Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 29.03.2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 10 yıl süreyle bir araya gelmedikleri davalı kadının cevap dilekçesiyle de anlaşılmıştır....

    Aile Mahkemesi'nde 2018/278 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan ve huzurdaki dava ile birleştirilmesi talep edilen boşanma talepli davanın derdestlik nedeniyle, dava şartı yokluğundan usulden reddine, usulüne uygun şekilde açılmayan davalı/karşı davacının boşanma talepli karşı davasının usulden reddine, usulüne uygun şekilde açılmayan davalı/karşı davacının boşanma talepli davasının tümden reddine, davalı/karşı davacının katkı payı alacağı ve katılma payı alacağı taleplerinin işbu boşanma davasından tefrik edilmesine, evlilik birliğinin temelinden sarsılarak müşterek hayatın sürdürülmesinin olanaksız hale gelmesi ve fiil ayrılık durumunun mevcut olması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2017/74 ESAS - 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : Eylemli Ayrılık Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Aydın 2....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı verilmiş ve boşanmaya neden olan olaylarda ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 09.08.2010 tarihinde açmış olduğu boşanma davasında tanık göstermemesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. O halde reddedilen ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma nedeni yaratan davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni olmadığı gibi davalı koca tarafından usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir boşanma davası ya da karşı dava bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının da oluşmadığının anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2012 (Pzt.)...

          Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı erkeğin açtığı ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi, reddedilen boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin kusurlu olduğu, davacı erkeğin fiili ayrılık döneminde eve dönmesi için davalı kadına ihtar gönderdiği dolayısıyla kadının var olan kusurlarını affetmiş olduğu, yine ihtardan sonra ise davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığının ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden davalı kadının kusurlu kabulü ve Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi koşulları oluştuğu halde, davalı kadın yararına maddi tazminata karar vermek gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince açılan fiili ayrılık hukuki sebebine bağlı boşanma davasıdır. Mahkemece, ilk davanın erkeğin kusurlu olması nedeniyle reddedildiği ve kararın kesinleştiği, dinlenen tanık beyanlarından tarafların fiili ayrılık döneminde zaman zaman biraraya geldikleri ve böylece üç yıl ayrı kalma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların evlilik birliğini devam ettirme amaçlı olarak biraraya geldiği ispatlanamamıştır. Davada Türk Medeni Kanunu m.166/son şartları oluşmuştur. Açıklanan nedenle erkeğin açtığı davanın kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır....

              (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni değildir. Davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1/2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açıldığı ve dava, geçimsizliğin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiği, ret kararının 10.10.2012 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın erkek tarafından 12.10.2015 tarihinde açıldığı davalı kadının verdiği cevap dilekçesinde evi açık tutmasına rağmen davacının gelmediğini belirterek ortak hayatın kurulamadığını ifade ettiği ve fiili ayrılık döneminde de bir vakıaya dayanmadığı bu itibarla davalı tanığının dinlenmemesinde...

                  UYAP Entegrasyonu