında bulunularak yetkili icra müdürlüğünün Ankara -Batı icra müdürlüğü olduğu belirtilmiştir T2 İcra Mah. 2019/61 E. 2019/28 K sayılı kararında; davacı tarafından şehir dışında olması sebebiyle ödeme emrinin muhtarlığa bırakıldığı, gecikmiş olarak yetkiye ve borca itiraz ettiği, hakkında haciz işlemlerinin yapıldığı, bu işlemlerin iptali ile senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, borcu bulunmadığı belirtilerek takibin durdurulmasının talep edildiği, kararın gerekçesinde söz konusu ödeme emrinden 14/09/2019 tarihi itibariyle haberdar olmuş olduğu usulsüz yapılan tebligat bu tarihten itibaren muteber sayılacağı mahkemece değerlendirildiği belirtilmiş, hüküm fıkrasında da davanın reddine karar verilmiştir. İş bu karar 15/10/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın konusu 21/11/2019 tarihli müdürlük kararıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; İstinafa getirilen uyuşmazlık ve inceleme konusu karar şikayet mahiyetinde olup ; ihtilafa konu alacak hak veya malın değeri 4.200,94 TL'dir. Karar tarihi itibariyle 6763 sayılı Kanunla değiştirilen İİK'nun 363/1. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek-1 maddesinin 1. fıkrası uyarınca; 01.01.2021 tarihinden itibaren artırılan miktar dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu değerin 13.740 TL'yi geçmediği, böylelikle mahkeme kararının istinaf kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 365. maddesine göre istinaf yoluna başvurma yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulması mümkün olmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz ya da şikayetin reddine veyahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olursa Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince talep icra mahkemesince reddedilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/578 ESAS - 2022/657 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipten 05/09/2022 tarihinde haricen haberdar olduklarını, aynı tarihte dosyaya vekaletname sunarak 06/09/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, söyleyerek tebliğ tarihinin 05/09/2022 olarak düzeltilmesini istemiştir....
E. sayılı ilamsız icra takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, icra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu, borcunun gerçek miktarını elektrik faturası ile bilmekte olup belli ve net olan alacağa itiraz ettiğini, İcra İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun kötü niyetli olması şart olarak aranmadığını belirterek, davalının ... 25. İcra Müdürlüğü ... E....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının borçlunun mernis adresine 14/07/200 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde icra takibine itiraz edilmediğini, tebligatın borçlunun ikamet adresi olduğunu ikrar ettiği adrese yapıldığını beliterek, itirazın reddine, haczin devamına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...uyuşmazlığın genel haciz yolu ile takipte her ne kadar gecikmiş itiraz olarak belirtilmişse de hukuki tavsifin hakime ait olduğu prensibi ile dava anlatımından ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı iddiasını içeren usulsüz tebliğ şikayeti olduğu anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103645 sayılı takibi muhtara tebliğ olunduğunu, Muhtarın 29/07/2021 tarihinde teslim aldığı tebligatı davacıya 01/08/2021 tarihinde vermesi nedeniyle itirazın, davacının daha önce de dosyaya sunduğu mazeretler ile engelin kalktığı 3 günlük gecikmiş itiraz süresi içinde gerçekleştirdiğini, gecikmiş itiraz sebepleri ile birlikte 04/08/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesini tekrar ettiğini, aşamalarda sunduğu beyan dilekçesinde de bu hususu beyan ettiği gibi gecikmiş itirazının kabulüyle, haksız ve hukuka aykırı olan icra takibinin Sayın Mahkemece durdurulmasını talep ettiğini, ilk derece mahkemesine sunulan gecikmiş itiraz sebepleri incelenmeden süre yönünden davanın reddine karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Tebligatın usulsüzlüğü gecikmiş itiraz nedeni yapılamaz. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde, "tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı usulsüz tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.10.2010 tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin asıl dava yönünden verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, ilamsız takipte İİK.nun 62/l.maddesi uyarınca her türlü İtirazın yasal yedi günlük süre içinde icra dairesine yapılması gerektiği hususu gözardı edilerek birleşen dava yönünden şikayetin kabulü ile, icra dairesine süresinde yapılmış bir itiraz da olmadığı halde, icra mahkemesine yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
No:2 A Blok D:6 Şişli/ İstanbul" olduğunu, bu adreste kapı numarası yazılı olmadığı için tebligatın usule uygun olmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin bayram tatili nedeni ile İzmir'e gittiğini ve 15.07.2022 tarihinde İzmir'den döndüğünü ve 21.07.2022 tarihinde işbaşı yaparak tebligata muttali olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 21.07.2022 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını, gecikmiş itiraz şartlarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ 2020/1489 Esas, 2021/66 Karar S:2 emrinin usulüne uygun olarak 03/03/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, itiraz için son günün 10/03/2020 günü olduğu, gecikmiş itiraz için sürenin en erken 11/03/2020 tarihinde başladığı, 7226 sayılı Kanunun geçici madde 1 maddesi ile 13/03/2020 tarihi dahil olmak üzere sürelerin durdurulduğu, bu nedenle gecikmiş itirazın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Kontrol muayenesi için 09/03/2020 tarihinde hastaneye müracaat edilmesi hariç tutulduğunda, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte ve ödeme emrine itiraz süresi içinde davacının babasının hastanede yatmadığı, evinde bulunduğu anlaşılmış olup nüfus kaydından davacının babası ile ilgilenecek başka yakın akrabaları bulunması ve Covid-19 nedeniyle o tarihlerde resmi bir kısıtlamanın bulunmaması karşısında davacının gösterdiği mazeretleri yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir."...