ve dava dışı ... arasında düzenlenen 7.7.19881 tarihli satış vaadi sözleşmesinin , 22.03.1994 tarih 9956 yevmiye numaralı noterde düzenlenen sözleşme ile fesih edildiği , yine aynı tarihte 9957 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı, bu sözleşme gereğince bozma ilamında belirtildiği üzere pay tesciline karar verilmesi gereğine değinilmiş ise de ; Davalılar vekili 22.3.1994 tarih 9957 tarihli satış vaadi sözleşmesinin de noterde ... mirasçıları ile davacıların bayi-i evveli ... tarafından 29.03.2004 tarih 1943 yevmiye numaralı noterde düzenlenen sözleşme ile fesih edildiğini, 9.5.2006 tarihli delil listesinde bildirmiş ve buna ilişkin sözleşmeyi de karar düzeltme dilekçesine eklemiştir. Gerçekten, 22.03.1994 tarih 9957 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi bu sözleşmenin tarafları tarafından noterde 29.03.1994 tarihinde usulünce fesh edildiği anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı, davalıdan 23.3.1990 ve muhtelif tarihli noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri ile taşınmazlar satın aldığını, tapu devri yapılmadığından tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu aşamada taşınmazların kamulaştırıldığını ve ifasının imkansız olduğunun anlaşılması üzerine davalı ile 20.1.2011 tarihli uzlaşma protokolünün imzalandığını, protokole göre davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, ödenmesi gereken 750.000 euronun temerrüt tarihinden itibaren en yüksek faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, asıl alacağın konusunu oluşturan satış vaadi sözleşmesinin resmi biçimde yapıldığından cezai şart niteliğindeki davacı isteğinin fer'i nitelikte olup resmi biçimde düzenlemediğinden geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacının eda veya inşai bir hüküm tesisi istemeyip, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalı tarafından tek taraflı feshinin geçersizliğinin ve satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğinin tespitini talep ettiği, 2. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin iki taraflı ve bağlayıcı bir akit olduğu ve bu tür sözleşmelerin tek taraflı bir beyan veya ihbar ile sona erdirilmesinin mümkün olmadığı ancak, davacının talebinin açılacak olan sözleşmenin feshi davası ya da sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası içinde değerlendirilebilecek bir olgu olup o zaman bu saptamanın yapılmasının gerektiği, bu durumda tespitin ayrı bir dava ile istenmesi için ikinci unsur olan hukuki yarar unsurunun eldeki dava yönünden varlığından söz edilemeyeceği, 3....
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı taraf tanıklarının taşınmazın 2006 yılında..... tarafından ...'e satıldığı beyan edildiği bu beyanlara davacı tarafın itiraz etmediği, bu durumda davaya konu edilen satış vaadi sözleşmesinin ..... vekaleten sözleşmeyi imzalayan ... ile davacı ...'in gerçek iradelerini yansıtmadığını, haricen satın alındığı iddia edilen taşınmazın devrini temine yönelik olduğu ve muvazaalı olduğu ve satış bedelinin de ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.09.2004 tarihinde açılan tarafların noterde yapmış oldukları düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir....
Davalılar, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddini dilemişlerdir. 2011/19520-2012/22757 Mahkemece, davacıların tapu iptali ve tescil davasının reddine, bedele ilişkin talebinin kabulü ile 200.000TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, murisleri ile davalıların murisleri arasında noterde düzenlenen 9.12.1960 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine dayanarak öncelikle tapu iptali ve tescil olmazsa taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1804 KARAR NO : 2021/119 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2017/278 ESAS, 2020/162 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin İptali (noterde düzenlenen) KARAR : Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/10/2020 tarih, 2017/278 Esas 2020/162 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin annesi müteveffa T8 dava dışı Rahmi Önen ve davalı T6 arasında 26.11.2011 tarihinde Ayancık Noterliği'nin 5219 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmıştır....
O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmazın maliki olmayan kişinin bu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenlemesi mümkündür. Burada önemle belirtmek gerekir ki, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak, elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağından söz edilemez. Eğer, elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu taşınmazlarda murisleri Mehmet Palta'dan intikal edecek miras hisselerinin davalı T11 ve diğer davalıların murisi Zekiye Doğan tarafından 29 Aralık 1987 tarihinde noterde düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davacı Ökkaş Palta'ya satışının vaad edildiği ve teslim edildiği, taşınmaz bedelinin ödenmesi üzerine 04/11/1988 tarihli düzenleme şeklinde ibraname ile noterden davacının ibra edildiği, taraflar arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin yasal şekline uygun olarak yapılmış olduğu ve geçerli bir sözleşme olduğu, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarı ile halen muris Mehmet Palta adına kayıtlı olduğu, mirasçılarına intikal etmemiş olduğu, bu itibarla satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız olduğu anlaşılmakla, davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar vermek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taraflar arasında noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....