WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-karşı davalı erkek, "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, boşanmaya neden olan olaylarda ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı-karşı davalı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmiştir, karşı dava yönünden ise 2009 yılında açılan ve feragat edilen davadan sonra da davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisinde davalı-karşı davacıya şiddet uyguladığı, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, tutarsız tutum ve davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinde başka bir bayan ile görüldüğü, bu nedenle sadakate aykırı davranışlarda bulunduğu, ayrı kalınan dönemde eşinin maddî ve ve manevî ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin bozulmasında davacı-karşı davalının kocanın kusurlu olduğu, davalı-karşı davacıya atfı kabil kusurun ispat edilemediği anlaşılmakla, tarafların reddedilen boşanma davasının ardından davacı-karşı davalının kusurlu fiili ile davalı-karşı davalının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu anlaşılmış, karşı...

    Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davalarında, boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Tarafların kusur durumlarının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan davada, boşanma kararı verilmesi bakımından önemi olmadığı gibi ortak hayatın kurulamamasındaki neden de davanın kabulü bakımından sonuca etkili değildir. Tarafların kusur durumları boşanma davasının fer'ilerinin belirlenmesinde ve yargılama giderleri hususunda dikkate alınır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davasında belirlenen kusur durumlarının da dikkate alınması gerekir....

    Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davalarında, boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Tarafların kusur durumlarının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan davada, boşanma kararı verilmesi bakımından önemi olmadığı gibi ortak hayatın kurulamamasındaki neden de davanın kabulü bakımından sonuca etkili değildir. Tarafların kusur durumları boşanma davasının fer'ilerinin belirlenmesinde ve yargılama giderleri hususunda dikkate alınır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davasında belirlenen kusur durumlarının da dikkate alınması gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK.nun 166/4. maddesi) boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadın tarafından açılmış zina (TMK.nun 161. maddesi) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK.nun 166/1. mad.) boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacı-karşı dava davalısı açtığı asıl davasında fiili ayrılık nedeniyle (TMK.nun 166/4. mad.) boşanma, davalı-karşı davacı ise zina sebebine (TMK.nun 161. mad.) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmişlerdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK.nun 166/4. maddesi) boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadın tarafından açılmış zina (TMK.nun 161. maddesi) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK.nun 166/1. mad.) boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacı-karşı dava davalısı açtığı asıl davasında fiili ayrılık nedeniyle (TMK.nun 166/4. mad.) boşanma, davalı-karşı davacı ise zina sebebine (TMK.nun 161. mad.) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmişlerdir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; kusur belirlemesi yapılmaması, tedbir,yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında bir karar verilmemesine yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/son maddesinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Eylemli ayrılık sebebi ile boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemektedir....

    Davacı-karşı davalı erkek, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m.166/son) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. O halde, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2016 (Salı)...

      İlk derece mahkemesi kararına karşı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi; kadının fiili ayrılığa sebebiyet verdiğinin kanıtlanamadığının, erkeğin de fiili ayrılık döneminde ev sahibine kadın ve çocuğun oturduğu evin boşaltılacağına dair ihtar çekerek birlik görevlerini yerine getirmediğini, taraflara ilk derece mahkemesince yüklenen diğer kusurların sabit olduğunu belirterek, erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle, kadının kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarına ilişkin istinaf taleplerini kabul etmiş, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırılmış ve kadına maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir....

        Dosyanın tetkikinden; davalı erkek tarafından işbu davadan önce eşinin sadakatsiz davranışları olduğu iddiası ile boşanma davası açıldığı, önceki davanın duruşmasında kadının üç ay süre ile başkası ile görüştüğünü ancak pişman olduğunu ifade ettiği, erkeğin barıştıklarını belirterek davasından feragat etmesi üzerine davanın reddine karar verildiği ancak tarafların ilk boşanma davası öncesi yaşanan fiili ayrılık sonrasında biraraya gelmedikleri, feragat sonrası dönemde taraflara atfı kabil kusurlu davranışın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı erkek, işbu davadan önce açtığı boşanma davasından feragat etmekle, davacı kadının kusurlarını affetmiştir. Kadının feragat sonrası döneme ilişkin kusurlu bir davranışı da kanıtlanamadığından davacı kadın kusursuzdur. Ancak, davacı kadın tarafından açılan davanın kabul edilebilmesi için davalı erkeğin az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma isteminde bulunmuş, davalı kadın ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davanın reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde ise tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile karşı davalının karşı davasının boşanma yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir boşanma davası mevcut değildir. Harcın alınmış olması talebi, tek başına dava haline getirmez....

            UYAP Entegrasyonu