Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilince dava dışı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, sıra cetvelinde ilk sıradaki birinci derece ipotek alacaklısının ipoteği, bir yıl süreli olduğundan 24.11.1995 tarihinde sona erdiğini, ipotek alacaklıları tarafından ipoteğe konu alacağın tahsili için herhangi bir yasal girişimde bulunulmadığını, alacağın varlığının devam ettiğinin ispat edilmesi gerektiğini, ipoteğin bila faiz tanzim edildiğini, icra müdürlüğünce yasal faiz hesaplaması yapılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline yapmış oldukları şikayetlerinin kabulü ile ihale bedelinin tamamının müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, ipotek bedelinin halen ödenmediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

    Şikayet dilekçesinde fahiş faiz talep edildiği, faiz hesaplamasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, tarafların, faize yönelik şikayet hakkındaki beyan ve delilleri sorulduktan ve takibe dayanak yapılan ilamda en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilen alacaklar yönünden tarafların bildirecekleri bankalardan hakkın doğum tarihi itibariyle mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranları sorularak tesbit edildikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Mahkemesi'nce ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu ve şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, ilama aykırı olarak yapılan icra takibinde, fazla faiz istendiğini, işletilen faiz oranlarının yasal sınırlarında olmadığını, ücret alacağına ıslah tarihi 22.10.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken 22.10.2012 tarihinden itibaren faiz işletildiğini, faiz başlangıç tarihlerinin doğru belirlenmediğini ve faize faiz talep edildiğini belirterek icra takibinde fazla istenilen kısmın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; şikayet konusu icra emrindeki borçlu-vekil isimleri yönünden ileri sürülen hatanın sehven gerçekleştirildiği, bunun usulsüzlük teşkil etmediği ve bunun için icra emrinin iptalinin gerekmediği, sadece asıl alacak kalemleri yönünden yıllık adi kanuni faiz talep ettikleri, asıl alacak kalemleri dışında faiz talep etmedikleri iddiaları ile temyiz taleplerinin kabulü ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık ilamlı icra takibine karşı şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 16, 6098 sayılı 121/2. (B.K. 104/son madde), 7201 sayılı Tebligat Kanunu 11 ve sair ilgili madde hükümleri 3....

            a ödenmesinden sonra kalan miktarın ikinci sıradaki ipotek alacaklısı müvekkiline ödenmesi gerekirken, ortada üçüncü bir ipotek varmış gibi işlem yapılarak şikayet olunan ... A.Ş'ye ödenmesinin doğru olmadığını İleri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar, şikavetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma.benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre: şikayet olunan banka lehine bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ve diğer şikayet olunan tarafından temlik alınan ipoteğin, üst sınır ipoteği olduğu, miktarının 300.000.00 TL olduğu, bu üst sınırı aşan takip giderleri, faiz ve diğer giderlerin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte talep edilemeyeceği, ancak sıra cetvelinde bunun aksine paylaştırma yapıldığı gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptali ile paylaşıma konu miktarın 300.000,00 TL'sinin şikayet olunan ...'a. kalan miktarın şikayetçiye ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ......

              belirtilerek dosya hesabına yönelik şikayet hakkında olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....

                Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

                Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmesi halinde, B.K.’nun 113/2.maddesi uyarınca halin icabından anlaşılan durum gereği bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar, ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. İlama dayalı bu istek, icra müdürlüğünün, ilama aykırı işlemini kapsadığından şikayet süreye tabi değildir. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamda artırılan kamulaştırma bedel farkının kamulaştırma kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklı açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere ilama dayalı eksik kalan asıl ve faiz alacağını ayrı bir takip yaparak talep edebileceğinden, alacaklının ayrı bir takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur....

                  itibaren işleyecek %9 faiz yazılmak suretiyle, asıl alacağa ilişkin takip talebindeki gibi parantez içinde bir açıklama yapılmadan düzenlendiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu