Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacı vakfın 2005, 2006 ve 2007 yıllarında mütevelli heyeti üyesi olan davalıların muhtaç ailelere kömür dağıtımına dair nakliye işini 4734 sayılı Kamu İhale Kanun hükümlerine tabi olmadan piyasa rayicinin üzerinde nakliye firmasına ödeme yapılması sebebi ile oluşan zarar ile kömür teslimine dair 4.948 adet fark olduğu, eksik olduğu anlaşılan bu teslim fişleri karşılığında kooperatif başkanı ...'ye toplam 84.116,00 TL fazladan ödeme yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, yargı harcı, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı hizmete, ondan yararlananların katkısıdır (YİBK, 16.12.1983 tarihli ve 1983/5 E.-1983/6 ....) Buna göre, bir hizmetin harç konusu olabilmesi için kişilerin bir kamu kurumundan yararlanmaları, kişilere kamu eliyle özel bir yarar sağlanması ve kamu idaresinin kişilerin özel bir işiyle uğraşması gerekmektedir....

    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz harcı yatırılarak ve adli yardım talep edilerek temyiz edilmiştir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 465 ilâ 472 maddelerinde (HMK.'nun 334 ve devamı maddelerinde) düzenlenmiş olup; HMK'nun 336/3.maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir. Adli yardım fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Somut olayda, dosyaya eklenen belgelerden talepte bulunan davacının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HMK'nin m. 336/2.) adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine ve hak ve nesafet kurallarına göre davacı yararına 50.000,00-YTL manevi tazminat yerine 35.000,00-YTL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

        HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu, gözönüne alınarak, Erbaa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23/12/2020 tarih 2019/946 Esas, 2020/914 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, kısıtlı adayının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Dosyanın, gereği ve kararımızın taraflara tebliği için kararı veren ilk derece mahkemesi'ne İADESİNE, 3- Davanın mahiyeti gereği harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 4- Dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan posta masrafı ve tebligat giderlerinin kısıtlı adayı üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nun 362/1- ç maddesi geregince KESİN olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi....

        TMK'nun 364. maddesine göre; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır. Hukuk Genel Kurulunun 7.6.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında da; ":...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların" yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

          No:15, Kat:1 Daire 2 adresinde kiracı olan davalıya kira sözleşmesini yenilemeyeceği hususunun hem şifahen söylenmesi hem de yazılı ihtarname gönderilmesine rağmen evi tahliye etmediğini ileri sürerek davaya konu meskende davalının tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; " Dosyada mevcut hastane kayıtlarından davacının sürekli rahatsızlığının bulunduğu, fiziksel anlamda yardıma muhtaç olması, Türkiye'de yaşayan ve bakımıyla ilgilenen çocuğunun bulunmaması, davacının kendi oturduğu taşınmaz ve tahliyesini talep ettiği taşınmaz dışında mesken nitelikli başka taşınmazının bulunmaması, lehine tahliye talep edilenin de Karaman'da evinin bulunmaması, tanık analatımları ve Yargıtayın yerleşik kararları da değerlendirilerek davacının ihtiyacının gerçek samimi ve zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Çeltek Mahallesi 495....

          Ancak, Dosya kapsamında sanığın çıkan yangını söndürebilmek amacıyla komşularını bağırarak yardıma çağırdığının, onlarında yardıma geldiğinin, yanlarında bulunan su tankerindeki suyla yangına müdahale ettiklerinin ve orman yangını ihbar hattının aranıldığının anlaşılması karşısında,sanığın yangını söndürebilmek için yoğun faaliyet ve gayret gösterdiği nazara alınarak 6831 sayılı Kanun’un 110/3. maddesinin 2. cümlesi uyarınca tam indirim yapılması gerektiği gözetilmeden eksik oranda indirim yapılması, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Esas sayılı dosyasına konu edilen senedin sahtecilik suçu ürünü olması, gerçeğe tanzim edilip üzerinde tahrifat yapılmak ve müvekkilinin imzalarını taklit edilmek suretiyle haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine konu edilmiş olmasından ötürü icra takibinin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin Bursa 19. İcra Dairesi 219/... Esas sayılı dosyasına konu edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takibinden dolayı %20'den aşağı olmamak üzere inkar/kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya dair her türlü haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE; Harçlar Kanunu Madde 28 – (1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir.: a) (Değişik: 23/7/2010-6009/18 md.) Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir....

              İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEPLERİ: Kısıtlı Adayı T2 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin Fatih Devlet Hastanesi'nin 01/02/2023 tarih ve 92 sayılı kurul kararına dayanarak oğlu T1 kendisine vasi tayin ettiğini, oysa Trabzon Belediyesinde yıllarca çalıştığını ve emekli olduğunu, sürekli yardıma muhtaç olduğu iddiasının kesinlikle yerinde olmadığını, akli dengesinin yerinde ve fiziksel yapısının da her türlü işi yapabilmeye müsait olduğunu, kendi adına kayıtlı evi ve başkaca taşınmaz mal varlığının çocukları tarafından kandırılarak kendi üzerilerine geçirildiğini, Adli Tıp Kurumundan sağlık raporu aldırılarak karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLER 6100 sayılı HMK., Kamulaştırma Kanunu ve tüm dosya kapsamı....

              giderleri ve yasal ücreti vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu