"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar Dairemizin 07.05.2013 gün ve 2013/3460-2013/8030 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan davacı-karşı davalının karar düzeltme isteminin REDDİNE ancak bozma ilamından "Kabul şekline göre de; davacı-karşı davalı, dava dilekçesinde kira ve gecikme cezası toplamı olarak toplam 177.002.44 TL'nin tahsilini talep etmiş olmasına karşın mahkemenin 6100 Sayılı HMK'nun 26. maddesi gereğince talebi aşacak şekilde 178.871.04 TL'nin tahsiline...
Ancak, eldeki davada davacı icra takibinde, 6.836.48 TL asıl alacak ile 23.27 işlemiş faiz,3.652.97 gecikme zammı ve 657.53 YTL KDV. olmak üzere toplam 11.170.25 TL'nin tahsilini istemiştir. Bilirkişi, kaçak elektrik tüketim bedeli ile birlikte gecikme zammı alacağını hesaplamış, mahkemece de davacı tarafın talebi de göz önüne alınarak, bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki; Yargıtay'ın kararlılık kazanmış içtihatlarında da belirtildiği üzere gecikme cezası faiz niteliğindedir. Takip konusu alacak kaçak elektrik tüketim bedelinden eş söyleyişle haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihten (eylem tarihinden) itibaren yasal faiz istenebilir....
Maddesi gereğince sözleşmelerin davalı idare tarafından fesih edildiğini, pardalık tahta alımı işi için 53 günlük gecikme cezası olarak 72.425,56 TL, cenaze defin malzemesi alımı işi için 59 günlük gecikme cezası olarak da 69.027,05 TL gecikme cezasının hak edişlerinden tahsil edildiğini, müvekkili şirketin davalı idareye yaptığı işlemin haksız olduğu fahiş gecikme cezası uygulandığını, sözleşme gereği ancak 10 günlük gecikme cezası kesilebileceğini, bu nedenle fazla kesilen cezanın iadesinin talep edilmesine rağmen talebin davalı idare tarafından reddedildiğini belirterek; fazladan yapılan 116.087,91 TL gecikme bedelinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; yapılan kesinti işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl davada; davacının birinci talebi sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezasının sözleşmenin haklı feshine dayalı olarak davalıdan tahsilidir. Kural olarak sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça sözleşmenin feshi halinde olumlu zarar niteliğindeki ifaya ekli ceza istenememektedir. Alacaklının gecikme cezası isteyebilmesi sözleşmeden dönmemiş olmasına bağlıdır. Zira dönülen sözleşmenin yürürlükten kalkan bir hükmüne dayanarak gecikme cezası istenemez. Bu durum dönmenin geriye etkili olmasının bir sonucudur. Ancak sözleşmede açıkça kararlaştırılmış ise , sözleşmeden dönme halinde de , belirli bir süre için gecikme cezası istenebilecektir. Somut olayda gecikme cezası sözleşmenin 34. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin içeriği ele alındığında, gecikme halinde uygulanacak cezanın ifaya ekli ceza olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü ifa ile birlikte ek olarak gecikme cezası hesaplanacağı hususunda anlaşmaya varılmıştır....
Sözleşmenin gecikme cezası başlıklı 17.1. maddesinde “İdare tarafından sözleşmenin 18'inci maddesinde belirtilen süre uzatımından ve sözleşme kapsamında yaptırılacak iş artışlarından kaynaklanan haller hariç, iş zamanında bitirilmediği, mal teslim edilmediği takdirde geçen her takvim günü için yükleniciye yapılacak ödemelerden sözleşme bedeli üzerinden onbinde beşi oranında gecikme cezası kesilecektir. Kesilecek toplam ceza tutarı hiçbir şekilde ihale bedelini aşamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır. 12.12.2005 tarihli 1. sözleşmeye göre iş birim fiyata dayalı götürü bedelli olup, teslimde gecikmeler olmakla birlikte yüklenicinin edimini yerine getirdiği bu sözleşmeyle ilgili bir kısım gecikme cezası kesilerek geçici ve kesin kabulün yapıldığı ihtilafsızdır. Dava edilen alacağın 14.12.2007 tarihli 2. sözleşmeden kaynaklandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
-TL ve bu aidatın ödenmemesi halinde aylık % 10 gecikme cezası alınması, Ekim 2009 - Aralık 2009 ayları arası (3 Ay) aylık 130.00.-TL ve bu aidatın ödenmemesi halinde aylık % 5 gecikme cezası alınması, Ocak 2010 - Temmuz 2010 ayları arası (7 ay) aylık 80.00.-TL ve bu aidatın ödenmemesi halinde aylık % 5 gecikme cezası alınması Ağustos 2010 - Temmuz 2011 ayları arası (12 ay) aylık 100.00.-TL ve bu aidatın ödenmemesi halinde aylık % 5 gecikme cezası alınması, Ağustos 2011 ayından başlayarak 150.00.-TL ve bu aidatın ödenmemesi halinde aylık % 5 gecikme cezası alınmasına karar verildiği, kararların alındığı bu genel kurul toplantı davetleri ve genel kurul tutanaklarının davalıya gönderildiği, davalının tüm sözlü ikazlara rağmen Temmuz 2009 tarihinde 500.00.-TL, Temmuz 2010 tarihinde 500.00.-TL olmak üzere yönetim giderlerini kısmı olarak ödemediğini, bakiye alacak için ... 12....
