"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi ve kadın kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve çocuklar için hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmün gerekçesinde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık şartlarının gerçekleştiği belirtildiği halde, hüküm sonucunda bu madde yerine boşanmanın yasal dayanağı olarak aynı yasanın 166/1. maddesinin gösterilmesi doğru değil ise de bu hususun sonuca etkili bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının ise aynı hukuki sebebe dayalı olarak açıldıkları gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir. Dava ve karşı dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
Davacı erkek, kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasına sunduğu cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü vakıaları ispat edememiş, boşanma davasında da bu vakıaları tekrar ileri sürmüştür. Kadının bağımsız tedbir nafakası davasının açılmasından daha önceki bir tarihten başlamak üzere tarafların ayrı yaşamaya başladığı açıktır. Nafaka davasının açılmasından sonra da kadına kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olay meydana gelmediği gibi davacı erkeğin göstermiş olduğu tanıkların beyanlarında geçen olayların da 7 yıl öncesine ait oldukları, sonrasında tarafların fiili ayrılık tarihine kadar birlikte yaşadıkları ise sabittir. Yine dosya kapsamından taraflar arasındaki fiili ayrılık döneminde davacı erkeğin halen başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği de anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadına izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmayıp, sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davacı erkek tam kusurludur....
Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminat ve nafaka takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, TMK'nun 166/son.maddesi uyarınca fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin olup, taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Mahkemece yapılan yargılama, taraf beyanları, yazılan müzekkere cevapları tanık beyanları, SİR ve tüm dosya kapsamına göre: Tarafların 03/03/2005 tarihinde evlenip bu evlilikten müşterek bir çocuklarının bulunduğu, davacı tarafından İngiltere'de alındığını iddia ettiği ayrılık kararına dayalı boşanma talepli mevcut davanın açıldığı, davalı tarafın açılan davanın reddini talep ettiği, davacı tarafın dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak bildirdiği herhangi bir ayrılık kararının dosyaya sunulmayıp dosya kapsamına göre bu hususun tarafların ayrı ev tutabilmeleri ve bu sebeple davacının sosyal yardım alabilmesine yönelik olduğu, bu süreçte dahi tarafların zaman zaman görüştükleri, davacı tarafça boşanma sebebi olarak ayrılık kararına dayanılmış olması sebebi ile davacı tarafça boşanma sebebi olarak dayanılmayan hususlardaki tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı bu itibarla tarafların evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/729 ESAS 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların evlilik birliğinin sarsılması, davalının davacı müvekkiline pek kötü onur kırıcı davranışlarda bulunması sebebi ile boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :16.10.2014 NUMARASI :Esas no:2013/420 Karar no:2014/338 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2007/133esas ve 2009/12 karar sayılı dosyasının, dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle temyiz incelemesinin yapılması mümkün olmadığından anılan dosyanın eklenerek birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2015 (Çrş)...
Tek başına fiili ayrılık da boşanma sebebi sayılamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.04.2017 (Pzt.)...
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden terke dayalı boşanma davasının, " taraflar arasında görülen ceza davasının varlığı ve davacının boşanma davası sırasında gayrı resmi birlikteliğinin bulunması nedeni ile kadının müşterek haneye dönmemekte haklı olduğu, bu sebeple TMK'nun 164. maddesi gereğince açılan boşanma davasının yasal şartları oluşmadığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispat edilemediği anlaşılmaktadır....
Ayrıca tüm tanık ve taraf beyanlarının anlatımı ile de sabit olduğu üzere ilk dava tarihinden bu yana fiili ayrılık devam etmiş ve ortak hayat tesis edilememiştir. Öte yandan davalı kadın lehine hükmolunan tedbir nafakaları da bu hususun bir tezahürüdür. Esasen Ordu 1. Aile Mahkemesi' nin 2010/503 E. davasından bu yana tarafların ayrı yaşadığı uyuşmazlık konusu da değildir. Hal böyleyken TMK 166/4 maddesi uyarınca şartları oluşan davanın kabulü gerekmektedir. Bununla birlikte taraflarca boşanmanın ferisi yönünde taleplerde bulunulmadığı anlaşılmakla kusur değerlendirilmesi yönüne gidilmeksizin, (Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için tarafların kusur durumu ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de varsa boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler için kusur araştırması yapmak lazım gelir:Yargıtay 2....