Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davacı tarafından asıl alacak ve faiz açısından.......... 2014/1588 esas sayılı dosyasında takip yapıldığı, kooperatifiin asıl alacağı 33.020 TL olarak kabul edip işlemiş faize itiraz ettiği, icra müdürlüğünce de itiraz edilmeyen asıl alacakla ilgili takibin devamına karar verdiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığımız faizin ödenmesiye ilgilidir. Asıl alacağın tahsiline devam edildiği halde faizin ödenmesine itiraz edilmesi, faiz ödemesinin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği iddiasında bulunulması çelişkili davranıştır ve M.K 2. maddesine de aykırıdır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, erken dava olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davacının 19.12.2008 tarihinde noterden gönderdiği istifa dilekçesi kooperatifin kabulüne bağlı değildir. Davacının bu tarihte üyeliğinin sona erdiği kabul edilmelidir....

    Dava, davacının 01.11.2002 – 17.03.2004 tarihleri arası 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı babası üzerinden ölüm aylığı alırken, 1479 sayılı Yasa kapsamında çalışması nedeniyle,İcra dairesinde Kurumca yürütülen 4.327,98 TL asıl, 6.912,82 TL faiz ve 7,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 11.247,80 TL’lik yersiz ölüm aylığının tahsiline yönelik takipte, davalı- borçlunun asıl alacağı kabul edip, faize itiraz ettiği, Kurumun da bu vaki itirazın iptali için iş bu davayı açtığı, Mahkemece, davalı borçlunun alacağın faiz kısmına itiraz etmesi nedeniyle alacakla ilgili davanın özel ihtisas mahkemesi olan Sosyal Güvenlik Mahkemesi'nde görülmesini gerektiren bir sebep bulunmadığından genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen 2. maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde...

      Taraflar tacir olup takip tarihinden itibaren ticari faize karar verme imkanı var iken takip talebi incelendiğinde yasal faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği takip tarihinden itibaren yasal faize karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının ... 21.İcra Dairesinin ......

        İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2019/29772 esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğe dayalı ilamsız takipte müvekkilinin borçlarının bulunmadığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz oranın ve faizin işlemeye başladığı günün gösterilmediğini, kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, asıl borçlu hakkında konkordato davasında tedbir kararı verildiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takibe konu senedin bedel kısmında tahrifat yapıldığı, senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borca itiraz ve talep edilen işlemiş faize itiraz istemine ilişkindir. İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2019/4582 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine 743.161,77 TL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibin konusunu keşidecisi davacı şirket, kefili davacı T1 lehtarı davalı şirket olan 13/06/2018 tanzim, 12/07/2018 vade tarihli senedin oluşturduğu, ödeme emrinin borçlulara 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir....

        Davacı yüklenici sözleşme gereğince asıl alacaklarının bir kısmının davalı iş sahibi tarafından ödenmediğini, ödenmesi için davalıya müracaat edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine, asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takip yaptıklarını, asıl alacaklarının ödendiğini ancak faiz taleplerine itiraz edildiğini belirterek davalının takipte talep edilen faize yönelik itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, eser sözleşmesi yapıldığı ve takipte talep edilen asıl alacak yönünden ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık takipte talep edilen faize ve faiz oranına ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelerden davacı sözleşme gereğince yaptığı iş karşılığı bedelin ödenmesini 21/03/2013 tarihli dilekçesi ile davalıdan talep ettiğinden bu tarihten takip tarihine kadar ödenmeyen alacakları için faiz talep edebilecektir....

        Davacı tarafça, dava dilekçesinde şikayet konusu bakiye borç muhtırasındaki faize ve vekalet ücretine itirazda bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca faiz itirazına yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, vekalet ücretine yönelik şikayet ve itiraz ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. HMK.'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faize itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ilişkin itirazları reddedilmiş ise de, ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takip öncesi faize süresinde itiraz olmaması sebebiyle alacağın kesinleştiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinde yıllık %25 avans faiz oranının açıkça belirtilmesine rağmen yasal 5 günlük itiraz süresinin 09/03/2021 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 16/03/2021 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşıldığından icra müdürlüğü karar ve işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve borçlunun itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Davacının -----Esas sayılı dosyası ile ---- faiz olmak üzere toplam 6.814,08 TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya---- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça--- tarihinde dolduğu, davalı tarafça 16/06/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ettiği, ödeme emrine en geç 02/04/2020 günü mesai bitimine kadar itiraz edilmesi gerekirken 16/06/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz edildiği, takibin kesinleşmesine rağmen davacının dava açmakta bir hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davaya konu ----sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiş; borçlulardan -------icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, borca, ferilerine itiraz etmiştir. Diğer borçlu -------- yetki itirazında bulunmamış borca, faize, ferilerine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının süresinde açıldığı, zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüştür.Taraf teşkili sağlanmış, teati aşaması tamamlanmıştır....

            UYAP Entegrasyonu