Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte borca itiraz, faize itiraz ve çek tazminatına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçluların borca ve faize itirazlarının reddine, davacı borçlulardan Sel Konut İnşaat Taahhüt bakımından çek tazminatı yönünden takibin iptaline, diğer borçlu yönünden itirazının reddine ve takip durdurulduğundan asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davacılardan alınmasına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetkiye ve faize itiraz K A R A R Davacı ... tarafından davalılar ..., ..., ..., ... aleyhine açılan yetkiye ve faize itiraz davasının reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme sonunda Daire'nin 11.03.2013 tarih ve 2013/1093 Esas, 2013/3155 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece, onama kararı HUMK'nun 438. maddesi (HMK'nun 372. m.) gereği usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edildikten sonra taraflardan birinin karar düzeltme yoluna başvurması halinde dosyanın inceleme yapılmak üzere Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken, onama kararı taraflara tebliğ edilmeksizin, taraflardan birinin kanun yoluna ilişkin bir başvurusu da bulunmadığı halde dosya Dairemize gönderilmiştir....

      ye kullandırılan krediye davalıların kefalet ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili savunmasında, kefalet limitinin aşılamayacağını, faiz oranı ve talep edilen faiz tutarının haksız olduğunu, BK. 104. maddesine aykırı olarak faize faiz işletildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece davalıların icra takibine karşı kısmi itirazda bulundukları ancak itiraz ettikleri hususu açıklamadıkları bu nedenle geçerli bir itiraz bulunmadığı ve takibin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı Yardaay Onaran vekilince temyiz edilmiştir. Davalı ...’a ödeme emri tebliği üzerine 25.07.2007 tarihli itiraz dilekçesi ile “ödeme emrinde talep edilen %72 faiz haksız olup yasal değildir....

        /Aliağa olduğundan HUMK’nun 9.maddesi gereğince Aliağa Mahkemeleri ve icra dairesinin yetkili olduğunu, takipte asıl alacağa yönelik itiraz bulunmadığını, asıl alacağın ödendiğini, yetkiye ve faize itiraz edildiğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, BK’nun 73.maddesi gereğince alacak bir miktar paraya ilişin olduğundan alacaklının ikametgahında da dava açılabileceği, takip dosyasında alacak cari hesaptan kaynaklanan miktardan ibaret olduğu, davacı alacaklının ikametgahının .../Yarşehir’de bulunduğu dikkate alınarak ......

          Davacı tarafından başvuru dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde faiz istenmediği halde Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce temerrüt tarihi olan 07/10/2019 tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği, davalı vekili tarafından sunulan temyiz başvuru dilekçesinde ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin beyan edildiği anlaşılmaktadır....

            Sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını takibe haksız itiraz edildiğini, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatı alacağı ile iş akdinin feshi tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 1998/16854 sayılı icra takip dosyasından İİK'nun 143. ve 251. maddeleri uyarınca 30/03/2000 tarihinde 31.122.914,624 (eski) TL borç miktarı için düzenlendiği, borçluların asıl alacakla birlikte takipten sonra asıl alacağa işleyecek faize de itiraz ettikleri anlaşılmıştır. İİK'nun 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz vesikasında yazılı alacak için faiz istenemez. Bu nedenle mahkemece, faize yönelik itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın tümden kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının faize hasren yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında araç alım satım sözleşmesi imzalandığını, bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini davalının asıl alacağa yönelik itiraz haklarını saklı tutarak icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, müvekkilinin ikametgahı İzmir olduğu için icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığını, işlemiş faize yinelik itirazı kabul ettiklerini, bu konuda davalarının bulunmadığını, faiz oranına yönelik itirazın taraflar tacir olduğu için yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Borçlunun faize yönelik itirazı mahkemece itiraz tarihi esas alınarak inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itiraz tarihinden sonra alacaklının işlemiş faiz miktarını düzelttiği gerekçesi ile faize yönelik itirazlarının kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    - K A R A R - Davacı vekili, kredi kartından kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, asıl borca itirazı olmadığını, işlemiş faize ve uygulanan faiz oranına itiraz ettiğini, bu nedenle inkar tazminatı istenmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu