Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceğine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2007...

    Hukuk Dairesinin 09/11/2022 tarih, 2022/6216 E., 2022/9000 K.sayılı ilamı ile 1. bentte; davalının sair temyiz taleplerinin reddine karar verildikten sonra ; 2. bentte "...Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; kadının fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ortak çocuğa şiddet uygulayarak evi terk eden ve fiili ayrılık döneminde birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek eş ile eve dönen eşine hakaret ederek onu istemediğini söyleyen ve fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmeyen kadın eş eşit kusurludur....

    Fiili ayrılık döneminde her iki tarafa kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamamıştır. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince fiili ayrılık dönemi içerisinde davacı erkeğin, davalı kadın ve müşterek çocukların oturduğu ve eşi ile yarı yarıya hissedar olduğu taşınmazını ortaklığın giderilmesi davasına konu etmesi, davalı kadın ve çocukları müşterek konuttan çıkarmaya yönelik kötü niyetli bir hareket olarak değerlendirilerek erkeğe kusur olarak yüklenmiş ise de kanuni yollardan hakkını araması erkek aleyhine kusur olarak değerlendirilemez. O halde, somut olayda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda bir tarafın kusurunun diğerine oranla daha ağır olmadığı, ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere dayanak karşılıklı boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan tarafların eşit derecede kusurlu olduklarının kabulü gerekir....

      Hukuk Dairesinin 09.09.2019 tarihli ve 2019/4435 E., 2019/8365 K. sayılı kararı ile; “…1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece tarafların uzlaşmaz tavırları ile karşılıklı geçimsizlik oluşturacak davranışlar sergilemeleri nedeniyle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama toplanan delillerden, davacı erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği davalı kadının da retle sonuçlanan ilk boşanma davasını açarak birlikte yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece taraflar arasında görülen Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılamaları neticesinde; ... tarafından açılan ve ret ile sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların tekrar bir araya gelmedikleri, uzun süredir ayrı yaşadıkları eldeki davada davacı-karşı davalı sıfatı bulunan İbrahim'in ayrılık süresince barışma girişimlerine davalı-karşı...

          nun 169. ve 175. maddeleri uyarınca talep edilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin, erkeğin bu taleplerinden istinaf dilekçesi ile feragat etmesi nedeni ile feragat nedeni ile reddine, davacı erkeğin, TMK.'nun 174. maddesi uyarınca boşanma nedeni ile talep ettiği, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen Kabul, kısmen reddi ile; 15.000,00.'erTL maddi ve manevi tazminatın, kadından alınarak, erkeğe ödenmesine, davacı erkeğin bu yöndeki fazlaya ilişkin talebinin takdiren reddine, davalı kadının, TMK.'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı kocanın boşanma davası, yetki itirazı, velayet, kişisel ilişki ve davalı kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı koca ile fiili ayrılık dönemi içerisinde eşine hakaret eden ve bu suçtan mahkum olan davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

            karşılandığı kanaatine varılarak boşanma davasının reddedildiği,'' ifadelerine yer verildiği, bu kararın Yargıtay onamasıyla kesinleştiği, fiili ayrılık döneminde gerçekleşen kusurlu davranışların da eylemli ayrılık sebebiyle açılan boşanma davalarında tarafların kusur durumları belirlenirken dikkate alınacağı, işbu davanın davacısı kocanın nüfus kaydına bakıldığında fiili ayrılık dönemi 3 yıl geçtikten sonra 03/04/2019 ve 28/01/2021 doğum tarihli iki çocuğunun olduğu anlaşılmıştır....

            Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasından sonra bir araya gelmediklerini, ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek, tarafların şartları oluşan TMK 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, 24.03.2022 tarihli ön inceleme tutanağında, boşanma sebebini fiili ayrılık olarak değiştirdiklerini beyan etmiştir. Davalı süresinde sunduğu cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiş, yargılamaya Ankara'da olması ve sağlık problemlerinin bulunması nedeni ile segbis sistemi ile veya talimat yoluyla katılmak istediğini bildirmiş, 24.03.2022 tarihli celsede ise, açıkça yetkili mahkemeyi belirtmeden davanın son kez altı ay birlikte ikamet edilen yerde açılması gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Ankara Nöbetçi Aile Mahkemesi olduğuna hükmedilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu