Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; icra müdürlüğünce Tebligat Kanununa aykırı davranıldığını ve usulsüz tebligat yapıldığını, o dönemde resmi olarak covid-19 temaslısı olması nedeniyle karantinada olduğunu, karantina süresinin geçmesinden hemen sonra eldeki davayı ikame ederek imza itirazında da bulunduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde açıkça imzaya da itiraz ettiğinin anlaşılacağını, bilirkişi raporu alınmasının gerektiğini, davanın kabulünü talep ettiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde gecikmiş itirazlara ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
doktor raporunda sabit olması sebebi ile tarafına yapılan icra takibine itiraz süresini geçirdiğini, bu nedenle icra ödeme emrini öğrenme tarihi olarak 22/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
Borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz mahiyetinde olduğu kabul edilse dahi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden borçlunun tebligattan sonra 30.05.2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 04.06.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, İİK'nun 65/2. maddesi uyarınca maninin kalktığı tarihten itibaren yasal 3 günlük süre içerisinde gecikmiş itirazın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır ( Yargıtay 12. HD'nin 15/12/2020 tarihli, 2020/2879 E, 2020/10770 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Bodrum 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacının gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti kapsamındaki dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde davacı asile belirtilen adresine TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın iade edilmesi ile TK 21/2 mernis şerhli tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat mazbatasında mernis şerhi ibaresi mevcut olduğundan tebliğde bir usulsüzlük yoktur. Gecikmiş itiraz şartları kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. Somut olayda gecikmiş itirazın şartlarını oluşturacak herhangi bir durum mevcut olmadığından davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Denilerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle gecikmiş itiraz dışındaki tüm şikayet ve itirazların esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin borçlu davacıların velisine 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın mahkememize İİK 168/4-5 maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresi geçirilerek 16.02.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçiler istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayetçiler istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesini tekrar etmek suretiyle ... ve ... karantina tedbirleri kapsamında belli bir süre karantina altına alındığını, başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. C....
Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; alacaklı davacı ...A.Ş.tarafından borçlusu davalı ... aleyhine, 9.525,40-TL enerji bedeli, 10.829,11-TL gecikmiş gün faizi, 1.949,27-TL faizin KDVsi olmak üzere toplam 22.303,78-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 4421848 sayılı 9.525,40-TL bedelli ödenmeyen gecikmiş enerji bedeli olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine yasal süresinde olan 30/05/2016 tarihli itiraz ile takibin durduğu, davalı tarafından borca, fer'ilerine ve yetkiye itiraz edildiği, eldeki itirazın iptali davasının 16/04/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı iş bu davaya konu alacak hakkında daha önce davacı tarafından kendisi aleyhine ... 2.İcra Müdürlüğü'nün...Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ... 25.İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile mükerrer takip yapıldığını, davacı vekili ise eski dosyanın düştüğünü veya arşive alınıp bulunamadığını beyan etmektedir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı/borçlunun itiraz ve şikayetlerinin kötü niyetli ve alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, gecikmiş itiraza ilişkin herhangi bir hususa değinilmediğini, ödeme emrine itirazın kaçırılmasına sebep mazeretini gösterir kanıtların sunulmadığını, ödeme emrine dayanak belgelerin asıllarının davacıda bulunduğunu, icra müdürlüğünün hesap numarasının eksikliğinin her zaman giderilebilecek bir husus olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının ödeme emrinin iptali ve usulsüz tebligata ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık, gecikmiş itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu şirkete, 01.11.2022 tarihinde e-tebligat olarak tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....