Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/...
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak belirlenen ''1 yıl 6 ay hapis cezasının”, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda ''1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “2 yıl 3 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru olarak belirlendiği ve sonuca etkili olmadığından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.01.2018 tarih ve 2017/12-463 Esas - 2018/20 Karar sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde 5237 sayılı TCK'nin 52/4. maddesi gereğince hapse çevrileceği ihtarı yapılmış ise de; 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi infaz aşamasında re'sen gözetilebileceğinden, Sanık hakkında verilen hapis cezaları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında müşteki ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine, 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu ceza miktarının TCK'nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırılması ile 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; 2) Sanık hakkında müşteki ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası...
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı şirketin 67.007,26 TL borca batık olduğu, Türkiye Taşkömürü Kurumu ile imzalanan sözleşmelerden elde edilecek gelir ve sermaye artırımı ile batıklıktan kurtulabileceği gerekçesiyle iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir....
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi gereği hükmolunan “1 yıl” hapis cezasından 87/3. maddesi gereğince (1/6) oranında arttırım yapılırken hesap hatası yapılarak “ 1yıl 2 ay hapis cezası” yerine “1 yıl 4 ay” hapis cezası, TCK'nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında artırımı sırasında "10 ay 15 gün hapis cezası" yerine "1 yıl " hapis cezası, TCK'nin 62/1. maddesi uyarınca (1/6) oranında artırımı sırasında " 8 ay 22 gün hapis cezası" yerine "10 ay" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Artırımı ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, nafaka artırımı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de; bu Kanuna, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddede; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin ve bu mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla yapılan değişliklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, kararın temyizi kabil olup olmadığı 1086 sayılı...
Şubesinden ticari kredi kullandığı, bir süre sonra ise kullandığı krediye ilişkin limit artırımı talebinde bulunduğu, bankanın ise limit artırımı için ek teminat istediği ve sanığın kendisine ait olan fakat katılanın üzerinde görünen taşınmazları teminat olarak gösterdiği, tapuda katılan ve banka görevlisi ile birlikte ipotek işlemlerini yaptıklarını ve sanığın yeniden artırılan limit gereğince bankadan nakit kredi çektiği, sanık kredi çektikten sonra ... İlçesinde Akbank'ın şube açtığı ve sanığın da ... Şubesinden çektiği krediyi bu şubeye aktarmak istediği, bu nedenle akrabası olan ve ... Şubesi müdürü bulunan tanık ...'...
Ağır Ceza Mahkemesince incelenip 10/12/2015 gün ve 2015/1116 Değişik İş sayılı kararı ile sonuçlandırıldığı anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık hakkında müşteki ...’yi kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığa 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu cezanın TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda 2 yıl 30 ay hapis cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacağının tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması...
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacağının tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi...