Arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine bağlı olarak davalı yükleniciye verilen senetlerin iptali ve davacının davalılara bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarihinin 07/05/2018 oluşu dikkate alınarak uygulanacak yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu tartışmasızdır. Taraflar 11/07/2018 tarihinde 09450 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi fesihname sözleşmesi ile karşılıklı olarak satış akdinden vazgeçmişlerdir. Davacının davalı yükleniciye yapılan satış sözleşmesi doğrultusunda 25/08/2018 ila 25/11/2020 vade tarihleri arasındaki 28 adet nama yazılı senetler verdiği sabittir. Davaya konu olan senetlerin tüketici senedi vasfında olup davalılar tarafından senedin varlığının başka bir hukuki gerekçeye dayandırılmadığı da anlaşılmıştır....
Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcının bu edimini yerine getirmemesi halinde vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin hükmen geçirilmesini mahkemeden isteyebilir. Diğer taraftan, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesince taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerhi halinde sözleşmeyle kazanılan şahsi hakkın taşınmaza sonradan malik olanlara karşı ileri sürülme olanağı vardır. Gerçekten 2644 sayılı Tapu Kanunun 26/5. maddesinde sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz ise gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından resen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2014 ve 08.04.2014 gününde verilen dilekçeler ile asıl dava da satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 30.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, sözleşmenin iptali isteğinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLER : Tapu kayıtları, Adi yazılı 10/11/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Düzenleme şeklinde vekaletnameler, Banka dekontu, Hesap özeti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 04.....2012 gün ve 2012/3355 Esas, 2012/5752 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı arasında 2008 yılında gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme gereğince inşaata başlamak için hiç bir girişimde bulunmadığını ileri sürerek, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile taşınmaz üzerindeki satış vaadi şerhinin silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının tapu aslını vermediği için gerekli işlemlere başlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
- KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalıdan satın alınan iş yerinin sözleşmede öngörülen tarihte teslim edilmediğini, sözleşmede sürede teslim edilmeme halinde davalının cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının geç teslim nedeniyle oluşan zararının tazmini gerektiğini ileri sürerek, 150.000 TL’lik cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu işyerinin geç teslim edilmesinde davalı şirketten kaynaklanan bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Noterliğince resen düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü 38, 42, 45, 46, 52, 53, 56, 65 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarda, davalılar murisleri ..., ... ve ... ’dan davalılara intikal edecek miras hak ve hisselerini satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ayrıca birleşen davada da davacı ... aynı satış vaadi sözleşmesine dayanarak satış vaadi sözleşmesi ile zilyetliği kendisine devredilen taşınmazlardaki hisselere davalıların müdahalelerinin men’ini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 10 yıllık zamanaşımı süresi nedeniyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasının reddine ve yine birleşen davanın da reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin varlığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlıkta gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalının tapuda devir işlemini gerçekleştirmesi gerekip gerekmediği hususu üzerinde durulmalıdır....
satış vaadi sözleşmesi ile Hüsne Gözüböyük, Keziban Yakın, T11 ,T12 ve Mevlüt Bulut’un hisselerini Sorgun Noterliği'nin 09.07.1996 tarih ve 4688 yevmiye nolu gayrimenkul hisse satış vaadi sözleşmesi ile Ali Rıza Bulut’un hissesini satın aldığını, müvekkilinin davalılara defalarca satış vaadi sözleşmesi uyarınca taşınmazın tapuda devrini kendi adına vermeleri için defalarca haber göndermesine rağmen davalıların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine uygun olarak satışı yapmadıklarını, yine davaya katılan davalıların duruşmada taşınmazın üzerinde hak iddia ederek satışı vermeyeceklerini beyan ettiklerini, davalıların mahkeme huzurundaki beyanlarından dahi dava açılmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmasına rağmen, mahkemece dava açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesi ile yargılama masraflarından sorumlu tutulmamalarının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece Sorgun Noterliği'nin 23.07.1986 tarih ve 5997 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yönünden kesin hüküm gerekçesi ile davanın...