Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı Gaiplik sebebine dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu 1139 ada 5 parsel sayılı taşınmaz..........aitken miras yoluyla 12.06.1958 tarihinde ...........dına tapuya tescil edilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve dosya kapsamına göre davacı taraf 4721 sayılı TMK'nun 32. maddesinde düzenlenen gaiplik hali gerçekleştiğinden bahisle aynı yasanın 713/2. maddesindeki gaiplik nedenine dayanarak hak iddiasında bulunmuştur. Yargıtay’ın ve Dairenin yerleşik içtihatlarına göre böyle bir yerin gaiplik nedenine bağlı olarak kazanılabilmesi için tapu maliki hakkında verilen gaiplik kararının kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve TMK'nun 713/1. maddesindeki koşullar altında en az 20 yıl süre ile zilyet olunması gerekmektedir. ..............

    un kim ve nerede olduğunun bilinmemesi nedeniyle İstanbul 1.Sulh Hakimliğinin 02/05/1990 tarih ve 1990/160-157 sayılı kararı ile 3561 sayılı yasa gereği İstanbul Defterdarlığının Kayyım tayin edildiğini, taşınmazın aslının vakıf olduğunu, varissiz ölüm yada gaiplik halinde taşınmazın vakfa intikali gerektiğini belirtip tapu maliklerinin gaipliklerine, taşınmazın tapusunun iptali ile ...İbni Selam Vakfı adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... Belediyesi, istenen bedelin fahiş olduğunu, tazminata karar verilmesi halinde el atılan yerin davalı idare lehine tapuda terkinine karar verilmesi gerektiğini, taşınmaz için daha önce kamulaştırma bedeli ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini adı geçen hissedarlara ait mirasın Hazineye aidiyetine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, TMK'nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve gaiplerin malvarlıklarının hazineye devri istemine ilişkindir. Bilindiği üzere TMK'nın 588. maddesi ile "Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. " hükmüne yer verilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini adı geçen hissedarlara ait mirasın Hazineye aidiyetine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, TMK'nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve gaiplerin malvarlıklarının hazineye devri istemine ilişkindir. Bilindiği üzere TMK'nın 588. maddesi ile "Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. " hükmüne yer verilmiştir....

      Öte yandan temsil kayyımı belirli ve ivedi işlerde bir kimsenin kişisel ve mal varlığı ile ilgili hususlarda temsili için atanırken yönetim kayyımı uzun süreden beri haber alınamayan sağ olup olmadığı veya nerede olduğu bilinemeyen kimselerin mal varlıklarının yönetimi için atanır. Bu anlamda temsil kayyımlığında kişinin temsili esas alınırken, yönetim kayyımlığında mal varlığının yönetimi esas alınmaktadır. Nitekim, Tük Medeni Kanunun 588.maddesinde de, belirli mal varlığının yönetiminden bahsedildiğine göre, belirtilen kayyımın yönetim kayyımı olduğu anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/80 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın TMK 588 kapsamında kaldığı ve bu tür davalarda öncelikli olarak gaiplik yönünden gerekli araştırma ve ilanların yapılması ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken davacıya sulh hukuk mahkemesinde gaiplik talebi için ayrı bir dava açmak için yetki ve süre verilmiş olması doğru değil ise de; asliye hukuk mahkemesinde açılan davada davacının gerek gaiplik gerek tapu iptal-tescil gerekse de irat kaydı taleplerinin kabul edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca eldeki davanın konusunun kalmadığı bu hususta “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

        GAİPLİK KARARITAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 35 ] "İçtihat Metni" TMK'nın 35. maddesi "gaiplik kararı ile ölüme bağlı hakların gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacağı" ve 713. maddesinin 2. fıkrası "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş kimse adına kayıtlı taşınmazın tamamını veya bölünmesinde sakınca olmayan parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" amir hükmünü içermekte olup, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre gaiplik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olması halinde taşınmaza ilişkin tapu kaydı hukuki değerini kaybedecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaiplik kararının verilmesi ve malvarlığının ... devri istemine ilişkin davada Karşıyaka 1. Asliye Hukuk ve Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kendisinden uzun süre haber alınamayan kişinin gaipliğine karar verilmesi ve malvarlığının ... devri istemine ilişkindir. Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, gaiplik isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karşıyaka 1....

            Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde ... menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir”, aynı Kanunun 2. maddesinde ise “22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, TMK'nın 588.maddesine dayalı gaiplik ve gaipe ait malvarlığının hazineye devri istemine ilişkindir. Tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliklerine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, kayıt malikinin kim olduğu belirlenemiyor ise, kayyım atanması ve kayyımın görev ve sorumluluklarıyla ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında, ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla davanın kayyıma, kayıt maliki mirasçı bırakmadan ölmüş ise son mirasçısı sıfatıyla Hazine mirasçı olacağından Hazineye karşı dava açabileceği yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır....

              UYAP Entegrasyonu