Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Merkez Bankası Kanunun 4651 sayılı Kanunla değişik “ilan edilecek hususlar” başlıklı 39. maddesinde) kendi işlemlerinde uygulayacağı reeskont iskonto ve faiz hadleri belirleme, ilan etme görev ve yetkisi devam ettiğinden ve bu hadler belirlenebilir olduğundan ilamda reeskont oranına hükmedilmesi veya sözleşmede açıkça kabul edilmesi halinde T.C. Merkez Bankası'nca belirlenmekte ve ilan edilmekte olan reeskont oranı üzerinden faiz hesaplanabilmesine engel teşkil etmez. Bu durumda şikayet konusu takip dayanağı ilamda açıkça alacağın “reeskont faizi ile tahsiline” karar verildiği halde, dosya üzerinde yapılan incelemeyle 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2. fıkrasında yer verilen avans faiz oranları üzerinden hesaplama yapıldığı belirtilerek karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece anılan ilkeler doğrultusunda T.C....

    İcra Müdürlüğünün 2021/1688Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte icra emrinin aşağıdaki şekilde düzeltilmesine; Net Kıdem tazminatı alacağı :15.975,82- TL İşlemiş faiz alacağı :12.741,58- TL Net İhbar tazminatı alacağı :3.938,27- TL İşlemiş faiz alacağı :454,8- TL Net Genel Bayram Tatil alacağı :314,56- TL İşlemiş faiz alacağı :238,22 TL Net yıllık ücretli izin alacağı :6.803,80- TL İşlemiş faiz alacağı :804,25- TL Net ücret alacağı :499,72- TL İşlemiş faiz alacağı :296,16- TL Harç ve yargılama gideri :1.781,77- TL İşlemiş faiz alacağı :26,36- TL Vekalet ücreti :4.708,35- TL İşlemiş faiz alacağı :69,66- TL" karar verilmiştir....

    Şikayete konu icra takip dosyası incelendiğinde; kamulaştırmasız elkoyma ilamına dayanılarak başlatılan takipte borçlunun faiz itirazı üzerine ... 3....

      Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, alacak kalemlerinin yasal kesinti yapılmadan brüt tutarlar üzerinden icraya konulduğunu ve yine işletilen faiz türü ve oranının da ilama aykırı olduğunu belirtilerek icra emrinin düzeltilmesini talep edilmesine rağmen Mahkemece, ilama aykırı alacak ve faiz talebi hususunda araştırma yapılmadan şikayetin reddine karar verilmiştir. Bu durumda Mahkemece, takip konusu ilama bağlı kalınarak öncelikle alacak kalemleri nete çevrilmek suretiyle, ilamda hükmedilen faiz tür ve oranlarına göre faiz hesabının yaptırılması yönünde yargılama yapılarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmesi ve ilam alacağı ve faizine yönelik şikayetinin de HMKnun 297/2 maddesi uyarınca incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir....

      Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uygulanan faiz istendiği halde ödeme emrinde faiz miktarının yıllık %53,82 olarak istendiğini ve faizin çok yüksek olduğunu belirterek, şikayet ve davalarının kabulü ile, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa gönderilen zarfta "takip talebi ve ekleri vardır" ibaresi bulunduğunu, sözkonusu işlemin İcra Müdürlüğü tarafından yapılan bir işlem olup takibe konu ödeme emri ve eklerini gönderme mesuliyetinin İcra Müdürlüğüne ait olduğunu ve taraflarına dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faize itiraz yönünden taraflar arasında imzalanan sözleşme ile belirlenen faiz oranının açık olduğunu ve sözleşme gereği faiz istendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ olunduğunu, davacının haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğunu, usulsüz olsa dahi davacı tarafından süresinde şikayet yoluna başvurulmadığını, dosyada uygulanan faiz oranının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra dosyasındaki takip talebinde davalı yanca en yüksek mevduat faizinin istendiğini, halbuki kimi alacak kalemleri için yasal faiz işletilmesi gerektiğinin takip dayanağı ilamda ortaya konduğunu, hal böyle iken mahkeme ilamındaki kalemler yönünden talep olunan faiz oranında herhangi bir düzeltme yapılmadan karar verilmesinin, yine dava konusu memur muamelesini şikayet iken ve bu işlem neticesinde tarafların kusuru olmadığı gözetilmeden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bodrum 2....

      Somut olayda, borçlu şirketin icra mahkemesine yapmış olduğu başvuruda, iflas erteleme davasında verilen tedbir sebebiyle takip yapılamayacağına yönelik şikayeti dışında, icra emri ve kıymet takdiri raporundan önce şirkete hiç bir tebligat ulaşmadığını, talep edilen faiz oranının ipotek akit tablosunda belirtilen faiz oranından fazla olduğunu, takipten önce ihtarname gönderilmediğini, İİK'nun 58/3 maddesi gereği alacağın miktarı, faizin işlemeye başladığı gün ve faiz miktarının takip talebinde gösterilmediğini, ilamdaki alacak kalemlerinin takipte doğru gösterilmesi gerektiğini, borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği görülmüş ise de bu hususlarda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı ve olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak 12.12.2007 tarihli muhtırada fazla bir talebin olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Oysa bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada takip talepnamesindeki alacağın 38.935,98 YTL olup bu miktarın içinde takipten önce işlemiş faiz alacağı da bulunmaktadır. Bilirkişi raporundaki faiz hesabında takip öncesi ve sonrası için toplam 4193,50 YTL faiz alacağı hesaplanmıştır. Bulunan bu miktarın içinde takipten önce işlemiş faiz olan 3172,90 YTL’de mevcut olup bu miktar bilirkişice mükerrer olarak hesaba katılmıştır. Bu nedenlerle eksik incelemeye dayalı rapora itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir....

          Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16. maddeleri). İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmünü içermektedir....

          UYAP Entegrasyonu