Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu vekili 08.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya borcu bulunmadığını ileri sürerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur....

    -YTL. asıl alacağa ve işlemiş faize itiraz ettiğini, işletilen faize itiraz haklı olmakla birlikte bakiye 1.343.67.-YTL. itirazının ve kabul edilen 3.340.00.-YTL.nin icra gideri ile bunun vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğunu belirterek davalının takip tarihinden önce işletilen faize itirazı dışındaki 1.343.67.-YTL. asıl alacağa, icra masrafı ve vekalet ücretine ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, taraf defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporları, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne, davalının asıl alacağın 1.343.67....

      KARAR Davacı, davalının faturaya dayalı olarak yapılan icra takibinde asıl borcu kabul ettiğini ancak istenilen işlemiş faize itiraz ettiğini, borcun faturanın düzenlendiği tarihte ödenmemesi nedeniyle birikmiş faiz taleplerinin yerinde olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile faiz oranının yıllık %80 olarak belirlenmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenmek ve 23.7.2001 fatura tarihi ile icra takip tarihi arasındaki dönemde işlemiş faiz miktarının 4.231.542.025 TL olduğu kabul edilmek suretiyle 4.231.542.025 TL işlemiş faize yönelik itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 4.2.2002 tarihli adi takiple 23.7.2001 tarihli faturayı dayanak göstererek 4.697.894.199.TL'sı işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.633.681.079 TL'nin tahsilini davalıdan talep ettiği, davalının ise faiz miktarına ve oranına itiraz ettiği anlaşılmaktadır....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile imzalanan Ürün Tanıtım Sözleşmesine göre, düzenlenilen fatura bedelinin davalıca ödenmediğini, asıl alacak ve işlemiş faizlerinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başladıklarını, icra takibinde asıl alacağı, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödeyen davalının faize itiraz ettiğini beyanla, işlemiş faize yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takipten sonra, davadan önce icra dosyasına asıl alacak ve faizlerini kapsayacak şekilde 2.319 TL ödediğini, sözleşmenin sağ tarafındaki matbu kısımda yer alan faiz oranını kabul etmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

          Dairemiz bozma ilamında özetle: “... davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediğinin kabulü ile tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalının asıl alacağı kabulle, işlemiş faize itiraz ettiği, davanın işlemiş faize yönelik olduğu, buna rağmen asıl alacak üzerinden hüküm kurulamayacağı...” hususlarına değinilmiştir. Bu durumda mahkemece bozma ilamı doğrultusunda; davalının temerrüdünün bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün 2013/1473 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacak dışında kalan işlemiş faize ve oranına itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alınan kredi nedeniyle oluşan borcun 17 aylık taksitinin ödendiğini, faize ilişkin itirazlarının olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle 1.319,16 TL asıl, 2.723,72 TL işlemiş faiz ve 136,19 TL BSMV alacağının bulunduğu, alacağın bilinebilir olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde faize yönelik kısmi itiraza karşı açılmış itirazın iptaline ilişkindir....

              etmiş olup, ayrıca faiz oranına da itiraz etmesi gerekmez....

                Somut olayda borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, çek tazminatına, çek komisyonuna ve faize itiraz ettiği, ancak mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda yukarıda yazılı madde hükmü gözeltilmek suretiyle borçlunun, çek tazminatına, çek komisyonuna ve faize itirazları hakkında da değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, sadece borca itirazın incelenerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.....2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işçilik alacaklarının tahisili için davalı (borçlu) aleyhine ilamsız icra takibi başlatığını, davalının faize itiraz ettiğini ve faiz yönünden takibin durduğunu ileri sürerek, davalı (borçlu) tarafından icra takibi sırasında işlemiş ve işleyecek faize yapılan itirazın iptali ile takibin devamına bu mümkün olmadığı takdirde işlemiş ve işleyecek faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Ayrıca, takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş,davalı tarafça faize itiraz edilmiş, mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline ve dolayısıyla işlemiş faize yapılan itirazın tümünün iptaline karar verilmiş ise de, işlemiş faiz talebi üzerinde durulmamış, hesabın denetlendiğine dair hükümde bir gerekçe yazılmamıştır. Zira davada dayanılan kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 450 TL olduğu yazılmış ise de ödeme zamanı gösterilmemiştir. Bu durumda takip konusu aylar kiralarının vadeleri TBK'nun 314. maddesi dikkate alınarak belirlenip, bu tarih esas alınarak işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu