Mahkeme davada ayıplı değil eksik ifa bulunduğundan dolayı ayıp ihbarı yapılmasının gerekmediğini gerekçesinde belirtmiştir. İfa, borçlanılmış olan edimin yerine getirilmesi suretiyle borcun sona erdirilmesidir. Şayet ifa gereği gibi yerine getirilmezse eksik ifa kavramı gündeme gelir. Geçmişte özellikle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin içtihatlarında ayıp kavramı ile eksik ifa kavramı birbirinden ayrı tutulmuş ve her iki duruma da farklı hukuki düzenlemeler uygulanmıştır. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2018 tarih ve 2017/13- 768 Esas-2018/1969 Karar sayılı ilamı ile özellikle tüketicinin taraf olduğu sözleşmelere ilişkin uyuşmazlıklarda eksik ifa ve ayıp kavramı ayrımları kaldırılmış ve eksik ifa da ayıp değerlendirilmesi içerisine alınmıştır. Bu karardan sonra Yargıtay 13. Hukuk Dairesi de eski uygulamasından dönmüş ve artık eksik ifa-ayıp ayrımını ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla mahkemenin ayıp değil eksik ifa vardır gerekçesi yerinde değildir....
bir durumun olmadığını, basit kuru pasta gibi yiyecekler söz konusu olup bu yiyeceklerin iddia edilen miktarda bir bedelinin olmasının mümkün olmadığını, yine organizasyon, müzik, fotoğraf çekimi gibi masraf iddialarını da kabul etmemek ve muteber delillerle (sözleşme, fatura, ödeme belgeleri gibi) ispatı gerekmekle birlikte, davacının elektrik kesintisi bahanesiyle, yaptığı organizasyonun tüm giderlerini fazlasıyla müvekkilinden alıp kına gecesi giderlerini kâra çevirmeye çalışmasının açık bir kötüniyet olduğunu, bu nedenlerle davanın aktif husumet ehliyetsizliği ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin reddine, davacının maddi tazminat talebi yönünden ise 186.594,66 TL kazanç kaybı, 6.778,20 TL damga vergisi alacağı, 116.103,00 TL araç satışından doğan alacak olmak üzere toplam 309.475,86 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. .../......
Mahkemece düğün merasiminin insan yaşamında özel bir öneme sahip olduğu gibi tekrarlanması ve telafisi mümkün olmayan anları içerdiği, davacılar yönünden bu denli önem taşıyan anların kayıtlarının yapılmaması veya yapılıp da teslim edilmemiş olması ve bunun ... telafisinin de mümkün olmamasının kişide yaratacağı üzüntü ve elemin hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, malvarlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....
e.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı125 inci maddesi şöyledir: "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."...
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/08/2021 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle, Müvekkilime, Sağlık Bakanlığı Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde diş hekimi olan... tarafından gömülü 20 yaş dişi çekimi işlemi yapıldığını, diş çekimi esnasında müvekkilime defalarca uyuşturucu iğne yapıldığını, diş çekiminden belli bir süre sonra müvekkilimin dilinde acıma ve yanma başladığını, kontrol için hastaneye gittiğinde bu durumun geçici olduğu zaman içinde düzeleceği ifade edildiğini, fakat devam eden aylarda dilindeki acıma ve yanma artık yerini dilde uyuşma ve hissizliğe bıraktığını, ayrıca diş etlerinde de uyuşma ve hissizlik zaman içinde ortaya çıktığını, müvekkilin yaptığı şikayet üzerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile manevi tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili ile karşı davada davalı kooperatif temsilcisi... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı alacağını, sözleşme kapsamında düzenlediği 29.08.2014 tarihli "2014 yılı Ağustos ayı danışmanlık bedeli" muhteviyatlı 3805,50 TL bedelli ve aynı tarihli "basında kullanılmak üzere foto çekimi" muhteviyatlı, 1298,00 TL bedelli iki adet hizmet faturasına dayandırmaktadır. Davacının, takip konusu faturalardaki danışmanlık bedeline hak kazanabilmesi için fatura konusu işlerin ifası için öncelikle davalıdan onay aldığını ve bu işleri fiilen ifa ettiğini ispatlaması gerekir. Davalı şirket cevap dilekçesinde fotoğraf çekimi hizmetinin verildiği kabul etmiştir. Her ne kadar fahiş bir şekilde faturalandırıldığını ileri sürmüş ise de, fotoğraf çekimi hizmetinin bedelini içeren faturaya süresinde itiraz etmemiştir. Bu durumda faturada belirtilen bedelin davalı açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir. Davalı, diğer faturanın konusunu oluşturan danışmanlık hizmetinin ise verildiğini kabul etmemiştir. Davacı danışmanlık hizmeti verildiğini usulünce ispatlayamamıştır....
Davacı alacağını, sözleşme kapsamında düzenlediği 29.08.2014 tarihli "2014 yılı Ağustos ayı danışmanlık bedeli" muhteviyatlı 3805,50 TL bedelli ve aynı tarihli "basında kullanılmak üzere foto çekimi" muhteviyatlı, 1298,00 TL bedelli iki adet hizmet faturasına dayandırmaktadır. Davacının, takip konusu faturalardaki danışmanlık bedeline hak kazanabilmesi için fatura konusu işlerin ifası için öncelikle davalıdan onay aldığını ve bu işleri fiilen ifa ettiğini ispatlaması gerekir. Davalı şirket cevap dilekçesinde fotoğraf çekimi hizmetinin verildiği kabul etmiştir. Her ne kadar fahiş bir şekilde faturalandırıldığını ileri sürmüş ise de, fotoğraf çekimi hizmetinin bedelini içeren faturaya süresinde itiraz etmemiştir. Bu durumda faturada belirtilen bedelin davalı açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir. Davalı, diğer faturanın konusunu oluşturan danışmanlık hizmetinin ise verildiğini kabul etmemiştir. Davacı danışmanlık hizmeti verildiğini usulünce ispatlayamamıştır....
alınmasının Mahkeme takdirinde mümkün olabileceği, Herhalde davalının mesul olması gereken maddi tazminat kapsamında bir bedel rayiç hesabı yapılması ihtiyacı var ise, davacının abonelik sözleşmelerinin emsal alınarak ve şimdilik talebi gereği beher görselin 13 ila 26 USD bandında piyasa rayicinde toplu lisansa konu edilebilir olduğu, toplu görsel kullanımında rayicin davacının ilk talebi olan 100 TL olarak ele alınmasının TTK md. 55 kapsamında tazminat talepleri değerlendirildiğinde tam ve yeterli görülebileceği, manevi tazminat talepleri ile ifaya yönelik olmayan sair taleplerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu" hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür....