Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmesi halinde, BK.nun 113/2. maddesi uyarınca - halin icabından anlaşılan durum gereği- bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. İlama dayalı bu istek, icra müdürlüğünün, ilama aykırı işlemini kapsadığından şikayet süreye tabi değildir. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamda artırılan kamulaştırma bedel farkının kamulaştırma kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur....

    Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmesi halinde, BK.nun 113/2. maddesi uyarınca - halin icabından anlaşılan durum gereği- bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. İlama dayalı bu istek, icra müdürlüğünün, ilama aykırı işlemini kapsadığından şikayet süreye tabi değildir. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamda artırılan kamulaştırma bedel farkının kamulaştırma kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur....

      REESKONT FAİZİYASAL FAİZ 3095 S. KANUNİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZİNE İLİŞKİN KANUN [ Madde 1 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onüçüncü İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne dair verilen 16.04.2008 gün ve 2007/352 E. 2008/358 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesi'nin 19.02.2009 gün ve 2008/21221-2009/3163 sayılı ilamı ile; .("...Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan takibe karşı borçlu, takipte avans faiz oranlarının talep edildiğini, oysa devletin ilama dayalı borçlarında bütçede belirtilen faiz oranlarının uygulanması gerektiğini, icra emrinin iptalini talep etmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/994 Esas sayılı dosyası ile talepte bulunulduğu, bu talebin inceleme kanusu davadan önceki tarihli olduğu, araç bedeline ilişkin itiraz yönünden aynı hususa ilişkin derdest talep bulunduğu, icra emri ile aracın şikayetçi şirkete teslim edilmemesine rağmen araç bedeline ilama aykırı olarak karar tarihinden itibaren faiz talep edildiği, aracın teslimi sağlanıp temerrüt gerçekleştirmeksizin araç bedeline faiz talep edilemeyeceği gerekçesi ile; kıymet takdirine ilişkin itiraz yönünden derdestlik nedeni ile talebin reddine; faiz talebi ile ilgili şikayet yönünden, talebin kabulü ile 04/10/2018 tarihli icra emrinden "araç bedeline işlemiş faiz bölümünün çıkartılmasına", icra emrinin bu şekliyle düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davaya konu aracın belirlenen değerine yönelik itirazları nedeni ile emsal olması açısından Bakırköy 6....

        Uyuşmazlık; ilama aykırı düzenlenen icra emrinin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. 2004 Sayılı İİK'nın 17. maddesi “ Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmünü içermektedir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; davalı alacaklı tarafından Konya 4....

        Alacaklının, borçlu hakkında, genel kredi sözleşmesi gereği borcun tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattığı, itirazsız kesinleşen takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile birlikte faiz oranına itiraz ederek, yasal sınırlamalarda belirtilen faiz oranı üzerinden faiz hesaplanması gerekirken yüksek oranda faiz uygulandığını belirterek itirazda bulunduğu anlaşılmıştır....

        kaynaklanan takibe konu alacağa takipten sonra işletilecek faiz oranı yönünden ödeme emrinin iptali ile 4077 ve 6502 sayılı Kanun hükümleri ile TBK'nın 88 ve 120. maddesi dahilinde temerrüt faiz oranının yıllık %18 olarak düzeltilmesini talep etmiştir....

        Öte yandan, şikâyetçi vekilinin diğer iddiası şikayet olunan Vergi Dairesinin alacağının miktarında çelişki bulunduğu noktasındadır. Davalı ... dairesinin haczi 26.12.2002 tarihli olup, bu haciz konulduğu tarihteki alacak ile buna, paylaşıma konu paranın tahakkuku tarihine kadar işleyecek faiz ve diğer fer’ilerin karşılanmasını sağlar. Bir diğer ifade ile bu haczin konulmasından sonra doğan vergi alacakları, bu haciz kapsamında değildir. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce vergi alacağı olarak sıra cetvelinde esas alınan 8.304.855,17 TL’nin hangi tarih itibariyle oluştuğu ve iddia çerçevesinde Defterdarlık yazısı ile aradaki farkın nereden kaynaklandığı, ilgili kurumdan sorulmalı ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Varlık Yönetim AŞ vekili temyiz etmiştir. 1) Şikayet, hesap hatası sebebiyle sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Bu tür şikayetlerde şikayetçinin, şikayet sonucu verilen karardan etkilenecek olan, sıra cetvelinde paylaştırılan paradan pay alacağı kabul edilen tüm alacaklılara husumet yöneltmesi gerekmektedir. Buna göre, şikayetçiye, sıra cetvelinde adı geçen ve şikayetin kabulü halinde paylaştırılacak paradan payı azalacak veya hiç paylaşıma giremeyecek hale gelecek tüm alacaklılara da husumet yöneltilmesi için süre verilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2) Bozma nedenine göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

            Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir. Yine, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, alacaklının takip sonrası asıl alacağa hem yasal faiz, hem de avans faizi talebinde çelişki bulunmakta olup, bu husus takip kesinleşmiş olsa dahi şikayet konusu yapılabilecek ise de, infazın ödeme emrine, usul ve yasaya aykırı yapıldığı iddiasına ilişkin bu şikayet, ancak icra dosyasında bir kapak hesabı yapılması halinde şikayet konusu yapılabileceğinden ve dosyada bir kapak hesabı olmadığından ilk derece mahkemesinin buna ilişkin gerekçesi de yerindedir....

            UYAP Entegrasyonu