Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarını davacıya temlik ettiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın yasal izinler alındıktan sonra davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- HUMK.nun 388 maddesi uyarınca, hüküm kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Anılan madde hükmü uyarınca, şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulması da mümkün değildir....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın arsa vasfıyla T6 San ve Tic. Ltd. Şti. adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde dahili davalı Yapı ve T4 18/02/2011 tarih 5411 yevmiye nolu 2.000.000,00 TL miktarlı ipotek bulunduğu, davacı tarafından davalı aleyhine açılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile ipotek ve her türlü takyidattan ari tescili istemine ilişkin davada mahkemece davacının öncelikli talebinin tapu iptali ile ipotek ve her türlü takyidattan ari tescile yönelik olması nedeni ile dava konusu taşınmaz üzerine taşınmazın 3.kişilere satılmasını ve devredilmesini önlemek amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve davacı açısından taşınmazın aynına ilişkin istem yönünden geçici hukuki koruma sağlanmıştır....
Sayılı 15.12.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin hukuka aykırı kararın istinaf incelemesi yapılmak suretiyle kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ipotek ve hacizlerin kaldırılması, eksik ifa nedeniyle tazminat, geç teslimden dolayı kira alacağı istemine ilişkindir....
İDM tarafından 25/12/2020 tarihli ara karar ile dava konusu taşınmazın davalılar tarafından cebri icra yoluyla satışına engel teşkil edecek şekilde tapu kaydına tedbir konulduğunu, davalı T5 vekilinin itiraz dilekçesi ile İDM'nin ara kararına itiraz ettiği, itiraz üzerine İDM tarafından 15/01/2021 tarihinde duruşma açıldığı, itirazın reddine karar verildiği ve 19/01/2021 tarihli gerekçeli ara karar ile davalı T5 itirazın reddine karar vermiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ 15/01/2021 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "...İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve her türlü takyidattan ari şekilde tescili istemine ilişkin talep dolduğu ve davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2009 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Söke 1. Noterliğinin 16.01.1990 tarihli ve 1259 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayanarak, dava konusu Bağarası köyü 2506 parsel numaralı taşınmazda davalılar murisi Meryem Karalar’a muris babası Ali Kıvılcım’dan intikal eden miras hak ve hissenin iptali ile adına tescilini istemiştir....
Bunun üzerine davacı vekili tarafından 442 parsel numaralı taşınmaz olmadığı takdirde 506 parsel numaralı taşınmaz hakkında tapu kaydının iptali ve davacılar adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de tarafların murisleri arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin 506 parsele yönelik talep yönünden konusu belirli değildir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....
Bu nedenlerle mahkememizce davacının açtığı ferağ icbar davasının koşullarının oluştuğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve incelenen deliler ve mahkemeleri bağlayan Yargıtay İBBGK kararı dikkate alınarak, davacının açtığı gayrimenkul harici satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Ayrıca dava konusu taşınmazın mülkiyeti, sözleşmenin yapılması ve karşılıklı sözleşmeden kaynaklı edimlerin ifa edildiği ve davacının fiilen ve hukuken taşınmaza zilliyet olduğu taşınmazın davacı tarafından mülkiyetinin, taraflarının edimlerinin ifası ile sözleşmenin yapıldığı 08/07/2014 tarihi itibari ile davacı yana geçtiği mahkememizce benimsenmiş ve, mülkiyet hakkı, şahsi hak niteliğindeki haciz tatbikine ilişkin uygulamaya göre üstünlük tanınması gereken bir hak olduğu esesan borçluya ait olmayan ve borçlu üzerine yolsuz tescil olarak şeklen duran tapu kaydına işlenmiş bulunan hacizlerinde fekki gerektiği mahkememizce benimsenmekte...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir....
beyan ettiği, dosyaya gelen tapu kayıtlarının incelenmesinde, davaya konu taşınmazların davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. "...Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....