Kat, 81 NOLU bağımsız bölüm için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2019/1382 E. ve 2019/1314 K. sayılı kararı dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi, Tapu kaydı, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu gayrimenkulün sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti, taşınmazın takyidatlardan ari şekilde tescili, ipoteklerin, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir....
Ama gerekçede harcın yatmadığı ve müdahillik talebinin hukuki değer kazanmadığı belirtilmiş ise de bu durum dosya ile doğru orantılı değildir. 12.09.2018 tarihli celsede müdahillik talebinin kabulüne karar verilmiş ise de asli müdahil harç yatırmamıştır. Öte yandan hem ipotek alacaklısının ve icrai haciz alacaklılarının ari tapu iptali istemi vardır. Bu husus istinaf dilekçesinde mevcuttur. Tapu kaydındaki takyidatlardan ari şekilde tescil istendiği için tüm bu alacaklıların davaya dahil edilerek, dava dilekçesinin bu dahili davalılara tebliği ve onların cevaplarının akabinde delillerinin toplanması gerekir. Taraf teşkili resen dikkate alınması gerekli bir husus olduğu gibi istinaf dilekçesinde de bu husus öne sürülmüştür....
Şti'den 06.02.2014 tarihinde temlik aldığını, davalılar tarafından müteahhit firmanın alacak hakkı (şahsi hakkı) üzerine konulan rehin ve hacizlerin tarihinin ise müvekkilin temlik tarihinden sonra olduğunu, 2. İstinaf mahkemesi her ne kadar terditli talebin kabulüne karar vermişse de bu kararda yasal faizin hesaplanmasında ödemenin yapıldığı 2014 yılı yerine dava tarihinin esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu ve kararın faiz yönüyle de incelenmesi gerektiğini, 3. Asıl talep olan taşınmazın tapu kaydının iptaline ve üzerindeki ipotek ve hacizlerden ari olarak müvekkil adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden istinaf mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün mümkünse takyidatlardan ari olarak tapu kaydının iptali ve tescili, mümkün değilse ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/66 ESAS, DERDEST DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden (Yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Değerinin Tahsili, Kira Alacağı, Ecrimisil. KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin konut edinmek ve ikamet etma amacı ile 17/06/2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca davalı T7 ait Brooklyn Dream Projesinde yer alan İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 284- 287 Pafta, 3461 Ada, 1 Parsel, (eski 3430 Ada, 2 Parsel) B Blok 5....
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasındaki yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin teminat amaçlı yapılmasına rağmen davalı tarafın kötüniyetli olarak tapu iptali tescil davası açtığını belirterek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından dava sonuçlandırılmış ise de; hüküm eksik inceleme ile kurulmuştur. Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında sunulan delillerde ,eldeki davaya konu edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali tescil davası açıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu dosya getirtilip incelenmemiştir. 6100 Sayılı HMK 166/4. Maddesinde :davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılacağı hüküm altına alınmıştır....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
, sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Ordu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/223 esas, 2023/96 karar sayılı kararında: "Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 (önceki Medeni Kanun 634) ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istiyebilir. Ordu 2....
Noterliğinin 25.03.2005 tarih ve 3898 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca, tapu maliki davalının müvekkillerinin murisi ...'ya 130 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hissesinin tamamını devretmeyi vaadettiğini, taşınmazın satış tarihi itibariyle murise ve dolayısıyla müvekkili mirasçılarına fiilen teslim edilmesine ve satış bedelinin sözleşme tarihi itibariyle nakden ödenmesine rağmen devrin yapılmadığını ileri sürerek, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile her türlü borçtan ve takyidattan ari olarak müvekkili mirasçılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin zamanaşımına uğradığını, satışa ilişkin bedelin yarısının alındığını, kalan yarısının ise ödenmediğini, ödenen kısım içinde zaten 3 yıllık bir süre kadar davaya konu taşınmazda kaldıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Konut Satış Sözleşmesi'nden kaynaklı hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine ipotek ve hacizlerin bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....