Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; ... 2 icra Hukuk mahkemesi'nin 16.04.2019 tarih 2018/440 E. - 2019/229 K. sayılı kararının incelenmesinde, 03.10.2018 havale tarihli şikayet dilekçesi ile davacı borçlu hakkında yapılan icra takibinin ve yapılan dosya hesabının, dayanak ilama aykırı olarak hesaplandığını,fazla ödemelerin iadesini talep ettiği mahkemece davaya konu takibin ilama uygun olarak düzenlendiği, ödeme tarihi olan 25.9.2018 tarihi itibariyle 28.573,21 Euro borcu olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verildiği, Derdest olduğu iddia edilen dosyada, şikayet tarihinin 12.02.2020 olduğu, takibe dayanak ilama aykırı hesaplamalar yapıldığını, 23.10.2018 tarihli dosya kapak hesabına göre bakiye borç hesaplamalarının ve bakiye borca uygulanan faiz oranlarının hatalı hesaplandığını, ilama aykırı olarak faiz hesaplamasının hatalı olduğunu, 22.10.2018 tarihinde yapılan ödemelerde dosya borcunun kalmadığını beyanla hacizlerin kaldırılmasını, takibin iptaline karar verilmesini, fazla yapılan ödemelerin...

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/589 esas sayılı şikayet başvurusu sonucunda verilen kararın kesinleşmiş onaylı bir örneğinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmesi için dosya geri çevrilmiş, ancak geri çevirme kararı sonrası gönderilen ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayet dosyasında kararın kesinleşme şerhi bulunmamakla, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligatın ve takibin iptalini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

      Mahkemece, takibe dayanak ilamda şikayetçi borçlu ile diğer borçlunun fer'i alacaklardan müteselsilen sorumlu olduğu karar altına alınmadığından, her bir borçlunun fer'i alacaklardan 1/2 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle bu yöndeki şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine; TİS ücreti zammı farkı alacağı faizine yönelik şikayet bakımından, bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulü ile icra emrindeki faiz miktarının düzeltilmesine; diğer şikayet sebeplerinin ise reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibe konu ilamın TİS ücreti zammı farkı alacağı bölümünde "TİS ücreti zammı farkı alacağı olan net 2.551,88 TL'nin, bilirkişi raporunda ay ay belirlenen ücretin hak kazanıldığı günü izleyen 5. gününden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline" karar verilmiştir....

        Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, her ay doğan TİS ücreti zammı farkı alacağı için, alacağın doğduğu her aydan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmakla birlikte alacağın doğduğu ayı takip eden aydaki en yüksek işletme kredisi faizi oranın uygulanması gerekirken, 2013 Şubat ayındaki %72, 2014 Şubat ayındaki %50 ve 2015 Ocak ayındaki % 48 faiz oranı uygulanmıştır....

          Mahkemece, takibe dayanak ilamda şikayetçi borçlu ile diğer borçlunun fer’i alacaklar bakımından müteselsil sorumlu oldukları karar altına alınmadığından, her bir borçlunun fer’i alacaklar bakımından ½ oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle bu yöndeki şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine; ... ücreti zammı farkı alacağı faizine yönelik şikayet bakımından, bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulü ile icra emrindeki faiz miktarının düzeltilmesine; diğer şikayet sebeplerinin ise reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibe konu ilamın, ... ücreti zammı farkı alacağı bölümünde “... ücreti zammı farkı alacağı olan net 2.715,90 TL’nin, bilirkişi raporunda ay ay belirlenen ücretin hak kazanıldığı günü izleyen 5. gününden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir....

            Mahkemece, takibe dayanak ilamda şikayetçi borçlu ile diğer borçlunun fer'i alacaklardan müteselsilen sorumlu olduğu karar altına alınmadığından, her bir borçlunun fer'i alacaklardan 1/2 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle bu yöndeki şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine; .... ücreti zammı farkı alacağı faizine yönelik şikayet bakımından, bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulü ile icra emrindeki faiz miktarının düzeltilmesine; diğer şikayet sebeplerinin ise reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibe konu ilamın .... ücreti zammı farkı alacağı bölümünde ".... ücreti zammı farkı alacağı olan net 2.509,36 TL'nin, bilirkişi raporunda ay ay belirlenen ücretin hak kazanıldığı günü izleyen 5. gününden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline" karar verilmiştir....

              Mahkemece, borçlunun icra emri tebliğine ilişkin usulsüzlük şikayetinin kısmen kabulüne, ıttıla tarihinin şikayet tarihi olan 16/01/2014 olarak kabulüne; icra emrindeki miktarın 8.910,37-TL olarak, takip sonrası için takip talebi ile bağlı kalmaksızın İcra Müdürlüğü'nce tahsil tarihine kadar dayanak ilamda belirtildiği gibi re’sen ilamda belirtilen faiz oranları tespit edilerek, icra emrindeki takip sonrası asıl alacak miktarlarına uygun faiz uygulanması şeklinde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı ve borçlu vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100 (818 sayılı B.K'nun 84.) maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır....

                Sonraki ilamda faize ilişkin hüküm bulunmadığından, bu durumda ancak karar tarihinden itibaren faiz istenebilir (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 E.-2000/746 K. HGK'nun 05.04.2001 tarih ve 2001/2-565 E.). Ancak bozma sonrası verilen karar, ilk ilamın devamı olduğuna göre, faiz de ilk ilamın karar tarihinden itibaren işlemelidir. Mahkemece yapılması gereken, H.G.K.’nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da belirtildiği üzere ilama aykırılık şikayetinin süresiz şikayet olduğu da nazara alınarak, asıl alacak için ilk ilamın karar tarihi olan 26.12.2007 tarihinden itibaren, yenileme emrine esas dosya hesap tarihi olan 29.05.2014 tarihine kadar ilama uygun faiz hesaplaması yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ve aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

                  Mahkemesi'ne başvurusunda; takipte talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, ilama aykırı olarak hesap ve talep edilen faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiklerini bildirmiş; Mahkemece, bu davanın açılış tarihinden önce borçlunun kendi isteğiyle, borcunu ödemiş olduğundan bahisle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Borçlunun itirazından veya şikayetinden vazgeçmeksizin borcunu cebri ........ tehdidi altında ödemesi şikayeti ve itirazı konusuz kılmaz. Kaldı ki somut olayda, borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, ........ dosyası kapsamında hesaplanan miktarın ödenmesi borcun cebri ........ tehdidi altında ödenmediği şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda işin esasının incelenmesi gerekir....

                    Borçlunun ilama aykırı olarak fahiş faiz talep edildiği yönündeki itirazı üzerine Mahkemece, bilirkişiden rapor alındığı, hükme esas alınan bu raporda 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki faiz uygulanma tarihleri ile T.C. Merkez Bankası'nın yayınladığı reeskont faiz oranları nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. İlamlı takipte, mahkeme tarafından yazılıp, imza olunan ve mahkeme mührü ile mühürlenerek taraflara verilen böylece ilam niteliğini kazanan karar dayanak gösterilerek takip başlatılır, icra emri de buna göre düzenlenir. İcra müdürünün veya icra hakiminin ilamın hüküm fıkrasının değiştirilmesi anlamına gelecek işlem ya da yorum yapması mümkün değildir. Para alacağını içeren bir ilamda faize de hükmedilmiş ise alacaklı takip talebinde faiz oranını ve faizin başladığı günü göstermek suretiyle faiz isteminde bulunabilir....

                      UYAP Entegrasyonu