Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Davacı tarafından davalı işveren yanında geçen çalışmaları yönünden fiili hizmet süresi zammının tespiti istemli açılan davada yapılan yargılama sonucu ... 16. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulması ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

    SONUÇ: Hüküm fıkrasının; a) 1 numaralı bendin itibari hizmet süresi tespitine yönelik 2. paragrafının tamamen silinerek, yerine, “506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi uyarınca, davacının, 28.03.2007 -30.09.2008 tarihleri arasında davalı işveren tarafından işyerinden bildirilen 544 gün x 0.25 gün karşılığı olan 136 gün itibari hizmet gün sayısının sigortalılık süresine eklenmesine; b) 1 numaralı bendin fiili hizmet süresi zammının tespitine yönelik 3. paragrafının tamamen silinerek, yerine, “5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca, davacının, davalı işverenin termik santral işyerinde, kimyasal arıtma işindeki 01.10.2008 – 07.01.2013 tarihleri arasındaki çalışmalarında sigorta primi ödenmiş günleri x 60/360 (2. fıkra 5. bent) formülüyle hesaplanan 1.537x60/360=256 gün fiili hizmet zammı süresi bulunduğunun, bu sürenin prim ödeme gün sayısına fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmesi gerektiğinin, 256 gün fiili hizmet süresi zammının, üç yılı geçmemek üzere yarısının aynı işyeri ve işte...

      -3- b) 1 numaralı bendin fiili hizmet süresi zammının tespitine yönelik 3. paragrafının tamamen silinerek, yerine, “5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca, davacının, davalı işverenin termik santral işyerinde, kimyasal arıtma işindeki 01.10.2008 – 07.01.2013 tarihleri arasındaki çalışmalarında sigorta primi ödenmiş günleri x 60/360 (2. fıkra 5. bent) formülüyle hesaplanan 1.537x60/360=256 gün fiili hizmet zammı süresi bulunduğunun, bu sürenin prim ödeme gün sayısına fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmesi gerektiğinin, 256 gün fiili hizmet süresi zammının, üç yılı geçmemek üzere yarısının aynı işyeri ve işte 3.600 gün çalışması koşuluyla emeklilik yaş haddinden indirileceğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına, gerekçenin ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12 .2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        SONUÇ: Hüküm fıkrasının; a) 1 numaralı bendin itibari hizmet süresi tespitine yönelik 2. paragrafının tamamen silinerek, yerine, “506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi uyarınca, davacının, 28.03.2007-30.09.2008 tarihleri arasında davalı işveren tarafından işyerinden bildirilen 544 gün x 0.25 gün karşılığı olan 136 gün itibari hizmet gün sayısının sigortalılık süresine eklenmesine, b) 1 numaralı bendin fiili hizmet süresi zammının tespitine yönelik 3. paragrafının tamamen silinerek, yerine, “5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca, davacının, davalı işverenin termik santral işyerinde, kimyasal arıtma işindeki 01.10.2008 – 07.01.2013 tarihleri arasındaki çalışmalarında sigorta primi ödenmiş günleri x 60/360 (2. fıkra 5. bent) formülüyle hesaplanan 1.537x60/360=256 gün fiili hizmet zammı süresi bulunduğunun, bu sürenin prim ödeme gün sayısına fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmesi gerektiğinin, 256 gün fiili hizmet süresi zammının, üç yılı geçmemek üzere yarısının aynı işyeri ve işte...

          III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Davacının emeklilik koşullarının belirlenebilmesi için esas alınması gereken 23.05.2002 tarihi itibariyle fiili hizmet süresinin 14 yıl 2 ay 8 gün olduğu, bu süreye 23.05.2002 tarihi itibariyle hak kazanılan 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesiyle fiili hizmet süresinin 16 yıl 10 ay 11 gün olacağı, kurumun sigortalılık başlangıç tarihi olan 15.3.1988 tarihini 23.05.2002 tarihi itibariyle hak kazanılan 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammı kadar geriye götürerek hizmet başlangıç tarihini 12.07.1985 olarak kabul ettiği ancak fiili hizmet zammını yaştan geriye götürmediği, bu sebeple tahsis talebini reddettiği, anlaşılmaktadır. Ayrıca kurum tarafından 506 sayılı yasanın geçici 81. Maddesine göre davacının emeklilik şartının 25 yıl sigortalılık süresi 49 yaş ve 5300 prim ödeme gün sayısı olduğu kabul edilerek davacının fiili hizmet zamlarının hizmet süresinden düşüldüğü tespit edilmiştir....

            Kurumunun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 17.02.1997 ile 01.08.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarında itibari hizmet süresinin tespiti ile sigortalılık süresine eklenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı ... Ürünler San. ve Tic. A.Ş. İş yerinde 27/03/2007-01/08/2008 tarihleri arasında itibari hizmet süresinin /fiili hizmet zammının 492 günlük çalışma süresi için 123 gün olduğunun tespitine, davacı tarafından diğer davalı şirketler aleyhine açılan davanın reddine, karar verilmiştir. Somut olayda, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde Kurum yararına avukatlık ücretine karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 6....

              Madde kapsamında olduğunun, fiili hizmet zammından yararlandığının ve itibari hizmet süresinin tespiti ile bu sürenin sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan Kurum ve vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre,davacının ve davalı nin tüm, davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 20.02.1995 ile 01.08.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarında itibari hizmet süresinin tespiti ile sigortalılık süresine eklenmesi istemine ilişkindir....

                Yukarıda sayılan düzenlemeler birlikte irdelendiğinde; mahkemece, 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmetleri birleştirilen ve 506 sayılı Yasa kapsamında tahsis koşulları uyuşmazlık konusu olan, davacının 5434 sayılı Yasanın 32. vd. maddeleri hükümlerince hak kazandığı “fiili hizmet zammının” tahsis koşullarından olan yaş haddinden indirilmesine ilişkin kabul, 506 sayılı yasanın Ek 39'uncu maddesi karşısında yerinde ise de, 5434 sayılı yasada yer alan “fiili hizmet zammının”, iştirakçilerin görev yaptıkları süreler boyunca ve tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği sürelere ilişkin olarak yapılan ek bir zam niteliğinde olduğu ve fiili hizmet süresine eklenmesi gerektiği, buna göre eklenen bu hizmetin, iştirakçilerin fiili hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırdığı ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağladığı, 5434 sayılı Yasanın 11....

                Maddesinde; İştirakçilerin, 5434 sayılı Yasa kapsamında kesenek ödenen her yılı için görevlerine göre eklenecek fiili hizmet zamları belirlenmiş ve 32’nci maddede gösterilen vazifelere yılbaşından sonra girenlerin fiili hizmet müddet zamlarının, girdikleri ay hariç olmak üzere, o yılın geri kalan ayları için ve yılsonundan önce ayrılanların fiili hizmet müddeti zamlarının, ayrıldıkları ay da dâhil olmak üzere, yılın geçmiş ayları için hesaplanacağı belirtilmiş, ayrıca fiili hizmet müddeti zamlarının, emeklilik işlemlerinde fiili hizmet sayılacağı fakat toplamının 8 yılı geçemeyeceği belirtilmiş olsa da, Lokomotif makinist ve ateşçilerin bu süreden istisna olduğu, son olarak 34. maddesinde ise, fiili hizmet sürelerinin her yıl ilgili kurumlarınca, yılsonlarından itibaren 3 ay içinde Sandığa göndermeye ilişkin zorunluluk düzenlenmiştir....

                  Dosyadaki yazılara, verilen kararın bozmaya uygun olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle, davacının hak kazandığı fiili hizmet zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geriye çekilmesine ilişkin talebinin mümkün olmaması ne var ki tahsis şartlarından olan yaş haddinden indirilmesi gerektiğinin tespitine ilişkin verilen kararın yerinde olması karşısında, bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu