"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-İlk davanın kesinleşme tarihinden itibaren, üç yıllık fiili ayrılık süresi dolmadan dava açılmış ve Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmamış ise de, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden, bu yön bozma nedeni yapılmamış, yanılgıya işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz nedenlerine ilişkin incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
Bu sebeple, boşanma dosyası ile fiili ayrılığa esas alınan reddedilen 2003/1094 esas sayılı boşanma dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.26.03.2014 (Çar.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ç Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, çeyiz alacağı davası, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin (4) fıkrasında yer alan fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. İlk boşanma davasının reddine ilişkin kararın gerekçesinde "terk nedenine dayanılarak açılmış bir davanın bulunmadığı, davanın kanıtlanmadığı" ifade edilmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Buna karşın davalı kadın da süresinde sunduğu 12/05/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde sadece fiili ayrılık vakıasına dayanmış, tanık deliline ise dayanmamıştır. Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, davalı kadının duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı erkeğe kusur yüklenmesi de mümkün değildir....
Davacı erkeğin açtığı ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi, reddedilen boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan ve eşinin hastalığıyla ilgilenmeyen davacı erkek kusurlu olup, fiili ayrılık döneminde davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığıda ispat edilememiştir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluştuğu halde, davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekirken, yazılı şekilde red hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.11.2015(Salı)...
İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; red ile sonuçlanın boşanma davasında kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı, kadın tanıklarının beyanlarının evlilik birliğinin yeniden kurulduğunun kabulü olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla bir araya geldiklerinin yeterli delilerle kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin fiili ayrılık sebebin dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin kadının kişilik haklarını ihlale yönelik bir davranışının varlığı kanıtlanamadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın lehine dava tarihinden başlayıp kararın kesinleşme tarihine devam etmek üzere tedbir nafakasına, nafaka miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve erkeğin ödeme gücü ve aleyhe hüküm...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde fiili ayrılık (TMK m. l66/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların fiili ayrılık hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı davası hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....
Mahkemece; "Taraflar arasında daha önce Alucra Asliye Hukuk(Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2014/113 Esas 2015/5 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası görüldüğü, davanın 15/01/2015 tarihinde feragat nedeni ile reddedildiği, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu, Tanık beyanları ve taraf beyanları doğrultusunda red kararından sonra tarafların bir araya gelmediğinin anlaşıldığı, davalının cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında evlilik birliğinin yeniden kurulmadığını ve ayrı yaşadıklarının kabul edildiği, ilk boşanma davasının reddedilmesi sonucunda açılan fiili ayrılık nedeni ile boşanma davasında boşanma kararı yönünen karar verilebilmesi için evlilik birliğinin kurulamamış olmasının şart olduğu ve kusur aranmadığı, mahkememiz tarafından fiili olarak ayrılık noktasında araştırmalar sonucunda taraflar ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 3 yıl geçtiği halde ortak hayatı yeniden kuramadığından evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılmış TMK 166/4 maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, ziynet alacağı, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....