TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2018/696 ESAS - 2020/295 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdolunan 06.02.2013 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi uyarınca, Esenyurt İlçesi 382 ada 40 parselde inşa edilecek Kınalı (B) Blok Kat 21- 345 numaralı bağımsız bölümün kararlaştırılan sürede teslimi ve tapuda tescil konusunda anlaştığını, müvekkili sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının dayatması ile 26.12.2016 tarihinde dekorasyon şartname ve sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca 12.500 TL+KDV'nin eksiksiz ödendiğini, taşınmazın tapuda müvekkile devredilmediği, vaziyet planında, tanıtım, broşür ve reklamlarda 4 bloktan ibaret olan projenin 7 bloğa çıkarıldığın bu sebeple bağımsız bölümün ekonomik değerinde azalma olduğunu, artan blok sayısı...
66.67 (3/2 payı) hissesinin devredilmesinin peşinen kabul ve taahhüt edildiğini, müvekkili tarafından Bodrum 4.Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2015/120 esas numarası ile açılmış olan tapu iptali ve tescil davası sürecininin uzatılması amacı ile bu davanın açıldığını, davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davasının 2015 yılının Haziran ayında ikame edildiğini ve yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca yüklendiği edimleri yerine getirdiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadis sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah dilekçesiyle ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının, dava dışı arkadaşı ... ile birlikte ... 13. Noterliğinin 22.07.2009 tarih 12344 yevmiye numarası ile tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıların ... ... Köyünde tapuya kayıtlı tüm taşınmazlarının %50 hissesini satın aldıklarını ve satış bedelini sözleşmenin tanzimi anında peşin ve nakit olarak ödediklerini ve sözleşmenin tapu kayıtlarına şerh edildiğini, davalı ...'nun kendisine ait hisseleri daha önceki tarihlerde başkalarına sattığının ve bu şekilde davacıyı dolandırdığının anlaşıldığını, davalı ...'...
Kişilere satış ve devrinin engellenmesi açısından tedbir konulmasını, dava konusu bağımsız bölümün tüm takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslimini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/159 Esas KARAR NO: 2022/206 DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/05/2020 KARAR TARİHİ: 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılar arasında ---- akdedilmiş olduğunu; bu sözleşmeyle davacının, davalı şirketlere ait reklamları sözleşmede tanımlanan mecralarda---değerinde reklam yeri tahsis etmeyi ve reklamların --- tarihleri arasında söz konusu mecralarda yayınlanmasını sağlamayı borçlandığını; davalıların ise bunun karşılığında; sözleşmenin --- maddesinde belirtilen ----- davacıya en geç ---- taahhüt ettiklerini; davacının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını tamamen yerinde getirdiğini; fakat davalıların sözleşme konusu taşınmazları davacıya satıp mülkiyetini devretmediklerini --- dolayısıyla da sözleşmeden kaynaklanan borçlarını...
Davacı tarafça tüm takyidatlardan ari şekilde tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmuş olmakla yerel mahkemece davada taraf olmayan bu kişiler hakkında hüküm kurulması HMK 297. Maddeye aykırıdır. Öncelikle taraf teşkili üzerinde durulması ve daha sonra işin esası hakkında HMK 297. madde gözetilerek tarafların her bir taleplerini karşılayacak biçimde olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken anılan biçimde eksik taraf oluşumu ile karar verilmesi kamu düzeni yönünden yapılan inceleme ile de yerinde görülmemiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ile ekleri, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli haczin kaldırılmasına, olmadığı taktirde rayiç değerinin tahsili tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu mesken niteliğindeki taşınmaza ait tapu kaydı ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank'ın alacaklı olduğu ve dava dışı kişilerin alacaklı olduğu ihtiyati haciz şerhlerinin bulunduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
Şirketi arasındaki adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 27.07.2016 tarihinde yapıldığı, davacının tapu kaydına güvenerek satış sözleşmesini imzaladığı, aleniyet kuralının geçerli olduğu, sözleşme tarihinden sonra tapuya şerh edilen ipotekler yönünden davacının bu kural kapsamında sorumlu tutulamayacağı, davalı satıcının 27.07.2016 tarihli sözleşmenin 5 ve 8. maddelerine göre ana taşınmazın tapu kütüğünde kat irtifakının kurulması konut satım bedelinin alıcı tarafından satıcıya tamamen ödenmesi, alıcının bu sözleşmede belirlenen tüm yükümlülüklerini ifa etmesi ve tapu harç ve masraflarının satıcıya ödenmesi durumlarının tümünün gerçekleşmesi halinde alıcının talebi üzerine konutun mülkiyeti alıcıya devredilir hükmü gereğince tescil şartlarının oluşmuş olduğu, ayrıca her ne kadar; Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 12-237 maddeleri ile Tapu Kanunu 26. maddesine göre; taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ve tapuda ayni hak tesisine ilişkin işlemlerin resmi şekilde...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer haciz kayıtları ile takyidatların fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....