WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan almaktadır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin hükümde, lehine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz ile üzerinden geçit hakkı kurulan taşınmazların ve geçit genişliği ile kurulan geçit büyüklüğünün duruksamaya yer vermeksizin yer alması zorunludur. Geçit hakkı tesis edilmekle kendiliğinden infaz kabiliyeti kazanmaz. Hüküm özetinin tapunun beyanlar hanesine işlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece geçit hakkı usulüne uygun bir biçimde tesis edilmiş ise de; hükümde, kurulan geçit hakkının tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesi yönünde herhangi bir ibarenin yer almaması infazda tereddüt oluşturabileceğinden hükmün bu haliyle bozulması gerekmekte ise de; düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 122 ada 7 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazı için uzun yıllardan beri yol olarak kullandığını belirttiği kısmın 122 ada 19 parsel sayılı taşınmaz sınırlarına dahil edildiğini belirterek bu yerin yol olarak terkinini, mümkün olmadığı takdirde bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir....

      ikinci kere geçit hakkı bedeli alması yönünde hüküm kurulması dahili davalıyı sebepsiz zenginleştirmeye yönelik olduğunu, yerel mahkeme fedakarlık ve menfaatleri denkleştirmek suretiyle 17.082,45 TL olarak belirlenen geçit hakkı bedelinden ilk geçit hakkı bedeli olan 12.540,65 TL'sinin çıkarılmasını, ilk geçit hakkı bedeli olan 12.540,65 TL'nin ¹/²'si olan 6.270,32 TL'nin davalı T3'na verilmesi gereken 17.082,45 TL - 12.540,65 TL= 4.541,80 TL olan iki bedel arasındaki farkında davalı ve dahili davalıya verilmesi için paylaştırılmasını, şahsına ait geçit hakkı bedeli olarak toplam 6.270,32 TL + 4.541,80 TL (ilk geçit hakkı bedeli ile ilk geçit bedeli arasındaki artış farkı olan miktar) = 10.811,64 TL geçit hakkı bedelinin tarafına yükletilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Öte yandan, zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

        Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır....

          Bu sebeple, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazlar kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Diğer taraftan zorunlu geçit hakkının niteliği gereği ley ve aleyhine geçit tesisi istenilen taşınmazların tapu siciline kayıtlı olmaları gerekir. 11/02/1959 tarihli ve 1958/14 E., 1959/13 K. sayılı Yargıtay İBK.'da zorunlu geçit hakkının ancak tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında söz konusu olabileceği, tapu siciline kayıtlı olmayan yerler için böyle bir zorunluluk doğduğunda ise tapuya tescil gerekliliği yerine getirildikten sonra ihtiyaç sahibi kişinin talepte bulunmasının mümkün olduğu öngörülmüştür. (Yargıtay 14. HD., 2016/17021 E., 2020/5628 K.)...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, geçit hakkı istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

          Yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve taraf beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafça, dava konusu Denizköy Mah. 497 parsel lehine ve davalının mülkiyetindeki 501 parsel aleyhine geçit hakkı talep edilmiş ise de, fen bilirkişi rapor ve krokisinden görüldüğü üzere lehine geçit hakkı tesisi istenen 497 parselin kadastral yola cephesinin bulunduğu, geçit ihtiyacı içinde olmadığı anlaşılmış, davacının aleyhine geçit istediği 501 parsel üzerinden yola çıkmaya ilişkin subjektif isteğinin , davada objektif değerlendirmenin esas alınması gerekmesi ve ancak zorunlu hallerde geçit hakkı tesisinin kabul edilebilmesi nedeni ile dikkate alınamayacağı gerekçeleriyle))) karar verilmiş olması dairemizce isabetli görülmüş olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle delillerin takdirinde...

          'in 05.06.2006 günlü kroki ve raporunda "E" işaretli kısmından davacılara ait 11, 12, 17 ve 62 parseller lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 21.02.2005 günlü bozma ilamı üzerine 10 parsel maliki ... ile 16 parsel sayılı taşınmaz maliki ... ... aleyhine açılan dava eldeki dava ile birleştirilmiştir. Davalı ...'ın temyiz itirazlarına gelince; Davalı ... 'a ait 16 parsel sayılı tapu kaydının 3147 m2'lik kısmı eldeki davanın devamı sırasında Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş ve 211 ada 62 parsel numarasıyla davacılarımızdan ... adına tescil edilmiştir. Davacının 62 parselle ilgili bir geçit hakkı talebi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 62 parsel bakımından dava varmış gibi onun yararına da geçit kurulması doğru değildir....

            UYAP Entegrasyonu