Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür. Hazine’nin istemi üzerine gaiplik kararı verilebilmesi için; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimseye ait bir malvarlığı veya ona düşen bir miras payı mevcut olmalı, bu malvarlığı veya miras payı on yıl resmen yönetilmiş bulunmalı veya malvarlığı böyle yönetilen kişinin yüz yaşını doldurmuş olması gerekir. Bu koşulların varlığı halinde ve gerekli ilan süresi içinde hiçbir hak sahibinin ortaya çıkmamış olması durumunda, mahkemece o kişinin gaipliğine ve gaibin mirasının Devlet’e intikaline karar verilir. Gaiplik kararı verildiği taktirde, ölüme bağlı haklar, o kişi ölmüş gibi kullanılır. (TMK. 35/1) Hakkında gaiplik kararı verilen kişinin (gaibin) mirası, gaiplik kararının hüküm doğurduğu anda açılır....
“Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlenmiştir. " denilmekle, gaiplik kararı verilebilmesi için hakkında gaiplik istenenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık ihtimalinin bulunması gerektiği vurgulanmış olup, dosyamızda davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunmasına rağmen, gaipliğine karar verilmesi istenilen T3'un ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığı kanıtlanamadığından, davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....
“Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlenmiştir. " denilmekle, gaiplik kararı verilebilmesi için hakkında gaiplik istenenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık ihtimalinin bulunması gerektiği vurgulanmış olup, dosyamızda davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunmasına rağmen, gaipliğine karar verilmesi istenilen T3'un ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığı kanıtlanamadığından, davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....
Değerlendirme 4721 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi kapsamında gaiplik talebi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının a-4 bendine göre çekişmesiz yargı işidir. Gaiplik talebinin parayla ölçülebilen bir değeri bulunmadığından değere bakılmaksızın istinaf incelemesi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 22/09/2010 tarih, 2010/11290 esas ve 2010/15137 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen kişinin 1973 doğumlu olup ölümü hakkında kuvvetli olasılık ve gaip olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığı anlaşılmakla bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinmiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesi için yeterli olmadığı, gaipliğine karar verilmesi halinde ileride telafisi mümkün olmayan hallerin meydana gelebileceği de gözetilerek, yerel mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 8.HD 2017/7086 E.-2018/9378 K., Yargıtay 2....
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre böyle bir yerin gaiplik nedenine bağlı olarak kazanılabilmesi için tapu maliki hakkında verilen gaiplik kararının kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve TMK'nun 713/1. maddesindeki koşullar altında en az 20 yıl süre ile zilyet olunması gerekmektedir (Y. 8 HD. 24.11.2014 tarih, 2014/1957 Esas, 2014/21570 Karar sayılı kararı) Somut davada gaiplik kararının kesinleşmemiş ve üzerinden 20 yıl geçmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmemiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle HMK'nın 353/(1),b,1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece, davanın gaiplik kararı verilerek gaibe ait mirasın Hazine adına tesciline karar verilmesi talebinden ibaret oluduğu, gaiplik kararı verilmesi görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi görevi dahilinde olması hususu göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN TARAF: Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas - 15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen Havva CAN'ın ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, taşınmaz üzerinde harici satım sözleşmelerinin yapıldığı tarihten itibaren babasının, onun ölümü ile de kendisinin zilyet olduğunu ileri sürdüğüne göre, gaiplik kararı verilmesi halinde diğer şartlarında varlığı halinde taşınmazın kendi adına tescilini talep edebileceği, nitekim gaiplik davasının TMK'nun 713/2. maddesi gereği açılan tapu iptali ve tescil davası ile birlikte açıldığı, gaiplik isteminin tefrik edilerek görevsizlik kararı verildiği dikkate alındığında, davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek mahkemece işin esasına girilip gaiplik şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile davanın reddi, Doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yanlar arasında birleştirilerek görülen gaiplik, iptal-tescil ve haciz şerhinin terkini davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı Vakıflar İdaresi ve davalı Kayyım tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali-tescil, gaiplik ve haciz şerhinin terkini; birleşen dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davadaki gaiplik ve iptal-tescil isteklerinin kabulüne, birleşen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, asıl davanın taraflarınca temyiz edilmiştir....