WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uygulanmadığı, aidatın ödeme günü tespit edilmediği için ilgili ayın son günü ödeme günü olarak kabul edildiği ve bu doğrultuda yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 51.500,00 TL aidat anapara, 22.756,93 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 74.256,93 TL borcu bulunduğu bildirilmiş, bilirkişi rapor ve ek raporu mahkememizce yeterli bulunmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalının takip tarihi itibarıyla davacı kooperatife 51.500,00 TL aidat anapara, 22.756,93 TL gecikme cezası ( faizi ) olmak üzere toplam 74.256,93 TL borçlu olduğu anlaşıldığından davanın bu bedeller üzerinden kabulüne ve davacının icra inkar talebi bakımından ise, İİK nun 67/2. Maddesi gereğince aidat alacağının borçlu tarafından belirlenebilir (likit alacak) olduğu kabul edilerek hüküm altına alınan 74.256,93 TL üzerinden davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir....

    Somut olayda , davalı şirket, taşınmazların teslim tarihinde teslim edilmemesi halinde o güne kadar ki ödemeler üzerinden aylık binde bir, iki veya beş oranında gecikme cezası ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Sözleşmede açıkça gecikme halinde davacının isteyebileceği aylık miktarın kira, davalının bu kapsamda ödeyeceği miktarın gecikme tazminatı olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Sözleşmedeki düzenleme davalıyı ifaya zorlamak ve böylece asıl borcun ifasını teminat altına almak olduğundan bu alacak kaleminin götürü/gecikme tazminatı kapsamında olduğunun kabulünü gerektirecek bir durum mevcut değildir. Davacı şirketin sözleşmeye dayalı gecikme cezası talebi hukuki niteliği itibariyle ifaya ekli cezai şarttır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 179/2....

      Davalı, sözleşmede öngörülen cezai şartın ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olduğunu, asıl borç doğmadığından cezai şartın da talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere, bir an için gecikme cezasının talep edilebileceği kabul edilse dahi, davacı idarenin ancak 10 günlük süre ile sınırlı olarak gecikme cezası talep edebileceğini, 19 günlük gecikme cezası talebinin yasaya uygun olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        hatalı olduğu için bu bakımdan bu müvekkili için takibin iptalini talep ettiklerini, dayanak gösterilen ihtarnamelerin gönderildiği tarihten sonra da çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin dikkate alınmadığını, bu durumda ana para borçları ve işletilen gecikme cezaları ve gecikme cezası miktarlarlarının bu kadar yüksek olmayacağını, gecikme cezası miktarları ve gecikme cezası oranlarına itiraz ettiklerini, gecikme cezası oranları yasal sınırların üzerinde talep edildiğini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş oldukları görülmüştür....

        bulan 126 günlük gecikme nedeniyle 160.694,10 TL, fesihle sonuçlanan ... işi için ise 107 gün gecikme karşılığı 578.919,22 TL gecikme cezası tahakkuk ettirilerek yüklenicinin hakedişinden kesilmiş, davacı yüklenici yapılan her iki ceza uygulamasının da sözleşmeye aykırı olduğunu, her iki iş için ancak 20’şer gün karşılığı ceza uygulanabileceğini, buna göre ... işinden 25.507,00 TL, ... işinden 85.393,00 TL olmak üzere toplam 110.900,00 TL ceza kesilebileceğini belirterek toplam kesinti tutarı 739.613,32 TL'den 110.900,00 TL’yi mahsup ederek 628.713,32 TL’den şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 03.12.2019 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat.... ile davalı vekili Avukat .... Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, gecikme tazminatı ve gecikme cezası alacaklarının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince gecikme tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....

            K A R A R Davacı, davalı idarenin muhtelif adreslerde kurulu bulunan aboneliklerine ait su ve atıksu bedelini ödemediğini ileri sürerek, 12.308.080.000 TL asıl alacak, 18.959.393.064 TL gecikme cezası, 3.288.593.370 TL gecikme cezası KDV’si olmak üzere toplam 34.556.066.434 TL’nın tahsilini, asıl alacağı 26.3.2003 tarihinden itibaren geçecek her ay için yürürlükteki oranlarda gecikme cezası ve KDV uygulanmasını istemiştir. Davalı zamanaşımı suresinin dolduğunu, atıksu bedelinin çevre temizlik vergisi kapsamında olduğu için talep edilemeyeceğini, gecikme cezası ve KDV ‘de istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

              D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2000/2549 Karar No: 2002/4078 Temyiz İsteminde Bulunan : … Karşı Taraf : Çakabey Vergi Dairesi Başkanlığı - İZMİR İstemin Özeti : Yükümlü şirketin Ocak/1999 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde ödenecek vergiyi noksan beyanından sonra verilen düzeltme beyannamesi ve eki dilekçe üzerine vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının ve hesaplanan gecikme faizinin terkini istemiyle açılan davayı; yükümlü şirketin Ocak/1999 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde noksan beyan edilen … lira için dilekçe ile birlikte düzeltme beyannamesi vermesi üzerine verginin geç tahakkuk ettiğinden vergi ziyaı cezası kesildiği ve gecikme faizi hesaplandığının anlaşıldığı, 213 sayılı Yasanın 371 maddesinde getirilen düzenlemeden yaralanılabilmesi için 6183 sayılı Yasanın 51. maddesi uyarınca hesaplanan gecikme zammının 15 gün içinde ödenmesi gerektiği, olayda ise gecikme zammının bu sürede ödenmediğinden...

                30 gün gecikme ile teslim edildiğini, 19.02.2014 tarihli ikinci sözleşmede gecikilen her bir gün için 2.000,00 TL gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye konu işi en geç 26.03.2014 günü teslim etmeyi taahhüt ettiğini ancak işin 22 gün gecikme ile teslim edildiğini, 19.02.2014 tarihli üçüncü sözleşmede gecikilen her bir gün için 1.500,00 TL gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye konu işi en geç 05.04.2014 günü teslim etmeyi taahhüt ettiğini ancak işin 44 gün gecikme ile teslim edildiğini, muhasebe kayıtlarına göre davalı şirketin, müvekkili şirketten 94.116,59 TL alacaklı olduğu, müvekkilinin gecikme cezası alacaklarının davalı yanın iş bedeli alacağından mahsubu halinde 37.438,41 TL'nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 37.438,41 TL gecikme cezası alacaklarının temerrüt tarihi olan 05.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte...

                  Davalı vekili, görev ve yetki itirazıyla birlikte, icra takibinde, fiyat farkı ve gecikme cezası birlikte talep edildiğinden, talep edilen tutarın ne kadarının fiyat farkı, ne kadarının gecikme cezası olduğunun, talep edilen tutarların nasıl hesaplandığının anlaşılmadığını, gecikme cezasının dayanağının belirtilmediğini, gecikme cezasına faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından yatırılan teminatın iade edilmediğini, teminatın mahsup edilerek hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu