Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden boşanma davasının, "erkeğin davasını ispatlayamadığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiğinin, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerinin ve fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığının anlaşılmasına göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Durum böyleyken; mahkemece "davacı erkeğin ağır kusurlu olmadığı" gerekçesiyle davalı kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların koca tarafından açılıp, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilen boşanma davasından sonra bir araya geldikleri, daha sonra ayrıldıkları ve davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığının kanıtlanamadığı gibi, fiili ayrılığın başlı başına boşanma sebebi olmayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.06.2011 (Pzt.)...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle dayanak ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun tabii bulunmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2021 (Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki nedenine dayalı (TMK.m.164) boşanma davasıdır. Toplanan delillerden davalı kadının davacı erkek tarafından baba evine bırakıldığı ve fiili ayrılık öncesi bağımsız konutlarının bulunmadığı, tarafların davacı erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Terk eden eşin terke dayalı boşanma davası açma hakkı yoktur. Kaldı ki davalı kadının davet edildiği konut taraflarca seçilmemiş, davacı erkek tarafından belirlenmiştir. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni sayılamayacağına göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyizine gelince; Davalı-davacı kadının birleştirilen nafaka davası hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı fiili ayrılık hukuki sebebine (TMK m. 166/son) dayanarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece ispatlanmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tarafından açılıp retle sonuçlanan 14.01.2012 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra, tarafların evlilik birliğini yürütmek amacıyla taraf beyanları ve dosya kapsamına göre, tekrar biraraya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı erkeğin davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              Dosyanın incelenmesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının erkek tarafından ispat edilemediği, her ne kadar mahalli mahkemece erkeğe "davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisindeyken evi terk ederek gittiği, ortak evden ayrılmak suretiyle fiili ayrılığı başlattığı, tarafların yaklaşık on yıldır ayrı yaşadıkları" vakıası kusur olarak yüklenmişse de davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir vakıanın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olduğu bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı-karşı davalı erkeğin herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir....

                Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden davanın, "Boşanma davasına konu edilen davalının eylemlerinin davacı tarafından affedildiği, affedilen eylemlere dayanılarak boşanma talep edilemeyeceği, terke dayalı olarak açılan bir boşanma davasının da bulunmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiğinin, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerinin, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının ve erkeğin ilk boşanma davasında, kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığının, böylece bu tarihten önceki olaylar artık kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin de anlaşılmasına göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....

                  Aile Mahkemesi'nin 2015/158 Esas sırasında görülen boşanma davasının ispatlanmadığından reddedildiğini belirterek boşanma yönünden davanın kabulünü, feri taleplerin reddini ve müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir....

                  Davacı kadın vekilinin; reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 174). Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m.178) . Dosya kapsamı incelendiğinde; mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmiş ise de; davalı erkeğin Tavas Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/311 Esas ve 2013/317 Karar sayılı dava dosyasında red ile sonuçlanan boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olduğu ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu