"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Türk Medeni Kanununun 588.maddesine dayalı gaiplik ve gaip kişiye ait taşınmazın hazineye intikali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/a maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay * 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2009 (pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı ... tarafından açılan gaiplik ve buna bağlı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/a maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.08.07.2009...
Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T3 hakkında ise Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve suçundan arama kararı bulunduğu ve adı geçenlerin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T4 hakkında ise Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve suçundan arama kararı bulunduğu ve adı geçenlerin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK Taraflar arasında görülen gaiplik, taşınmazın bedelinin Hazine'ye devri davası sonunda, yerel mahkemece davanın usul yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, gaiplik ve taşınmazın bedelinin hazineye devri isteklerine ilişkindir. Davacı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/282 esas ve 2001/457 karar sayılı ilamı ile aynı Mahkemenin 2000/449 esas ve 2001/973 karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz hissedarlarından ... oğlu ... ...'yi temsil etmek üzere Kocaeli Defterdarlığının kayyım olarak atandığını; taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderildiğini ve satış bedelinden ... ... payına isabet eden miktarın hesaba yatırıldığını ileri sürerek ... oğlu ... ...'nin gaipliğine ve ......
Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T3 hakkında ise Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve suçundan arama kararı bulunduğu ve adı geçenin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu’nun Gaiplik kararı başlıklı 32. maddesinde “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”; aynı Kanun’un 33. maddesinde “Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber alma tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.” hükümlerine yer verilmiştir. Anılan bu hükümler uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması ya da kendisinden uzun süredir haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması ve bu iddiaların kanıtlanması gerekir. Öte yandan uzun süreden beri haber almama yanında, durumun özellikleri gereği kişinin yaşayıp yaşamadığında kuşkulu olması gerekir....
Defterdarının kayyım tayin edildiğini ileri sürerek, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmazın vakfı adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen gaiplik-tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın gaiplik isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı olarak açılan gaiplik ve tapu iptal-tescil isteklerine ilişkindir. Davacı, dava konusu 2633 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mutasarrıflarından... çocukları ...'...
Somut olaya gelince, davacı idare gaiplik kararı ile birlikte tapu iptali tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece gaiplik isteği hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Bu halde, dava dilekçesindeki isteklerden biri hakkında karar verilmemesi HMK'nun 297/2. maddesine açık bir şekilde aykırılık oluşturduğundan değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması tek başına bozma nedenidir. Sayın çoğunluğun onamaya ilişkin aksi görüşüne katılmıyorum....