Mahkemece, taleple bağlı kalınarak 1.838,34 TL gecikme faizi yönünden takibin devamına karar verilmiş, davalı taraf, kat mülkiyeti hükümlerine göre davacı kooperatifin gecikme faizi talep edemeyeceğini savunmuştur. Ancak takibe konu alacak kooperatif aidat alacağına ilişkin olduğundan, kat mülkiyeti hükümlerinin somut olayda uygulanması mümkün bulunmadığından, davalının bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Diğer taraftan davacı kooperatif takipte aidat alacağı için yıllık % 18 (aylık % 1,5) faiz uygulayarak gecikme faizinin tahsilini talep etmiştir. Takip tarihi itibarıyla yıllık faizin % 12 olduğu dikkate alındığında, istenen faizin yıllık faizin yüzde yüzünü aşmadığı görüldüğünden, gecikme faizi için uygulanan faiz oranında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu doğrultuda yapılan hesaplamaya göre gecikme faizi 1.755,95 TL olarak tespit edilmiş, mahkemece de davacının bu miktar gecikme faizi alacağı olduğuna karar vermiştir....
KARAR Davacı, davalının muhtelif aboneliklerinde kullandığı 1993/11 ila 2003/09.dönem su tüketim bedellerini ödenmediğini bir kısmının da süresinden sonra ödendiğini bildirerek 380.056.301.198 TL asıl, 1609.903.601.000 TL gecikme cezası 279.141.781.680 TL gecikme cezasının KDV'si olmak üzere toplam 2.269.101.683.878 TL alacağın asıl alacak kısmına 17.09.2003 tarihinden yürütülecek gecikme zammı ve KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini fazlaya ilişkin hakları saklı olarak talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
(BK'nın m.106/II) Gecikme tazminatına, işin sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten, bağımsız bölümün teslim edildiği tarihe kadarki süre için ihtirazı kayıt aranmaksızın hükmolunur. Gecikme tazminatı, sözleşmede kararlaştırılmamış olsa bile, zararın kanıtlanması koşuluyla, zamanaşımı süresi içerisinde, her zaman, râyiç üzerinden istenebilir; sözleşmede kararlaştırılmışsa, ayrıca zararın kanıtlanmasına gerek yoktur; çünkü, taraflar gecikme zararını baştan kabul ettikleri için, bu kabul hükmü tarafları bağlar. Oysa, BK'nın 158/2.fıkrasında düzenlenen gecikme cezası (ifaya ekli cezai şart), ortada zarar olmasa dahi (BK m.159/I), sadece sözleşmede kararlaştırılmış ise, istenebilir; aksi takdirde talep edilemez. Cezai şart, asıl borca bağlı olup, muaccel olmadan önce fer'i niteliktedir. Dolayısıyla, eserin teslimi ile asıl borç düşünce, fer'i borç olan gecikme cezası da düşer (BK m.113/I)....
-TL olacağının belirtildiği, Öte yandan davacının davasını 50.613,00 TL zarar ve 10.430,00 TL gecikme cezası üzerinden 13/09/2020 tarihinde kısmi alacak davası olarak açtığı, 08/06/2017 tarihinde davanın ıslah edilerek ıslahla eksik iş bedeli için ... TL, gecikme cezası için 45.255,00 TL talepte bulunduğu, davalı vekilinin 03/07/2017 tarihinde zamanaşımı nedeniyle ıslaha itiraz dilekçesi sunduğu, zaman aşımının sadece dava açılan kısım için kesildiği, eserin teslim tarihinin üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçtiği, böylelikle ıslah dilekçesi ile arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla zamanaşımına uğramayan eksik iş bedelinin ve gecikme cezasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşytur. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Eksik yapılan işler karşılığı 50.613,00.-TL alacak, 10.430,00....