Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm gaiplik ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/a maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.17.11.2009...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik-Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *gaiplik ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/a maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2008...

      Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T3 hakkında ise Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve suçundan arama kararı bulunduğu ve adı geçenlerin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen Mehmet Toz'un hakkında ise Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan arama kararı bulunduğu ve adı geçenlerin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Büyük bir ölüm tehlikesi içinde kaybolan ya da kendisinden uzun süre haber alınamayan kişinin ölümü çok muhtemel görünürse onun kişiliği, hâkimin gaiplik kararı ile sona erer. Somut olayda, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenilen kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolduğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı ve tanık beyanlarının bu yönde ispata elverişli içerikte olmadığı gibi, gaipliği talep edilen hakkında Suruç Sulh Ceza Hakimliği'nin 22/10/2019 tarih ve 2019/759 D. İş sayılı, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yakalama emri düzenlendiği anlaşılmıştır....

      Gaiplik kararına ilişkin temyiz itirazına gelince; Dairemizce de kabul edilerek sapmaksızın kararlılıkla gerçekleştirilen Yargıtay uygulamalarına göre, bu tür yerlerin kazanılması için, tapu maliki hakkında verilen gaiplik kararının kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve TMK.nun 713/1.maddesindeki koşullar altında en az 20 yıl süre ile zilyet olunması gerekmektedir. İptali istenen ¼ pay maliki ...hakkında verilmiş ve kesinleşmiş gaiplik kararı bulunmadığı gibi, mahkemenin kabul hükmüne gerekçe yaptığı dosya ekindeki Gölpazarı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.2.1976 gün 1976/18 Esas 1976/6 Karar sayılı ilamı, uyuşmazlık konusu yapılan pay maliki hakkında verilmiş gaiplik kararı değildir. Mahkemenin bu mahkeme ilamına yanlış anlam yükleyerek, gaiplik kararı olarak nitelendirip davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki TMK.nun 713/2. maddesindeki üç hal ayrı ayrı dava sebebidir. Birlikte ileri sürülerek incelemesi yapılamaz....

        Her ne kadar yerel mahkemece söz konusu hükmün kesin hüküm mahiyetinde olduğundan bahisle sonuca gidilmişse de, değinilen onama kararında, davacının oğluna ilişkin gaiplik kararı bulunmadığı ve bu haliyle yaşadığı kabul edilen kişi adına mirasçısı dahi olsa bir başka kişi tarafından dava açılması halinde aktif dava ehliyetinin bulunmadığı açıklanmıştır. Buna karşın eldeki davada, davacı tarafça davacının oğlu olan...’e ilişkin, kesinleşmiş gaiplik kararı örneği sunulduğu anlaşılmakla, olayda uygulama yeri olmayan kesin hükmün varlığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak dosya kapsamı itibari ile davacı tarafça...’e yönelik olarak alınan gaiplik kararına karşın, mahkemece davacının, hakkında gaiplik kararı verilenin mirasçısı olup olmadığı, gaip...’in başkaca mirasçısının bulunup bulunmadığı, bir başka anlatımla davacının mirasçı sıfatı ve bunun sonucu olarak aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı incelenip değerlendirilmiş değildir....

          Aksi takdirde aynı ölüm tehlikesi içerisinde kaybolma durumunda olduğu gibi, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda da gaiplik istemi reddedilir, şeklinde düzenlenmiştir....

          TMK'nin 32. maddesinin birinci fıkrasında gaiplik nedeni olarak iki ayrı olay düzenlenmiş olup bunlar, “ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama”dır. Bu iki olay birbirinden bağımsız ve ayrı olup bunlardan birinin mevcut olması hâlinde, şartları dâhilinde, bir kimsenin gaipliği istenebilir. “Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlemiştir. Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerledirildiğinde; çekişmesiz yargı işi olan gaiplik hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile Mahkemece re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, davacı vekili tarafından gaipliği istenilen ipotek alacaklısı ... oğlu ... ...'ün ölüm tehlikesi içinde kaybolduğu veya uzun zamandan beri haber alınamayan ... ...'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 32. maddesine dayalı gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2012 (Pzt.)...

              UYAP Entegrasyonu