Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankanın dosya borçlusuna gönderdiği 16/4/2001 tarihli ihtarnamede %375 faiz istemine karşılık, borçlunun bu ihtara itiraz etmemesi ve itiraz etmemesi nedeniyle takip sırasında yaptığı itirazın icra mahkemesi tarafından reddedilmiş olması, sıra cetveline itiraz davasında da bu faiz oranının esas alınmasını gerektirmez. Kredi kartı üyelik sözleşmesinin 8’nci maddesinde ise temerrüt faizinin aylık %11, kredi faizinin ise %6,5 olduğunun belirtilmiş olması karşısında, söz konusu oranın sözleşmede belirtilen faiz oranı olarak kabulü de mümkün değildir. Ayrıca faiz talebinde bulunulan dönemlere ilişkin olarak Bankanın diğer müşterilerine fiili olarak uyguladığı faiz oranlarının dikkate alınması gerekir. Bu hususlar gözetilerek faiz hesabının yapılması gerekirken, aksine gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.03 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının takip tarihi itibariyle yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. İcra takibinde, alacaklı tarafından talep edilen aylık %10 faiz oranının türü belirtilmediği gibi takip tarihi itibariyle yasal ve ticari faiz oranlarının da üzerindedir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, takipte davalılar tarafından sadece faize itiraz edilmiş olmasına rağmen davacı tarafın takibe yapılan itirazın iptalini ve devamını talep ettiği, bu hali ile faiz dışında borçlu davalılar tarafından takibe yapılmış herhangi bir itiraz olmadığı halde diğer kısımlar için davacının takibin iptalini istemesinde hukuki yararı olmadığı, itiraz edilmeyen kısım yönünden kesinleşmiş olan takibin devam etmekte olduğu, davada sadece işlemiş faiz alacağı ve faiz oranına itiraz edilmiş olup, sadece işlemiş faize itiraz edilen hallerde takip talepnamesinde ve ödeme emrinde yazılı olan ve likit bir miktarı ifade eden faiz bölümü esas alınmak suretiyle tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, Fethiye 2....

        Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. Somut olayda takip talebi ve ödeme emrinde takip sonrası için istenen işleyecek %29 faiz oranına borçlunun açıkça bir itirazı olmayıp, bu yöne ilişkin itirazın iptaline dair bir karar da mevcut değildir. %29 faiz oranı takip tarihi itibarı ile avans faiz oranına denk düşmektedir. Hal böyle olunca istenen faiz türünün avans faizi olup takip sonraki dönem için işleyecek faiz oranının kesinleşen faiz türüne göre %29 ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir....

          Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Öte yandan, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekecektir....

            Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. İcra takibinde, alacaklı tarafından talep edilen %74 faiz oranının türü belirtilmediği gibi takip tarihi itibariyle yasal ve ticari faiz oranlarının da üzerindedir....

              Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden başlatılan takipte faize yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davalının asıl alacağa itiraz etmediği ve sadece faize itiraz ettiği gözetildiğinde icra inkar tazminatı unsurları oluşmaması nedeniyle bu talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. 2) Mahkemece TBK 120. Maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanması kabul edilmiş olmasına rağmen Kooperatif genel kurullarınca belirlenen aylık %5 temerrüt faiz oranının yasal faizin %100 fazlasını geçmediği gerekçesiyle karar verilmiş isede bu gerekçe ve karar yasal faiz verileri ile bağdaşmamaktadır....

                Ödeme emrinde talep edilen faiz oranının, yasal ve ticari faizin üzerinde olması ve itiraz edilmeksizin kesinleşmesi durumunda, anılan faizin uygulanması gerekecektir. Bir başka anlatımla borçlunun, yasal sürede, ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen bu oran üzerinden faiz hesaplanması gerekir. O halde, mahkemece, itiraz edilmemekle kesinleşen %48 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri olmayan değişen oranlarda avans faizi üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/406 ESAS - 2021/199 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 08/07/2019 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/151490 Esas sayılı takip dosyasıyla giriştikleri icra takibine, borçlu tarafından 07.01.2019 tarihli dilekçe ile kısmi olarak itiraz edildiğini, bunun yanında icra takibinde asıl alacağa işleyecek faiz oranı yönünden itiraz edildiğini, borçlu tarafından yapılan itirazın 4. maddede "ayrıca belirlenmemiş olan faiz oranına itiraz ederiz" şeklinde hiç bir somut gerekçeye dayanmadığını, bu şekilde bir beyan ile borçlu tarafından işleyecek faiz oranına itiraz edildiğini , başvurularının faiz oranına yapılan itirazın 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 68. maddesi uyarınca kesin olarak kaldırılması talebinden ibaret olduğunu, Yargıtay yerleşik...

                  Mahkemece iddia, cevap ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde akdi faiz oranının davacı bankanın uyguladığı en yüksek faiz oranı, temerrüt faizinin ise bunun yarı oranında fazlası olduğunun belirlendiği, bu doğrultuda davalının faiz miktarı sorumluluğunun tespiti gerektiği gerekçesiyle faiz alacağı talebinin kısmen kabulüne, ancak itiraz konusu alacak kaleminin faize ilişkin olması nedeniyle niteliği itibariyle miktarı belli ve likit sayılan alacaklardan olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine sadece faiz yönünden yapılan itirazın iptaline ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu