Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/54 Esas 2004/224 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz paydaşlarından ............’in tespit edilememesi nedeniyle anılan paydaşlara ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2004/121 Esas 2004/141 Karar sayılı ilamı ile davalının kayyım olarak atandığını, taşınmazın satılarak .........’in paylarına isabet eden bedelin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, kayyımla idare süresinin 10 yılı doldurduğunu ileri sürerek, anılan paydaşlar hakkında TMK 588 maddesi gereğince gaiplik kararı verilmesini, paylarına isabet eden ve kayyımlık bürosu hesabına yatırılan 8.784,74 TL'nin Hazineye irat kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece, gaipliğine karar verilmesi istenen .........’in mirasçılarıın tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-HAZİNEYE İRAT KAYDI Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 110 ada 4 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından... karısı ...,... kızı ...ve ... kızı ...‘ye ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.03.2003 tarih ve 2003/106 Esas – 2003/125 Karar sayılı dosyası ile Orhangazi Mal Müdürünün kayyım tayin edildiğini, ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın satıldığını, kayyım atanan şahısların hissesine düşen bedelin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, 10 yıllık kayyım ile idare süresinin dolması nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 588. maddesindeki şartların oluştuğunu ileri sürerek ...karısı ...,... kızı... ve ...kızı ...’nin gaipliğine karar verilerek, kayyım adına yatırılan satış bedellerinin Hazineye irat kaydına karar verilmesini istemiştir. Dahili davalı, davaya cevap vermemiştir....

      Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden,.... için kayyımlık hesabına bloke edilen acele el koyma bedellerinin mirasçıları tarafından çekilmediği halen kayyımlık hesabında olduğu ve bu tutar dışında idare ile anlaşma sağlandığı anlaşılmakla bu davalılar yönünden de işin esasına girilip kayyımlık hesabına bloke edilen bedelin davacı idareye iadesine karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak, 1-TCK'nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanıkların kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, 2-Sanık ...'e ait tebligata ilişkin toplam 5- TL yargılama giderinin, CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkındaki Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu gözetilmeden, Hazineye irat kaydına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'...

          dan tahsili ile hazineye irat kaydına'' ibaresinin çıkarılarak, yerine ''6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik inceleme yapıldığına,sanık lehine hükümlerin uygulanmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından yatırılan güvence parasına ilişkin olarak CMK'nın 113 ve 115. maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerekirken, güvence parasının hazineye irat kaydına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki kefalet parasının hazineye...

              Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik inceleme yapıldığına,sanık lehine hükümlerin uygulanmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından yatırılan güvence parasına ilişkin olarak CMK'nın 113 ve 115. maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerekirken, güvence parasının hazineye irat kaydına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki kefalet parasının hazineye...

                Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik inceleme yapıldığına,sanık lehine hükümlerin uygulanmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından yatırılan güvence parasına ilişkin olarak CMK'nın 113 ve 115. maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerekirken, güvence parasının hazineye irat kaydına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki kefalet parasının hazineye...

                  Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik inceleme yapıldığına,sanık lehine hükümlerin uygulanmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından yatırılan güvence parasına ilişkin olarak CMK'nın 113 ve 115. maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerekirken, güvence parasının hazineye irat kaydına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki kefalet parasının hazineye...

                    Ancak; 1-Sanıkta ele geçen miktar itibariyle kişisel kullanım sınırları içinde kaldığı anlaşılan dava konusu gümrük kaçağı akaryakıtın 150 lt olmasına, dosya kapsamı ve sanığın aşamalardaki savunmalarına göre, ele geçen akaryakıtın ticari amaçla bulundurduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Dava konusu eşyanın, nakil aracının taşıma yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturmaması karşısında, müsadere koşulları bulunmayan nakil aracının sahibine iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, 3- Gümrük kaçağı akaryakıtın 5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nin 54/4. maddesi gereğince müsaderesi gerekirken yazılı şekilde tasfiye bedelinin hazineye irat kaydına karar verilmesi, Kabule göre ise, Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53...

                      UYAP Entegrasyonu