Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karşılandığı kanaatine varılarak boşanma davasının reddedildiği,'' ifadelerine yer verildiği, bu kararın Yargıtay onamasıyla kesinleştiği, fiili ayrılık döneminde gerçekleşen kusurlu davranışların da eylemli ayrılık sebebiyle açılan boşanma davalarında tarafların kusur durumları belirlenirken dikkate alınacağı, işbu davanın davacısı kocanın nüfus kaydına bakıldığında fiili ayrılık dönemi 3 yıl geçtikten sonra 03/04/2019 ve 28/01/2021 doğum tarihli iki çocuğunun olduğu anlaşılmıştır....

Davacı tarafından daha önce açılıp reddedilen boşanma davasının gerekçesinde "davacının bir başka kadınla beraber yaşadığı, bu sebeple kusurlu bulunduğu" kabul edilmiştir. Tarafların boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bir araya gelmedikleri ve ortak hayatın davacının başka kadınla birlikte yaşaması yüzünden yeniden kurulamadığı gerçekleşmiş, fiili ayrılık süresi içinde davalının kusuru ispat edilememiştir. Bu durumda reddedilen boşanma davasında ve boşanmaya yol açan fiili ayrılıkta davacı tam kusurludur. Davalı, kusuru ile sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfeatlerini kaybetmiş, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zedelenmiştir. Türk Medeni Kanununun, 174. maddesi şartları mevcuttur....

    Bu dava ise 3 yıllık fiili ayrılık süresi dolmadan 16.01.2006 tarihinde açılmıştır.Bu halde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilecek yerde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ancak davalı kadının temyizinin harcı ve kaydı bulunmadığından bu yön bozma nedeni sayılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 3-Davacı kocanın nafakalar ve tazminatlara yönelik temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Davacı erkek, dava dilekçesinde daha önce açtığı ve retle sonuçlanan ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/432 esas, 2012/45 karar sayılı boşanma davasını dayanak göstererek evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediğini belirterek boşanmayı talep etmiştir. Mahkemece,erkeğin dava dilekçesinde delil olarak dayanmadığı ... 5.Aile Mahkemesinin 2013/162 esas sayılı dosyası gerekçeye esas alınarak fiili ayrılığa dayalı boşanmaya karar verilmiştir. Mahkemece dayanılmayan delilin hükme esas alınması doğru değildir. O halde davacı tarafından dayanılan ......

        Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki nedenine dayalı (TMK.m.164) boşanma davasıdır. Toplanan delillerden davalı kadının davacı erkek tarafından baba evine bırakıldığı ve fiili ayrılık öncesi bağımsız konutlarının bulunmadığı, tarafların davacı erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Terk eden eşin terke dayalı boşanma davası açma hakkı yoktur. Kaldı ki davalı kadının davet edildiği konut taraflarca seçilmemiş, davacı erkek tarafından belirlenmiştir. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı fiili ayrılık hukuki sebebine (TMK m. 166/son) dayanarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece ispatlanmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tarafından açılıp retle sonuçlanan 14.01.2012 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra, tarafların evlilik birliğini yürütmek amacıyla taraf beyanları ve dosya kapsamına göre, tekrar biraraya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı erkeğin davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                araştırması yapılmasının gerekmediği, boşanma davalarında yargılama gideri ve vekalet ücreti boşanma isteminin kabul veya ret durumuna göre takdir edilmesi nedeni ile davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin tabi olduğu anlaşıldı ğından, davalı vekilinin açıklanan yönlere ilişkin istinaf istemleri yersizdir....

                C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince fiili ayrılık nedeni ile boşanmanın şartlarının gerçekleştiği, Besni Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/122 Esas ve 2010/67 Karar sayılı ceza dosyasında kesinleşen karar ile 13.03.2009 tarihinde davalı kadının davacı eşine "şerefsiz niye böyle yapıyorsun, namusuna sahip çıkacağına beni dövüyorsun" diyerek hakaret ettiği, davalı kocanın da davacı eşine vurmak suretiyle yaraladığı ve ayrıca davacı kocanın ret ile sonuçlanan ilk davayı açarak birlikte yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı, işbu davada davacı erkeğin davalıdan daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına, davalı kadın yararına karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00-TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00-TL. maddî tazminat, 15.000,00-TL. manevî tazminata karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu