"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davacı tüketici ile davalı yüklenici (müteahhit) arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2021 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ıslah yoluyla davaya yeni bir talebin eklenmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacının iştirak nafakasının artırılması talebi hakkında hüküm kurulmamasında isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...
Somut olayda, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede taraflar arasında 13.03.2015 tarihli "gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi“ başlıklı metnin imzalandığı kabul edilmiştir. Davada sözleşmenin 5. maddesi gereğince davacının muvafakatname ve vekaletname imzalamaması sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini bildirerek o tarihe kadar davacının ödemiş olduğu bedeli iade etmiştir. Davalının sözleşmenin 5. maddesi gereğince muvafakatname ve vekaletnameyi hangi konuda düzenleneceği ve hangi tarihe kadar düzenlenmesi gerektiği konusunda önceden bir bildirimde bulunmadığı, bu durumda davacının temerrüte düşmediği anlaşıldığından, davalının satıcı/sağlayıcının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini feshetmesi haklı nedenlere dayanmadığı için haksızdır. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet ” düşüncesine dayanmaktadır....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girmediğinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddini, haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili şirket Ekler Turistik yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden reddini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunun kabulü ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığından öncelikle davanın davacıya ek süre dahi verilmeksizin usulden reddini, dava konusu adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunun kabulü taraf sıfatının yokluğu ve diğer tüm sebepler ile davanın esastan reddini, her halükarda haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen bu davanın mahkeme tarafından takdir edilecek tüm sebeplerle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706.m.)olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu 1140 parsel sayılı taşınmazın ... 2.Noterliğinin 5.5.1981 tarih Y.NO.6657 ile...'dan (25.000 TL),18.6.1982 tarih Y.NO 8127 ile ...'den (50.000TL), 09.04.1980tarih Y.NO.4975 ile ...'...
Geri alma hakkı, bu zenginleşme ve fakirleşme sonucu doğar ve bu olgu gerçekleşmeden geri alma söz konusu edilemeyeceği gibi iade borcunun kapsamı da anılan hak ve borcun doğduğu tarihten önce belirlenemez (Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli, 2017/3-990 E., 2017/954 K. sayılı kararı). Geçersiz sözleşme çevresinde verilenlerin iadesi, somut olayda olduğu gibi, alacaklı olduğunu iddia eden tarafça başlatılan bir icra takibi ile de istenebilir. Borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine duran takibin devamı için 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 67 ve devam maddeleri çerçevesinde itirazın iptali davası açılırsa, bu davaya bakan mahkemenin takip tarihi itibarıyla sebepsiz zenginleşme ve iade borcunun doğup doğmadığını, alacağın var olup olmadığını, buna göre borçlunun itirazının haklı sayılıp sayılamayacağını tespit etmesi gereklidir....
Göktürk aleyhine ... plakalı araç satımı için ödenen ve iade edilmeyen kaparo bedeli olarak 100.000,00 TL. asıl alacak ve 789,04 TL. işlemiş faizin tahsili için başlatılan ilamsız takibin borçlu vekilinin süresinde itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.” bölümünün çıkartılarak hükmün gerekçe kısmının düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.1.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılacak iş; sözleşme tarihi esas alınarak taraflardan satış parasını sormak, ittifak ettikleri takdirde bu değer üzerinden, ittifak edemedikleri takdirde ise HMK'nin 202. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak taraflar arasındaki sözleşme delil başlangıcı kabul edilerek öncelikle gayrimenkul uzmanı ile yerel bilirkişi aracılığıyla taşınmazın başında keşif yapılarak satış tarihi itibarıyla satış bedelini belirlemeye çalışmak, bu belirleme yapıldıktan sonra delikleştirici adalet ilkesi göz önünde tutularak davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, döviz kurları, altın, memur maaşı ve işçi ücretlerindeki artışlar ve bunun gibi diğer verilerin ortalamaları alınmak suretiyle satış parasının dava tarihinde ulaşacağı alım gücünü belirlemeye çalışmak olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; taraflar arasında yapılan(geçerli) düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve eki protokolden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....