Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;"Somut olayda borca itiraz eden borçlular, bu iddiasını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığından borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı-borçlu faize de itiraz edilmiş olduğundan dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir bilirkişi Hüseyin Özokutgen tarafından düzenlenen 16/10/2020 tarihli raporda, 26/11/2019 vadeli 17.000,00 USD alacağın takip tarihindeki işlemiş faiz utarının 5,31USD olarak hesaplandığı belirtilmiştir....

anılan karara itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince itirazın reddine karar verilmiştir....

    SAVUNMA Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmaya iştirak etmediği ancak icra dosyasına sunduğu dilekçesinde; Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcumuz bulunmadığı, Bu nedenle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine açıkça itiraz edildiği, ayrıca iddia edilen borca ilişkin dayanak belge dosyaya sunulmadığı, ekinde herhangi bir dayanak belge tebliğ edilmediği, inceleme imkanı tanınmadığından belge / belgeler üzerinde bulunan imzaya ilişkin itiraz hakkımı saklı tutulduğu ifade edilerek, ödeme emrine, borca, borcun tamamına, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize, harç, ----- ücretine , takibin tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Elektrik ------------esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir. Davada taraf teşkili sağlanmış, dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır....

      - K A R A R - Temyize konu kararın gerekçe bölümünde bilirkişi raporu esas alınarak işlemiş faize hükmedilemeyeceği belirtildiği halde, hüküm kısmında faize itiraz da iptal edilmiş gibi gerekçeyle çelişir biçimde hüküm kurulması HUMK'nun 389.maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 62. maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun, İİK'nun 62. maddesinde öngörülen yedi günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne verdiği 29.01.2015 havale tarihli dilekçe ile “...icra takibine, faize, borcun tamamına ve borcun tüm fer'ilerine...itiraz etmekteyiz” demekle ve yine netice ve talep kısmında “takibe, faize, borcun tamamına ve borcun tüm feri'lerine itiraz ettiğimizi beyan eder...” demek suretiyle usulüne uygun olarak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 66/1. maddesinin ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....

          Davacı borca ve faize itiraz etmiştir. Mahkemece davacının faize itirazı incelenmemiş ve faize itiraz hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri şimdilik incelenmeksizin davacının faize itirazları incelenerek hüküm kurulması için mahkeme kararının kaldırılmasına ve mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 14....

          verildiğini, ana para yönünden takibe devam edilmiş ise de davalı belediyenin borca batık olduğunun ortaya çıktığını, davalının icra takibinde 7.133,00 TL faize itiraz ettiğini, davalı tarafın faize yönelik itirazının hukuki olmadığını, alacağın da likit olduğu beyan ederek davalının itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkeme; bilirkişi raporunda takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu rapora itiraz edilmesi üzerine üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/01/2019 tarihli rapor ile yine bu rapora da itiraz edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ile takip dayanağı senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacının borca itirazını İİK'nın 169/a maddesinde belirtilen belgelerle ispat edilemediği, faize itiraz yönünden davacının verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmadığı, HMK'nın 266. maddesinde kapsamında faiz hesaplaması yapılması teknik bilgi gerektiren hususlardan olduğundan, bilirkişi incelemesine başvurulmadan faize itiraz konusunda karar verilemeyeceğinden davacının faize itirazının da reddedildiği belirtilerek davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %10'u oranında para cezasına karar vermiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/2130 Esas sayılı dosyasından müvekkili belediye hakkında yapılan ilamsız takibe itiraz ettiklerinde takip öncesi faize müvekkili belediye temerrüde düşürülmediğinden ödeme emrindeki fatura alacaklarının 1.304.004,06- TL'si ve ferileri ile fatura alacaklarının tüm faizine ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin bu kısımlar için durdurulmasını ve takibin 161.008.737,17- TL'lik asıl alacak bedeli üzerinden devamına karar verilmesi istendiğini, alacağa esas olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve Sözleşme tasarısında faiz ve faiz oranı konusunda bir hüküm bulunmadığını ve bu nedenle fatura alacaklarına işleyecek faiz miktarı ve faiz oranı ve faizin başlangıcı yargılamayı gerektirdiğini, fatura alacaklarına ve işletilen tüm faize de itiraz ettiklerini, yapılan itiraza rağmen icra dosyasına yapılan ödeme sonrası bakiye borç hesaplandığında yapılan dosya hesabının hatalı olduğunu, ilamsız takipte tüm faize itiraz edildiği halde bakiye borç hesaplandığında asıl alacağa...

          İtiraz hakem heyetince, başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde uyuşmazlık konusunda karar verilir (Sigortacılık Kanunu m. 30/12). İtiraz hakemlerinin süreyi geçirmiş olmasına rağmen yargılamaya devam etmesi halinde yetki aşımı söz konusu olacaktır. Diğer bir ifadeyle itiraz hakemlerinin uyuşmazlık hakkında hüküm kurma yetkisi kalmayacaktır. O nedenle süre geçmesine rağmen karar verilmişse bu karar geçersiz olacaktır. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, sigortalının müracaatı üzerine sigorta uyuşmazlık hakem heyetince istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı sigorta şirketince yapılan itiraz üzerine uyuşmazlık hakem heyetince kararının faize ilişkin kısmında değişiklik yapılarak 09.02.2020 tarihli karar oluşturulmuş ve sigortalı tarafından yapılan itiraz incelenmemiştir. Sigortalı tarafından yapılan itiraz ise 22.06.2020 tarihinde karara bağlanmış ve uyuşmazlık hakem heyetince incelemeye konu karar tümden kaldırılarak yeni hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu