Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hazinenin davaya başkaca katılımı yoktur. Bu nedenle Hazinenin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2) Davalı ... ... mirasçısı ...'ün temyiz itirazlarına gelince; Taşınmazların kök muris ...'den kaldığı ve mirasçıları arasında geçerli bir taksim yapılmadığı doğru olarak belirlenmişse de, dosyadaki veraset ilamının incelenmesinden ...'ün ... adında bir mirasçısı olmadığı halde, hüküm fıkrasında ... ... adında bir kişiye pay verildiği, ... adında mirasçısı olduğu halde buna da pay verilmediği anlaşılmaktadır. ...'in mirasçısı olduğu iddiasıyla hükmü temyiz eden ... ..., babası ...'in yargılama sırasında öldüğünü iddia etmektedir. Dosyadaki belgelere göre davalı ... oğlu ... ...'ün karar tarihi olan 28.12.2007 gününden önce 2001 yılında; davalı/birleşen dosya davacısı ... ...'ün 2005 yılında; dahili davalı ...'nin 2000 yılında öldüğü ve mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı Hazine vekili tarafından Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, Esentepe mahallesi, 2361 ada, 74 parsel numaralı taşınmaz maliki Eşref oğlu T3'ün mirasının Hazineye intikal ettiği gerekçesiyle Hazinenin mirasçılığına karar verilmesi talebi ile eldeki dava açılmış ve mahkemece T1 murisin yasal mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, daha önce Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/06/2016 tarih ve 2016/812 Esas, 2016/809 Karar sayılı, Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/09/2016 tarih ve 2016/896 Esas, 2016/1040 Karar sayılı ve Trabzon 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: GAİPLİK-TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Asıl davada davacı Hazine, çekişme konusu 80 parsel sayılı taşınmazın paydaşları olan ... ile ...’nin gaip olmaları nedeniyle tayin edilen kayyumla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 588. maddesi uyarınca gaipliğe ve paylarının Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada davacı Vakıflar İdaresi, taşınmazın aslının vakıf olup mutasarrıflarının gaip olmaları sebebiyle tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Asli Müdahil ...Vakfı; mülhak bir vakıf olduklarını ve taşınmazın icareli vakıf taşınmazı niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca gaiplik ve vakıf adına tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise gaipliğe karar verilmesi davasının HMK’nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığını ve çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadıkça sulh hukuk mahkemesi olacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermiştir. Gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkin davada, davacı taraf 4721 sayılı TMK’nın 32. maddesi gereğince hakları bu ölüme bağlı olanlardır. Bu kişilerin başvurusu üzerine sözkonusu maddede belirtilen haller nedeni ile gaipliğe karar verilmesi halinde talep edilmekte olup bu tür davalarda davacılar ile herhangi bir kişi ya da kurum arasında bir uyuşmazlık olmaması nedeniyle hasım yer almamaktadır....

        Dosya kapsamından verasetin iptali davası açıldığı ve buna karşı direnme kararı verildiği, murisin terekesinin tespiti konusunda açılan bir davanın olduğu ve henüz sonuçlanmadığı da anlaşılmaktadır. Davacıların murisin terekesinin yönetildiği İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/13 sayılı tereke dosyasından aidatları talep edebilecekleri bu haliyle Hazinenin aidat yükümlülüğünün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece; 1) Hazinenin yasal mirasçı olup olmadığına ilişkin veraset ilamının kesinleşip kesinleşmediği, 2) Murisin terekesinin tespiti ve resen yönetime ilişkin mahkeme dosyasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı, 3) Davacıların terekenin tespiti dosyasında aidat talebinde bulunup bulunmadığı, 4) Dava konusu bağımsız bölüme ilişkin tapunun Hazine adına tescil edilip edilmediğinin ve edildi ise tarihinin araştırılarak tespit edilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

          Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları adına kayıtlı 301 sayılı parselin kıyı- kenar çizgisi içerisinde kaldığından ötürü Hazinenin açtığı dava sonucunda tapudan terkin edildiğini, zarara uğradıklarını ileri sürerek tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; " Bu tür bir davanın, taşınmaz üzerindeki mülkiyetin yitirildiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği; mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle taşınmaz değerinin tespiti ve taşınmaz üzerinde bir bina var ise, kişinin yapılanmada iyiniyetli sayılıp sayılamayacağının tespiti bakımından bu binanın ne zaman ve hangi aşamada yapıldığı da gözden uzak tutulmamamalıdır....

            C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kardeşi olan T2 1992 yılından beri ortadan kaybolduğunu, kendisinden yaklaşık 28 yıldır ölü ya da sağ olduğuna ilişkin hiçbir haber alınamadığını, beş yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince, 2008 yılında yurda giriş ve çıkış kayıtlarının mevcut olduğu gerekçesiyle, gaipliğe karar verilmesi için gerekli şartların oluşmadığı kanısına varıldığını, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ; "......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin davada Gaziantep 2.Sulh Hukuk ve 7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'ce, HMK.'nun 2/1 ve TMK.'nun 32.maddesi nedeni ile görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 6100 sayılı HMK.'nun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava,davacının kardeşinin kaybolması nedeniyle gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin davada Adıyaman 1 Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın HMK 4 ve 382. Maddelerine dayanmadığı, Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Dava davacının 1993 yılından beri kayıp olan kardeşinin kaybolması nedeniyle gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu