Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK.nun 155/2, 62, 51, 51/3 maddeleri uyarınca sanığın 10 ay hapis cezası ile mahkumiyet, erteleme Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın çalıştığı firmadaki işçilere dağıtılmak üzere teslim aldığı 26.764.TL parayı işyerine getirmeden ortadan kaybolduğu, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; sanığın savunması, katılan beyanı, teslim tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık hakkında TCK’nın 155/2 maddesi uyarınca hapis cezası ve adli para cezası birlikte öngörülmesine rağmen, sanık hakkında sadece hapis cezasına hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

    ün kendilerinin işten çıkarıldığını, yaklaşık altı kişilik bir grup ile sanığın gazete dağıttığı bölgede beklemeye başladıklarını, sanıkla karşılaştıklarında kendileri ile birlikte hareket etmesini istediklerini, ayrıca sanığı araca bindirerek başka semte götürdüklerini, sanığın elindeki gazeteleri yaktığını belirten anlatımları karşısında; sanığın dağıtılmak üzere kendisine teslim edilen gazeteleri kendi iradesiyle yaktığı ve yok ettiğine ilişkin yeterli kanıt olmadığı, aksine sanığın serbest kaldığı anda durumu hemen çalıştığı şirket yetkilisine bildirdiği, kısa bir süre sonra yakılan gazetelerin bedellerini de ödediği, somut olayda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve cezanın orantısız olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, 10/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Yapılan Yargılama Sonucu Toplanan Deliller, Alınan Beyanlar Ve Tüm Dosya Kapsamından; Dava, ergin bir kimsenin evlat edinilmesi istemine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK Madde 313- "Evlât edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlât edinilebilir. 1. Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise 2. Evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, 3. Diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta ise. Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlât edinilebilir. Bunlar dışında küçüklerin evlât edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır." hükmünü içermektedir....

        VASİ ADAYININ İSTİNAF SEBEPLERİ: Babasının 84 yaşında olduğunu ve akıl sağılığının yerinde olmadığını ve ilerleyen yaşı nedeniyle akli melekelerinin her zaman aynı durumda olmadığını belirterek, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Sağlık kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu 405. Maddesi gereğince kısıtlama isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Medeni Kanunu 405. maddesine göre; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır....

        nun 328/1.maddesinde; "çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler". TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yeralmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1013 E sayılı dosyası üzerinden Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 11/01/2018 tarihli; '...akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesine engel olması, normal yaşam sürmesine izin vermemesi, iradesinin verdiği karar ve hareketler üzerinde yetersiz etki yaratması, kendi işlerini görecek güce sahip olmaması, sürekli yardıma muhtaç olması, hastalığının ömür boyu sürecek olması..'na ilişkin tespite havi raporunun bu devirlerden sadece bir yıl üç ay sonra alındığı göz ardı edildiğini, kısıtlı kısıtlanmasından yaklaşık 10 yıl öncesinden beri akıl ve beden sağlığı olarak bakıma muhtaç durumda olup 20/03/2016 tarihinde eşinin vefatı ile birlikte ise durumu iyice ağırlaşmıştır....

          nın 364/1.maddesinde de; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'nın 365/2 maddesinde ise; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemeleri yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun, 07.06.1998 tarih, ....sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. ./.. -2- Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

            Buna göre; bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise veya evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ve diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta iseler evlat edinme kararı verilebilecektir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'ın .../İstanbul'da; davalı ...'...

              sırasıyla " 5 gün",'' 4 gün'' ve “80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu