Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1908 KARAR NO : 2022/227 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/242 ESAS-2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın, cevap dilekçesinde özetle; kendisi için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, ziynet ve kişisel eşya alacağına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/4....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, daha önce açılıp retle sonuçlanan boşanma davasına istinaden açılan fiili ayrılık sebebiyle boşanmaya ilişkindir. ... ... 2. Aile Mahkemesinin 2005/931 esas 2006/170 karar sayılı dosya arasında bulunmamaktadır. Sözü edilen boşanma dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden bu dosya içine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.03.04.2014 (Per.)...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

    Davacı davalı erkeğin davası TMK'nun 166/son maddesine, davalı davacı kadının davası ise TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasıdır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Davacı davalı erkek tarafından açılan ve fiili ayrılığa esas alınan boşanma davasının reddedilmiş olması, o dava tarihine kadar yaşanan olaylarda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı konusunda kesin hüküm oluşturur. Sözü edilen davadan sonra taraflar bir araya gelmediklerine ve davalının fiili ayrılık döneminde bir kusuru iddia ve ispat edilmediğine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadına kusur yüklenemez....

    Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebiyle ilgili verilen hüküm, lehine hükmedilen tazminatların miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından açılan ve birleştirilen boşanma davasında fiili ayrılık sebebi (TMK.m.166/son) yanında "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK.m.166/1) sebebine de dayanılmış olmakla birlikte, birleştirilen boşanma davası fiili ayrılık sebebiyle kabul edilmiş olup, bu durumda dayanılan ikinci sebeple ilgili olarak ayrıca, hüküm kurulmasına...

        Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin ve erkeğin davasında yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğu sabit olduğu halde zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddinin ve tazminatlar ile nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama gideri ile vekâlet ücreti, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

          Dosyanın incelenmesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının erkek tarafından ispat edilemediği, her ne kadar mahalli mahkemece erkeğe "davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisindeyken evi terk ederek gittiği, ortak evden ayrılmak suretiyle fiili ayrılığı başlattığı, tarafların yaklaşık on yıldır ayrı yaşadıkları" vakıası kusur olarak yüklenmişse de davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir vakıanın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olduğu bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı-karşı davalı erkeğin herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir....

            Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir. Eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında boşanmanın ferileri yönünden kusur belirlemesi yapılır....

            UYAP Entegrasyonu