"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde fiili ayrılık (TMK m. l66/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların fiili ayrılık hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı davası hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....
DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı- karşı davalı vekili tarafından sunulan 25/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1986 tarihinde aile baskısı ve tehdidi sonucu evlendiklerini, müvekkilinin 2017 yılında boşanma davası açtığını ancak boşanma davasının reddedildiğini red kararından sonra tarafların kesinlikle bir araya gelmediğini davacının red ile sonuçlanan boşanma davasının açıldığı tarih ve sonrasında Samsun ilinde ikamet ettiğini red ile sonuçlanan boşanma davasından itibaren 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulmadığını açıklanan nedenlerle tarafların boşanmalarına yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının, ergin çocuklarla ilgili nafaka isteği hakkında karar verilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamasına göre bu yöne ilşkin temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı tarafından daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasında "davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu sebeple kusurlu olduğu" hükmen belirlenmiştir. Fiili ayrılık süresi içinde davalının kusuru ispatlanamamıştır....
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davacı-davalı kocanın terk sebebiyle açtığı (TMK.md.164) boşanma davası, mahkemece şiddetli geçimsizlik nedeniyle (TMK.md. 166/1) boşanma davası olarak nitelendirilip reddedildiğine göre, bozma ilamına “davacı-karşı davalı kocanın boşanma istemi terk sebebiyle boşanma (TMK. md. 164) davasına ilişkin olduğu halde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılmış bir dava (TMK. md. 166/1) olarak nitelendirilip, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde yazılması gerekirken, “davacı-karşı davalı kocanın boşanma istemi terk sebebiyle boşanma (TMK. md. 164) davasına ilişkin olduğu halde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK. md. 166/1) boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde yazılmasının maddi hataya dayalı olmasına göre Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede...
Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının açtığı boşanma davası kabul edilmiştir....
Davalının davanın TMK.nun 166/son. maddesi uyarınca kabulüne ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....
bir davranışın da ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ise istinaf edilmeyerek kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek; kadın vekilinin, erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf itirazının kabulü ile erkeğin boşanma davası ve fer'îleri taleplerinin reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de tüm dosya kapsamından; davalı-karşı davacı kadın tarafından ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen ''fiili ayrılık döneminde kız arkadaşı olması ve başka kadınla gönül ilişkisi yaşaması'' vakıasına dilekçeler aşamasında dayanılmadığı, bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen diğer kusurun sabit olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olduğu, bu haliyle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kusur belirlemesinin gösterildiği şekilde düzeltilmesi gerekmiştir....
GEREKÇE : Dava, fiili ayrılık sebebiyle evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/4) birleşen dava ise tedbir nafakasına (TMK m.197) ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı-davacı tarafından istinaf edilmiştir. Re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK m.355) inceleme sonucunda; -Davacı-davalı erkek eş tarafından daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının (Sivas 2....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının zina eylemini kabul ettiği halde uzunca bir süre davalı ile aynı ortamda bulunduğunu, boşanma davasını uzun zaman sonra açtığını, mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma kararı verilmesi gerekirken zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmesinin, davacı lehine hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, öncelikle zina sebebiyle, olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece zina sebebiyle boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....