Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan ... vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu aleyhine başlattığı takipteki alacağının vekalet ücreti ve işlemiş faizi olduğunu, bu alacağa dayanak teşkil eden şikayet tarihinin şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğunu, alacağının vekalet ücreti alacağı olup öncelikli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde 1. ve 2. sırada gösterilen dosya alacaklarının her ne kadar ilama dayalı avukatlık ücreti ve faiz alacağı olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu alacakların 1136 sayılı Kanun'un 166/2. maddesinde belirtilen rüçhan hakkına sahip olmadığı ve şikayetçinin ilk haczine bir önceliğinin bulunmadığı, bu nedenle şikayetçinin sıra cetveline yönelik itirazın yerinde görüldüğü gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir....

    TL faiz alacağı yönünden takibin iptali ile icra takibinin 1.021,913,64 TL toplam faiz alacağı yönünden devamına karar verilmiştir....

      Borçlunun ilamın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talebinin iptalini şikayet etmesi üzerine, mahkemece; ''icra emrinin karar kesinleştiğinde asıl alacak miktarı olan 118.104 TL'ye kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının tatbikine'' şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. Anayasanın 46./son maddesinde düzenlenen faizin, ilamın kesinleşmesinden itibaren bu alacak içinde uygulanacağının kabulü yerinde ise de, ilamda alacağın 16.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili öngörüldüğünden, ilamın kesinleşmesine kadar yasal faiz, kesinleşmesinden itibaren de kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiziyle tahsilin talep edilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, icra takibine konu alacakların brüt tutarının istenmesi ve faizinin de o brüt tutar üzerinden hesaplanması nedeni ile fazla istendiğini, kıdem tazminatı ve fazla mesai alacak kalemlerine uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz oranları ile istenen faiz miktarının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek icra emrinin iptalini talep etmiştir....

          Bu durumda; takip tarihinden sonraki dönem için işleyecek faizin belirlenmesinde, icra mahkemesince verilen ve kesinleşen karar gereğince, değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılması gerekli olup, mahkemece, takip tarihinden sonraki avans faiz oranları belirlenerek, takipten sonrası için % 30 oranı aşılmamak kaydıyla dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre, şikayet tarihi itibarı ile dosya borcunun itfa edilip edilmediği değerlendirilerek; oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yargılama sırasında verilen ve kesinleşen icra mahkemesi kararı göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Mahkemece ; dayanak ilamda maddi tazminat açısından diğer borçlular için faiz başlangıç tarihinin .../08/2012, şikayetçi borçlu ... yönünden ise, 03/05/2013 olduğunun belirtildiği, alacaklı tarafça bu durum gözetilerek diğer borçlulardan 29.091,84 TL takip öncesi faiz istendiği halde ... yönünden ....795,89 TL faiz istendiğinin görüldüğü, ayrıca takip talebinde Güvence Hesabının açıkça hangi kalemlerden sorumlu olduğu belirtilip bunların içinde manevi tazminat kalemi bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... .......

              Kamulaştırmasız el atma ilamlarında ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla Değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekmektedir. Takip dosyası incelendiğinde; takip tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 51. maddesine göre %16,8 ve değişen oranlarda faiz talebinde bulunulmuştur. Takip tarihi ve şikayet tarihi itibarıyle takibe dayanak ilamın kesinleşmediği görülmekte ise de ilamın kesinleşmesi tarihine kadar dosya borcunun tam olarak ödenmemesi halinde kesinleşme tarihinden sonra kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin istenebileceği kabul edilmelidir....

                Mahkemece, hükme esas alınan 07.01.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda talep edilebilecek faiz miktarının 61.667,46 TL olduğu bildirildiğinden bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmünü içermektedir. Talep edilebilecek faiz miktarının, icra emrinde istenen miktardan daha az olduğu tespit edildiğine göre, mahkemece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekili işçi alacaklarına dayalı yapılan ilama bağlı takipteki işlemiş faiz miktarının ve faiz oranlarının fahiş olduğunu, yeniden bilirkişi marifetiyle faiz hesabı yapılmasını ve fazla faiz miktarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                    Bununla birlikteTTK'nun 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden TBK'nun 88. ve 120. maddelerinde akti ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamalarının ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamakla beraber, anılan hükümlerde getirilen kısıtlamaların ticari nitelik taşımayan işler bakımından uygulanması zorunludur. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

                      UYAP Entegrasyonu